• incil bolluğu sebebiyle eldekilerin bi şekilde dörde indirilmesiyle oluşan set. kilise dört incili de kabul eder.
    (bkz: matthew)
    (bkz: lucas)
    (bkz: johannes)
    (bkz: marc)
  • (bkz: matta) (bkz: luka) (bkz: markos) (bkz: yuhanna)

    (bkz: iznik konsili)
  • türkiye'de o kadar hıristiyan var. onu geçtim, o kadar ilahiyat okulu, onca hacı hoca var. düşmanlık için bile olsa, "gavur dini"ni öğrenmeye hiç niyetlenmemişler, yıllardır bize "dört incil vardır" deyip dururlar. halbuki öyle bir şey yok; anlatalım.

    islam'da bir kitap var, ismi kuran. fakat kuran yetersiz, hayatta karşılaşılan bütün sorulara cevap vermiyor. bu yüzden özellikle emeviler devrinde iyice kurumsallaşan hadisler dediğimiz bir olay var. hatta siyer kitapları. ehl-i sünnet ve'l cemaat anlayışındaki bir müslüman için "islam kanonu" kuran, kütüb-ü sitte (altı hadis kitabı) ve belki siyer-i nebi. islami tarih anlayışı çoklukla taberi'nin tarihinin karakteristiklerini yansıttığı için onu da ekleyebiliriz.

    islam'ı diğerlerinden ayıran, "kuran tanrı'nın sözüdür" demesi. bizim tevrat ve incil dediğimiz kitaplar çoklukla öyle değil, roman gibi, şahitlik eden kitaplar. içlerinde tanrı sözü olarak görülen yerler var, ama kuran'da müellif kendisinin tanrı olduğunu söylüyor, bu kitaplarda ise böyle bir iddia-vurgu yok, sanılanın aksine.

    gelelim dört incil meselesine. hıristiyan kanonu bu kadar basit değil ve "masayı salladık üzerinde kalan dört incili kabul ettik" diye bir şey yok, dört incil diye bir şey hiç yok zaten. klasik-katolik hıristiyan kanonu şöyle:

    eski ahit, tevrat dediğimiz şey. musa'nın on emrinden, yeremya gibi peygamberlerin öykülerine, birkaç yüzyıl boyunca işlenen bütün yahudi metinlerini içeren bir kitap. bizim zebur dediğimiz de aslında bu eski ahitte bir alt bölüm, "psalm"lar kitabı, yahut tehilim: ilahiler. bunlar davud'un yazdığı düşünülen ilahilerdir, sayısı mezhebinize göre biraz değişir. hıristiyan teolojisinde bu temel metinlerden biridir, yaratılış (genesis) vs konusunda yahudilerin doktrini birebir kabul edilmiştir.

    yeni ahit, bizim incil dediğimiz şey. içinde dört gospel ve başka "kitap"lar var, belki dört incil hikayesi literatürde bu alt bölümlere "kitap" dendiği için karşımıza çıkıyordur. dört gospel, meşhur, "matta, markos, luka, yuhanna" diye din kültürü derslerinde öğrendiğimiz, matthew, mark, luke ve john diye anglikanize edilen adamların isa'ya dair kitapları. (asıl isimleri mattityahu, marqos, loukãs ve yohanan) bu kitaplar ya da bölümler birer biyografi, isa'nın işleri, mucizeleri ve öğretilerini, havari yahut havarilerin yakın öğrencisi olduğu düşünülen bu isimlerin kendi açılarından anlattıkları kısımlar. dört farklı kitap yok yani, hepsi tek bir kitabın içinde, aralarındaki farklılıklar da "normal" karşılanıyor zira "allah yapısı değil".

    diğer bölümler daha ilginç: havarilerin işleri, isa'dan sonrasını ele alan bir bölüm. mektuplar bölümü, çoğunluğu aziz paul tarafından farklı gavur milletleri hıristiyanlığın hidayetine çağırmak için kaleme alınan mektuplardan oluşuyor. bu bölüm teolojik açıdan çok önemli zira "dünyaya dair meseleler" burada değerlendirilip çözüme kavuşturuluyor. örneğin gospellerde isa "ben benden önceki şeriatı neshetmek için gelmedim" der, bu da domuz etinin haram olduğu anlamına gelir zira eski ahit'te domuz açıkça haramdır. ama mektuplar bölümünde, romalılar kısmında domuz helal kılınır, zira hiçbir şeyin doğası gereği pis olmadığı belirtilir, isa'yı mevzuya karıştırmadan bu iş çözülür. sonraki bölüm, esinler bölümü, yahut vahiyler, bu kısım da kıyamet ve öbür taraf açısından önemlidir, bir başka john tarafından kaleme alınmış.

    yani hıristiyanlığın "allah'ın sözlerinin dört farklı versiyonu var" diye bir iddiası yok. islam'a gelene dek hiçbir kutsal dinde, tek başına allah'ın sözü kabul edilip, bizzat allah ağzından yazılmış bir metin yegane kutsal metin olmamıştır zaten. yahudilerin "kanon"u da, hıristiyanların "kanon"u da, belirli bir tarihsel süreçte olgunlaşmış bir "metinler toplamı"ndan oluşur. bu açıdan bizim hadis kitaplarına benzerler. hoş, islam da eksik kalmış, o yüzden mecburen hadisleri yaratmış, daha sonra hadislerin de bir kanona ihtiyaç duyduğunu hissedip kütüb-ü sitte tasnifini, yığınla islami "ilim" ekolünü yaratmış.
  • araplar buna enâcil-i erbaa derler.
hesabın var mı? giriş yap