*

  • benî mustalak kabilesi reisi hâris bin dırar’ın kızıdır. hicretin beşinci yılında yapılan benî mustalak (veya müreysî) savaşında esir alınmıştır.muhammed peygamberin eşlerinden biridir.
    (bkz: ukte dolduruyorum)
    konuyla ilgili olarak
    http://edeb.net/sahabeler/hzcuveyriyye.htm
  • . "...resulullah (sav) beni müstalik'e (önceden haber vermeden ani) baskın yaptı. onlar (bu sırada) gafil haldeydi, hayvanları su kenarında sulanıyorlardı. mukatillerini öldürdü, çocuklarını ve kadınlarını esir aldı. o gün cüveyriye'yi (cüveyriyye binti haris) de ele geçirmişti." http://hadis.ihya.org/kutubusitte/konu/549.html

    . "beni müstalik'ten cüveyriye binti haris, sabit ibnu kays ibni şemmas (ra)'ın hissesine düşmüştü [esaretten kurtulmak için mukatebe anlaşması yapti]. o, çok güzel bir kadındı, gözde onun için bir hisse vardı (gören göz haz duyardı). mukatebe bedelini ödemede yardım talep etmek üzere resulullah (sav)'a geldi.

    hz. ayşe devamla der ki: "cüveyriye kapıda durduğu vakit onu görünce durumu hoşuma gitmedi (resulullah'ın onu beğenip evlenmeye kalkacağından korktum). resulullah (sav)'ın da benim onda gördüğüm (güzelliği) göreceğini derhal anladım. (*)

    "ey allah'ın resulü dedi. ben haris'in kızı cüveyriye'yim. durumum size meçhul değil. ben sabit ibnu kays'ın hissesine düştüm. fakat hürriyetime kavuşmak için onunla mukatebe yaptım. size, mukatebe (bedelini ödemem)de yardım istemek üzere geldim.

    resulullah: "sana ondan daha hayırlısını söylesem ne dersin?" buyurdular. cüveyriye: "o nedir?" dedi. "senin yerine mukatebe ücretini ödeyeyim ve seni zevce olarak alayım?" buyurdular. cüveyriye de: "kabul ediyorum!" dedi. [bunun üzerine. sabit ibnu kays'a adam göndererek cüveyriye'yi ondan talep etti. sabit: "o senindir, ey allah'ın resulü! annem babam sana feda olsun!" dedi. aleyhissalatu vesselam mukatebe ücretini hemen ödedi. cüveyriye'yi azad edip evlendi.

    halk, resulullah (sav)'ın cüveyriye ile evlendiğini işitince ellerindeki esirleri salip azad ettiler ve "bunlar resulullah (sav)'ın artık akrabalarıdır (esir olarak tutulamazlar)!" dediler. hz. ayşe devamla der ki: "kavmine ondan daha hayırlı bir kadın görmedik; onun sebebiyle beni mustalik'ten yüz aile halkı azad olundu." http://hadis.ihya.org/kutubusitte/konu/757.html

    ~

    (*) bu sözleri eden hz. ayşe belli ki durumdan hoşnut değildir. beni müstalik seferi tamamlandıktan sonra geri dönüş yolunda elbet yeni bir kıskançlık krizi çıkacaktır: (bkz: ifk hadisesi)
  • hanım sahabelerdendir...
    (bkz: ashab ı kiram)
  • hz. muhammed'in hanimlarindandir. beni mustalak kabilesi reisi haris bin dirar’in kizi olup hicretin besinci yilinda yapilan müreysi savasinda esir alinmis, babasi tarafindan fidye odenerek kurtarildiktan sonra musluman olmustur. hicri 50 yilinda vefat etmis olup baki kabristanina defnedilmistir.
  • hz. muhammed, kendisinin evlenme teklifini kabul eden "dul" bir kadin ile kocasinin oldurulmesinin hemen ardindan evlenip cinsel iliskiye girmis. iddiaya gore. iddia, tahayyul edilen, kafada kurulan. ha elimizdeki kaynaklarda isin iliski boyutu ile ilgili boyle bir bilgi de yok ama o ayri degil mi? ayri tabii. cuveyriye'ye yapilan bir tekliftir. o da dogrudan degil, dolayli bir teklif. tabii ki kendisinin secimiydi bu ve o azat edilmesine vesile olacak paranin saglanmasinin otesinde bu tercihi yapti. yapmayabilirdi. yapmak zorunuda da degildi. zira bunun da ornekleri var. ama siyer bilmeyen, peygamberin hayatindan habersizlerin tum bunlari bilmesi beklenemez tabi.

    yine, adini arama motoruna yazdigimizda gelen ilk linkten alintilayalim ama hepsinden once yine ve tekrar tekrar o irin dolu beyinlerle 1400 onceki olaylari sanki kendileri icerisindeymis gibi yorumlayanlara yine hz. ayse versin cevabi:

    "bunun için hz. âişe der ki: "ben, kavmi için cüveyriye`den daha hayırlı, daha mübârek bir kadın bilmiyorum."107"

    ayni seyleri, ayni seyin bir baska suyu icin tekrar edecek degilim:

    "bu kacinci bilmiyorum. daha once hz. ayse (bkz: #18103615) basliginda da oldu, umeyr bin adiy el-hatmi'de de. iki sey olabilir; ya kafa calismiyor, birak yorumlamayi, okudugunu anlamaktan aciz ya da art niyetli, carpitiyor ama detayli incelendiginde kendini ele veriyor. hadi bunlar onemli degil, bir seyler soylemek istiyor diyeceksiniz. fakat ifadeler tamamen asagilik bir kompleksin urunu. bilgi vermekten cok adeta bir nefret diyecegim artik onun da otesine gecmis bir igrenclikler surusu. hz. ayse kaybolmus, sonra bulunmus, geri getirilmis, bunun uzerine laf cikmis demek dahi bir yere kadar bilgi paylasimi olarak algilanabilecekken bakalim ne denmis mesela: "dönüş yolunda kervandan ayrılan ayşe ertesi sabaha kadar kaybolmuş. ayşe'yi "bulan" safvan bin mu'attal ile aralarında bir ilişki olmuş mudur, olmamış mıdır bilinmez". bu nedir ya? nedir yani bu.

    cok yalanla dolanla is goren, art niyetli, bencil ve dedikoducu insan gordum hayatimda. dolandiricilar, katiller, istismarcilar... fakat hayatimda geri zekaliligi ismiyle musemma kankisiyle beraber bu ikisi kadar asagilini hic gormedim, duymadim. bir seye inanmamanin, dusman olmanin, hasim olmanin da, nefretin gozunu kor edecek noktaya gelse de bir seviyesi, onuru vardir. birakin bundan bin dortyuz yil once yasamis ve ölmüş bir insani, herhangi bir insan icin yapmayacagin, yazmayacagin seyler vardir. hele hele ateist oldugunu iddia ediyorsan. getirdigi dinin sahte olmasi durumunda onunde grup seksi yasaklayan bir sey olmadigi halde -ki bu aciyi gormeni bekleyen dahi yok- esleriyle ayri ayri zevci bir hayat suren bir insan hakkinda fikrini duzgunce ifade edebilecekken "hafsanın gününde ve evinde marya ile iş üzerindeyken yakalanınca..." seklinde okurken dahi mide bulandiran bir ucubenin nasil bir bunyenin urunu olabilecegini tahayyul etmek dahi mumkun degil. daha fazla bir sey soyleyemeyecegim, islam dusmanligindan baska ateistliklerinin hicbir emaresini goremedigim boyleleri icin bu bile fazla aslinda. bunca alavere dalavereden sonra, bunca rezillikten sonra bir insan nasil aynada dahi kendine bakabilir bilmiyorum."

    devami (bkz: hz. muhammed'in hayatını kolaylaştıran ayetler/#22516928)

    --- spoiler ---

    "hz. cüveyriye, benî müstalık kabilesi reisi hâris bin ebî dırar`ın kızı idi. müreysi gazâsında alınan esirlerden biri de kendisiydi. kocası müsafi bin safvan peygamberimizin amansız düşmanlarından biri idi. harpte öldürülünce hz. cüveyriye dul kalmıştı.

    esirler, mücahidler arasında bölüştürüldüğü zaman, hz. cüveyriye, sabit bin kays ile amcası oğlunun hissesine düşmüştü.102

    hz. cüveyriye, sabit bin kays`la anlaşmış, kesişme yapmıştı.* tayin edilen fidyeyi ödediği takdirde hürriyetine kavuşacaktı. fakat, fidye ödeyecek imkânı yoktu.

    bu sebeple peygamber efendimize müracaat etti ve kurtuluş fidyesinin ödenmesi hususunda yardım talebinde bulundu. resûl-i ekrem efendimiz, ona, "sana, bundan daha hayırlı olan yok mudur?" diye sordu. beklenmedik bir soruya muhatap olan hz. cüveyriye birden şaşırdı. hürriyetine kavuşmaktan, tekrar anne babasına, yurduna varmaktan daha hayırlı ne olabilirdi? bir anlık bir tereddütten sonra, "yâ resûlallah!" dedi. "hakkımda yapacağınız bundan daha hayırlı şey nedir?" peygamber efendimiz, "senin kurtuluş fidyeni ödeyerek seni zevceliğe kabul etmemdir" buyurdu. hz. cüveyriye bütün bütün şaşırdı. esaretten kurtulduğu gibi, böylesine büyük bir şerefe de nâil olacaktı. bir an kendi âlemine daldı. peygamber efendimizin yurtlarına varmadan bir kaç gün önceki rüyasını hatırladı: ay medine`den sanki yürüyüp gömleğine girmişti.103

    bir anlık bir şaşkınlıktan sonra, yüzünde sevinç alâmetleri belirdi. peygamberimizin teklifine cevabı şu oldu: "yâ resûlallah! eğer, beni bu şerefe nâil ederseniz, şüphesiz benim için bundan daha hayırlı bir devlet ve saâdet olamaz!" 104

    hz. cüveyriye`nin peygamberimizle evlenmesi

    müslüman olan hz. cüveyriye`yi zevceliğe kabul etmek üzere peygamber efendimiz onu babası hâris bin ebî dırar`dan istedi. baba hâris buna muvafakat gösterdi.

    peygamber efendimiz, dört yüz dirhem mehir vererek hz. cüveyriye`yi zevceliğe aldı.106

    peygamber efendimizin hz. cüveyriye`yi zevceliğe aldığını gören ashab-ı kiram, "resûlullahın zevcesinin akraba ve taallûkan artık esir kalmamalıdır" diyerek ellerindeki bütün esirleri serbest bıraktılar. bu esirler arasında sadece yüz tane kadın vardı.

    gerçekten de hz. cüveyriye bahtiyar bir kadındı. bir günde esir iken hem resûl-i ekrem efendimize zevce olma şerefi ve saadetine erdi, hem de kavminin esaretten kurtulmasına sebep oldu.

    peygamber efendimizin hz. cüveyriye`yi eş olarak aldığını duyan müstalıkoğullarından birçok kimse de, bu mürüvvet ve alicenaplığa hayran kalıp, medine`ye gelerek müslüman oldular.

    peygamber efendimizin bütün evliliklerinde ayrı ayrı hikmet ve maslahatlar vardır. bu evliliğinde içtimâî bir hikmet ve maslahatı göz önünde bulundurmuştur. o da, kalbleri kendisine ve islâma ısındırmak, kabileleri akrabalık bağı kurarak etrafında toplamak, kendisine ve islâma yardımcı kılmaktı. malûmdur ki, insan bir kabileden veya bir aşiretten evlendiği zaman, onun ile o kabile veya aşiret arasında bir yakınlık meydana gelir. bu da, tabiî olarak onları o insanın yardımına koşturur.

    işte, resûl-i kibriyâ efendimiz, hz. cüveyriye ile evlenmesinde bu maksat ve gayeyi gütmüştür. ve bunda görüldüğü gibi muvaffak da olmuştur.

    --- spoiler ---

    http://www.sorularlaislamiyet.com/…e-evlenmesi.html

    olaylari icerisinde bulunduklari zamandan ve zamansalliktan gayri algilayamanlar icin gelsin (bkz: hz ayşe'nin 9 yaşında peygamberle gerdeğe girmesi/#21829718).

    edit: hayrettin karaman da soyle demis:

    --- spoiler ---

    5. cüveyriye ile evlenmesi:
    derginin düzmecesi:
    "tutsaklar arasında... on üç yaşında nefes kesen bir kız. âişe, bunu peygamber görür de yine bir âyet gelir diye kaygılanır ve kızı çadırın yanından uzaklaştırır. ne var ki korktuğu başına gelir, peygamber kızı görür, "vahiy geldi, cebrail bu kızı bana nikâhladı" der. buhârî'nin anlattığına göre bu akıllı kız, peygamber akrabasının tutsak olamayacağını söyler ve kabilesinden yediyüz kişiyi âzâd ettirir.

    doğrusu:
    a) bu olay ne bu şekilde, ne de başka şekilde buhârî'nin işaret edilen yerinde yoktur.11 burada yalnızca cüveyriye'nin kabilesine baskın yapıldığı, birçok esir arasında cüveyriye'nin de bulunduğu yazılıdır.

    b) güvenilir kaynaklara göre olay şöyle cereyan etmiştir: cüveyriye benî-mustalık kabilesinin reisinin kızıdır. bu kabile müslümanlar aleyhine düşmanla birleşmiş ve savaşmıştır. bir fırsatı düşünce, bir islâm müfrezesi baskın düzenleyerek kabileyi yenmiş ve savaşçıları öldürmüş, geri kalanları esir almıştır. hz. peygamber (sav) esirleri savaşçılara paylaştırmış, cüveyriye de iki gâzîye düşmüştür. bunlar cariye üzerinde ortaklık istedikleri için satıp parasını paylaşmaya karar vermişlerdir. cüveyriye bunun üzerine hz. peygamber'in (sav) huzuruna çıkmış, müslüman olduğunu bildirmiş ve ondan yardım istemiştir. peygamberimiz (sav) de ricasını kabul ederek ona evlenme teklif etmiş, cüveyriye bunu sevinçle kabul etmiştir. haber yayılınca müslümanlar, hz. peygamber'e (sav) akraba sayılan insanların esir olarak kalmalarını istememiş hepsini serbest bırakmışlardır. bunun üzerine gerek serbest kalan esirler ve gerekse kaçaklar gelip müslüman olmuşlardır.12

    --- spoiler ---
  • "abdullah ibn ömer anlatıyor

    - "peygamber, benû mustalık üzerine gece baskın yaptı. onlar ansızın yakalanmışlardı. hayvanları da su başında sulanıyordu. pey­gamber, savaşabilir durumda olanlarını öldürttü; çocuklarını da tutsak olarak aldı. o sırada cüveyriye'yi kendine seçti." (bkz. buhari, kita-bu'l-itk/13; tecrîd, hadis no: 1117 müslim, kitabul-cihâd/1, hadis no: 1730; ebu dâvûd, sünen, kitabu'l-cihâd/loo, hadis no: 2633.)

    "cüveyriyye", "cariyecik" demek. çok küçük yaştaydı o sırada. 13 yaşında. asıl adı "berre" iken, muhammed'in el koymasından son­ra bu adı almıştı.

    yukarıdaki hadiste muhammed'in "savaşır durumda olanları" öldürttüğü anlatılıyorsa da, öldürülen yalnızca on kadar savaşçı. (birçok kaynağı bir arada görmek için bkz. leoni caetani, çev. hüseyin cahit, istanbul, 1925, s. 145-146.)

    "ganimet"ler, "tutsak"lar...

    ve tutsaklar arasında güzel cüveyriyye. mustalıkoğullan'nın başkanı haris'in kızı. şimdi "cariye" durumunda. yani alınıp satılabilir nitelikte.

    ne var ki kız çok güzel. üstelik de soylu.

    hadiste de belirtildiği gibi, muhammed'in onu kendine aldığını görüyoruz. muhammed, kurtulmalığını vererek kızı, alıp ken­di kanlan arasına katmıştı. ve ardından "zifaf' [gerdek]...

    muhammed 56 yaşındaydı o sırada. güzel körpecik cüveyriyye'yi, koynuna almak için hiç zaman yitirmemişti. suyun yanında he­men kurulan meşin çadırında işini görmüştü."

    - turan dursun (din bu, sayfa 33)
  • turan dursun'un hakkında anlattığı şeylerin hayal ürünü olduğu müminlerin annesi.

    bir kere kendisinin doğum tarihi siyer kitaplarında belli, evliliğin vuku bulduğu tarih de vuzuha ereli yüzlerce yıl olmuş, orada da problem yok; islâm ansiklopedisinde bunlar da belirtilmiş, herkes rahatça ulaşabilir.

    peki tüm bu tarihler ortada iken (doğum: 608, evlilik: hicrî 6, 628), nasıl oluyor da hz.cüveyriye'nin yaşı 13 denebiliyor? yaş net olarak belli, 20 yaşında. hatta başından bir evlilik daha geçmiş öncesinde.

    ikinci olarak, islâm kaynaklarında iddet konusu ile alâkalı bir bilgi yok, yani "hiç zaman yitirmeden onu koynuna aldı, çadırı da aha şuraya kurdu" ifadesini doğrulayan bir kaynağa ulaşamıyorum ben. galiba hz.safiyye ile karıştırılmış.

    kızı babası verdi, kendisi de kabilesi de isteyerek gönülden müslüman oldu, evliliği kendisi kabul etti. hem de 20 yaşında. problem?
  • medineye 9 günlük mesafedeki necid bölgesinde yaşayan mustalikoğulları ile müslümanlar arasında yapılan müreysi savaşı (aralık 626 ) sonrasında ganimet olarak müslümalara kalan 700 esirden biri ve aynı zamanda kabile reisi ebu dırar oğlu haris'in kızı, savaşta öldürülen safvan oğlu müsafi'nin dul kalan eşi ve akabinde hz. muhammed ile nikahlanan asıl adı berre olan kadındır. islami literatürde siyasi amaçlı olduğu iddia edilen bir evliliğin tarafıdır. savaş sonrası sahabeden sabit bin kays'ın payına düşen berre'nin babası haris, hz. muhammed'e başvurarak kızının şerefini korumasını ister. hz. muhammed, berre'yi bedeli karşılığında sabit bin kays'tan satın alır ve nikahlanır. nikahın ardından, "resullullahın eşlerinin yakınları esir tutulamaz" denilerek tüm yakınları serbest bırakılır. bunun üzerine ayşe " kavmi için, cüveyriye kadar hayırlı başka bir kadın bilmiyorum" der . kaynak: peygamberimizin hayatı, diyanet yayını 2004
  • savasta kocasi olduruluyor, kadinlar ve cocuklar musliman mucahitler aradinda bolusturuluyor. kadinin asil adi berra. ismi degistiriliyor ve cuveyriye(kadincik) yapiliyor. yok yasi 20 imis yok 18mis, yok baslik parasi odenmis diye bize ahlak anlatiyorlar. ulan hangi birini anlatacaksin? kocasi oldurulmus bir kadin onu olduren bir grup karsisinda babasi ne yapabilir? kervan soygunlari artmis, tum bedeviler yeni kadin, cariye istiyor. ganimet pesinde kosuyor. herkes kendi canini kurtarma derdinde.

    ganimet olarak kadin toplamak, kucuk cocuklarla zorla evlenmek ne zaman 'guzel ahlak' oldu? siz herkesi kendiniz gibi mi zannettiniz?

    cocukluk yillarinda sunlari ilmihallerde ne guzel anlatiyorlardi. "tutsak bir yasamdan ozgurluge" diye adamlar 1984 romanini yazmis haberimiz olmamis. okuyup arastirdiktan ve gercekleri gordukten sonra evde ne kadar ilmihal, dini kitap zart zurt palavra ne varsa cope atilmistir. yillardir hem kafam hem vicdanim rahat. savunanlara aldirmayin. gercekler ortada. sagolsun islam tarihcileri cogunu sallasalar bile yaptiklari pek cok seyde bir hata/kusur gormediklerinden not etmisler. orada uyaniyorsunuz.
hesabın var mı? giriş yap