• atilla atalay'in eray'inda islenen bir konu... hatta soyle deniyordu: "üç tarafı denizle çevrili adaya yarım ada deniyorsa, içler dışlar çarpımı (orantı) yoluyla dört tarafı denizlerle çevrili adayı bulabiliriz... ada olayına x (iks) der isek, iks bölü iki (yarım ada) eşittir üç bölü dört (dört tarafından üçü denizle çevrili olan yani)... bu eşitlikten %75 oranını buluruz... eğer yarım ada %75 ise tam ada %100'dür.. yine bi orantı ve buradanda işlem yürütülüp gerekli sadeleştirmeler yapılırsa sonuçta dört tarafı denizlerle çevrili adaya "yarım eksi 0.333 ada" dendiği ortaya çıkacaktır..."
  • "yarım ada %75 ise tam ada %150'dir" tezine kesinlikle yanlıştır.bu son derece yüzeysel ve şekilci bir yaklaşımdır.olaya kavramsal olarak baktığımızda yarım adanın %75 iken tam adanın %100 olduğu gün gibi ortadadır.öte yandan tam adaya aslında "yarım artı 0.333 ada" denmesi gerektiği taksi ve şöforler derneğince öngörülmüştür.bundan kısa bir süre önce "yarım eksi 0.333 ada" denmesi gerektiği sanılıyordu,ama teknoloji bu ,hergün yeni birşeyler bulunuyor
  • efendim bu soru cümlesi her ne kadar "dört tarafı denizlerle çevrili kara parçasına ne denir" cümlesinin yanlış hali gibi gözükse de öyle değildir ve son derece kendi nevi şahsına münhasır mükemmel ve süpersonik bir soru cümlesidir. ve bittabii bir o kadar nevi şahsına münhasır mükemmel ve süpersonik bir cevabı da mevcuttur. yeri gelmişken bu cevabı da bu entiriye iliştirmek isterim:
    ----- önce büyük bir ada vardır. bu adanın bir burnu vardır. bu burnun adayla birleştiği bölgeden bir fay hattı geçmektedir. fay hattının yanal atımlarla kırılması sonucu bir kaç milyon yıl sonra burun adadan uzaklaşır, aralarına deniz girer. adanın bir parçası adadan koparak ayrı bir ada haline gelmiş olur. fakat hala birbirlerine yakın durmaktalardır. bir büyük bir de küçük adadan oluşan bir takım ada oluşmuştur. küçük olanı aslında büyük olanın dört tarafı sonradan denizle çevrilmiş olan parçasıdır. dolayısıyla dört tarafı denizle çevrili ada parçasına "takım adaların küçüğü" denir.------
  • hatalı yaklaşımlarla yanlış sonuçlara ulaşılabilecek derin konulara parmak basan bir soru. irdeleyelim.

    üç tarafı sularla çevrili kara parçasına yarımada denmesinin sebebi, üç tarafındaki sular değil bir tarafındaki karadır. yarımada yarımdır çünkü sadece bir tarafı kara ile çevrilidir. yargının doğruluğunu iki tarafı sularla çevrili kara parçalarına hiç bir şey demememizden sizler de çıkartabilirsiniz.

    bu bilgi ışığında, dört tarafı deniz ile çevrili - yani hiç bir tarafı kara ile çevrili olmayan - ada parçasına kanada demek yerinde olur.
hesabın var mı? giriş yap