dünya tiyatro günü *
-
her yıl mart ayının 27'si itibariyla kutlanan gün.. bir çok tiyatro oyununun, bu günde ücretsiz olarak sergilendiği göz önüne alınırsa tadından yenmeyen gün..
-
yılda sadece bır kere kutlanması cok sacma olan gun.. ama yıne de hıc olmamasından da ıyıdır dıye kabullendıgımız yılın en guzel gunlerınden bırı!
-
bu yıl devlet tiyatroları’nın 12 bölgede 24 oyunu, perdelerini ücretsiz açarken, temsillerden önce zülfü livaneli’nin hazırladığı ‘dünya tiyatro günü’ bildirisi okunacak.
-
tüm konservatuvarlarda etkinliklerle kutlanan gün..
-
ücretsiz oyunlarla insanlara güzellik yapildigi halde izleyici sayisinda dikkat çeken bir artisin *olmadigi gun
-
(bkz: 27 mart)
-
dört sene önce ödül aldığım bir oyunumun sahnelendiği ve biz tiyatrocuların bir bayram havasında kutladığımız özel gün. thesbisten bugüne tiyatro ölnmedi, ölmeyecek. ölse bile her 27 mart da diriltmesini biliriz.
-
"öldürmeyin!
sahneden orhan aklaya’nin sundugu,
tiyatrocularin çagrisini duyduk: “öldürmeyin” baslikli
çagri söyleydi:
“27 mart dünya tiyatro günü. insandan insana uzanan
sicak baglarin günü.
üzerimize ates, kan, gözyasi yagiyor. kalbimiz bir kez
daha bombalaniyor./ ölen her insan bizimle ölüyor. /
öldürmeyin. kirli dolarlarinizi, kirli tanklarinizi
üzerimize sürmeyin. / yas tutan ruhumuz sizi istilaci,
isgâlci batakliginizda lanetliyor. / ne yazik size;
tonlarca bombaniz ve yitirdiginiz insan duygularinizla
bu iyi toprak sizi lanetliyor. / biz bir cümleden bir
çok insan var ederiz. siz ne çok insan öldürüyorsunuz.
/ sizi reddediyoruz. çünkü öldürüyorsunuz. / gidin.
utanin ve gidin. / sizin kirli savasniza, size ve
kirinize karsiyiz. biz savasa karsiyiz. / gidin. bir
an önce gidin. geldiğiniz gibi gidin. / öldürmeyin.
ölmeyin. /yaniliyorsunuz. insanliği hafife
aliyorsunuz. / öldürmeyin. durun! “" -
her yıl 27 martta kutlanan gündür. öncelikle bu entry'i okuyan tiyatro sevdalısının dünya tiyatrolar günü kutlu olsun. bu yıl ki uluslararası bildiri mükemmeldi;
tiyatro, yetiş imdadıma!
uyuyorum. uyandır beni
karanlıkta kayboldum, yol göster bana ya da bir ışık yak
tembelim, utandır beni
yorgunum, kaldır beni
ilgisizim, vur bana
aldırış etmiyorum, yok et bu halimi
korkuyorum,cesaret ver bana
cahilim, öğret bana
canavarım, insancıllaştır beni
yüksekten atıyorum, gülmekten öldür beni
edepsizim, alaşağı et beni
kafasızım, değiştir beni
yaramazım, cezalandır beni
baskın ve zalimim, savaş benimle
ukalayım, alay et benimle
avamım, eğit beni
suskunum, çöz beni
artık hayal kurmuyorum, bir korkak ya da budala gibi davran bana
unuttum, bana hafıza yükle
kendimi yaşlı ve tükenmiş hissediyorum, çocukluğu coştur benim için
ağırım, müzik ver bana
üzgünüm, mutluluk getir bana
sağırım, fırtınada acılara çığlık attır
kışkırtıldım, bilgeliği göster bana
zayıfım, dostluğun ışığını yak
körüm, bütün işıkları bir araya topla
çirkinliğin boyunduruğu altındayım, galebe güzelliğin girmesini sağla
nefretle kuşatıldım, sevginin tüm gücünü ver bana.
ariane mnouchkine -
dünya tiyatro günü, 1948 yılında kurulan ulusal tiyatro enstitüsü tarafından 1961 yılından beri, 27 mart'ta kutlanmaktadır. günümüzde, sadece bir gün olarak kalmayıp tüm haftaya yayılan dünya tiyatro haftası ile, tiyatronun daha fazla sevdirilmesi, zaman ayrılması amaçlanmaktadır... ki, antik yunan dönemlerinde nüfus sayısı ile eşdeğer koltuk sayısı olan devasa tiyatroları hatırlayacak olursak, şu anki acı durum bunun ne kadar da iyi bir adım olduğunu çok daha iyi anlatacaktır... gösterimlerin ücretsiz olmasının sebebi de yine aynı amaca hizmet etmektedir.
her sene, sadece tiyatrocular tarafından değil, hayatı seven, yaşamı özümseyip degerler çıkartmasını, kendine katkı payı sağlamasını bilen kişilerce büyük bir coşku ile kutlanır... tiyatro okullarında, devlet tiyatrolarında, konservatuarlarda gercek bir şölen havası eser ve bu sanatsal coşku tüm havaya yansır. oyunların son provaları, seçkin görünümlü eğitmenler, öğrenciler, oyuncular.. yakalarındaki maskı büyük bir gururla taşıyarak selam verirler. dünya tiyatro haftası, telaşı çok önceden başlayan ve hatta sene başına dayanan bir etkinliktir. hele ki son bir haftası, oyunların son provaları, dekor ve kostüm telaşları, kokteyl ve gece hazırlıkları ile bir başka coşkuludur...
işte bu yüzden, şimdiden yazmak istedim... paylaşmak.
her yıl yenisi hazırlanan 2006 yılı, víctor hugo rascón banda imzalı dünya tiyatro bildirisi:
bir umut işiği
her gün bir dünya tiyatro günü sayılmalıdır, çünkü geçen 20 yüzyıl boyunca tiyatro ateşi hiç durmadan dünyanın çeşitli yerlerinde ısrarla yanmıştır.
tiyatro, özellikle sinema, televizyon ve şimdi sayısal medyanın gelişmesiyle sürekli yok olma tehdidi altında olmuştur. teknoloji sahneyi istila etmiş ve insan boyutunu imha etmiştir. ve uçuşan repliklerin yerini bir çeşit hareketli resmin aldığı naylon bir tiyatro yaratmak için çaba
harcanmıştır. oyunlar yalnızca kuklalar ve oyuncak bebekler kullanılarak katmerli ışık etkisiyle ambalajlanıp, diyalogsuz, ışıksız veya oyuncusuz sahnelenmiştir.
teknoloji, tiyatroyu bir havai fişek gösterisine veya panayır eğlencesine dönüştürmeye çalışmıştır.
şimdi oyuncuların seyirci karşısına geri dönüşüne şahit oluyoruz.
bugün, repliklerin sahneye geri geldiğini görüyoruz.
tiyatro artık kitle iletişimini reddetti ve kendine özgü sınırlarını kabul etti; iki varlık birbirleriyle yüzleşir, hassasiyetleri, duyguları, hayalleri ve umutları aktarır. sahne sanatı tartışmayı alevlendirecek fikirleri konu etmeyi terk ediyor.
tiyatro hareketlendirir, aydınlatır, endişelendirir, rahatsız eder, ruhu yüceltir, ifşa eder, kışkırtır ve gelenekleri ihlal eder. o, toplumla paylaşılan bir sohbettir. tiyatro, boşluğa, gölgelere ve suskunluğa, replikleri uçuşturmak, hareketlendirmek, aydınlatmak ve hayatı galeyana getirmek için karşı duran ilk sanattır.
tiyatro, yaratıldıkça kendini yok eden yaşayan bir varlıktır, fakat hep küllerinden yeniden doğar. o, bütün insanların bir şeyler aldığı ve verdiği böylece biçim değiştirdikleri sihirli bir iletişimdir.
tiyatro insanoğlunun varoluş acısını yansıtır ve insanın durumuna açıklık
getirir. tiyatroda, yaratıcılar değil oyunun geçtiği dönemin toplumu
konuşur.
tiyatroyu keşfetmeyi ve ondan hoşlanmayı engelleyen çocuklukta sanat eğitimi eksikliği, dünyada kol gezip seyirciyi uzakta tutan yoksulluk ve desteklemesi gerekirken, ona karşı kayıtsız kalan ve onu göz ardı eden hükümetler tiyatronun aleni düşmanlarıdır.
bir zamanlar sahnede tanrılar ve insanlar birbirleriyle konuşurdu, fakat şimdi öteki insanlarla konuşuyorlar. bu nedenle, tiyatro yaşamdan daha büyük ve iyi olmalıdır. tiyatro, çılgın bir dünyada bilgelik sözünün değerine inanma eylemidir. tiyatro, kendi kaderinden sorumlu
insanoğluna inancın gösterisidir.
bize ne olduğunu anlamak, hepimizi çevreleyen acı ve ıstırabı nakletmek ve hatta günlük yaşamımızın kargaşası ve kâbusunda anlık bir umut ışığı yakalamak için tiyatroyu deneyimlemek zorundayız.
çok yaşayın tiyatro töreninin kutsal katılımcıları! çok yaşa tiyatro!
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap