• bağ bahçede dağ kurallarıyla pişpirik oynamak, bağcının eline vermek, akabinde çiftçinin ağlayarak uzaklaşmak.
  • subayevleri semtine yerleştikten sonra semt içinde kendi geçeceği sokaklarda park yasağı uygulaması ve benzeri uygulamalara yol açan rte için söylenen söz.
  • küçük bir azınlık dışında, balkan göçmenlerinde şahit olduğum bir haldir bu. balkan göçmenleri kapalı devre sohbetlerinde, kendi aralarındaki konuşmalarda filan her daim bir kürt düşmanlığı yaparlar. açıktan konuştuklarında ise biraz kibarlaşırlar, kürt değil pkk derler ama niyet aynıdır.

    bunun arkasında neler var tam bilmiyorum: kendilerini beyaz, bu ülkenin sahibi, modern, cumhuriyet projesinin bekçileri gibi kodladıklarından olabilir. ana kütleye kendini entegre ederken ortodoks değerleri [sünni, türk, laik] veri kabul edip sahiplenmek ve bunun dışında kalanları kriminalize etmek [kürtler, şeriatçılar] veya mesafeli yaklaşmak [alevilere kız vermemek, afyon'dan ötesiyle düğün yapmamak] bu tavrın görünür kısımlarıdır.
  • sene 1995. taze mezunum üniversiteden. staj yaptıgım yerde ise girmiş, nerede gorev verseler yapmaktayım. izmir'deki şantiyeye hakedis düzenlemeye gidiyorum ayda bır. asgari ücrete yakın maaş vermelerine rağmen, gidip gelirken varan'la yolculuk etmeme ses çıkarmıyorlar.
    gece yaptigim yolculukların birinde yanımdaki koltuk boş kalıyor, seviniyorum. sabah ise gideceğim ya, rahat rahat uyuyabilecegim. tam yayılmaya hazirlanmisken muavin geliyor yanıma, stratejik sorusu ile: "en arka ortada oturan bır bayan var, yanınıza oturabilir mı?", eğilip bakıyorum gençten bır kızcağız kiyamiyorum, kabul ediyorum. elindeki bilimum kitap, alet edevatla hanım kızımız yanıma oturuyor.
    bilkentte ogrenci olduğunu, aslında kolej mezunu olduğunu, geçirdiği bir hastalık sonrasında ingilizceyi unuttuğunu, o nedenle de hazırlığı ikinci kez okumak zorunda kaldığını, pek inandırıcı olmayan bır tavırla anlatıyor, dinliyorum. sonra çantasından bır ingilizce ders kitabı çıkarıp sınava hazırlanması gerektiğini de heyecanla ekliyor. bu arada gece yarısını gecmis bulunuyoruz, ertesi gün isyerine gidip diğer islere yetişecek ben uyku derdindeyim. benim uykulu gözlerime bakıp; "eğer uyumak istiyorsanız, arkadaki beyin yani boş oraya geçin isterseniz." diye akıl da veriyor. gözüm donmuş o an. pek ayar vermeyi beceremem, saatler sonra gelir dilimin ucuna laflar, o an ağır çekimde görüyorum kendimi. "dagdan geldin bagdakini mı kovuyorsun?" diyorum. silkinip kendine geliyor ama tüm gece ışık altında uyumaktan da kurtulamıyorum.
    aylar sonra acil şantiyeye gitmem için uçak ile yolculuk yapmam gerektiğinde de bu kızı görüyorum uzaktan. kokpite saklanasim geliyor. yanıma denk gelmiyor da derin bır nefes alıyorum.
  • çoğunlukla dağda bağ kuranların kullandığı tabirdir.
  • (bkz: türkiye türklerindir) sözü ile vücut bulan söz.

    edit: a be cahil adam, kuzey ırak ta türkmenleri en çok koruyup kollayanlar kimdir acaba?
    saddam döneminde kovulduğu topraklara dönüyor adamlar. yani bağcı kendileri zaten.
  • suriyelilerin bugün urfa'da urfalilara saldirmasi buna bir örnektir. sokakta dügün yapan insanlarin üzerine cöp torbasi atmislar. "niye yapiyorsun" deyince da 50 kisi toplayip tas, sopa ve bicaklarla dügünü basmislardir. sonuc hastanelik 8 yarali.

    mahalle sakinleri, suriyelilerin gelişi ile hırsızlık ve kavga olaylarının arttığını öne sürerek, "suriyeliler bir tek bizi dövmemişler. ancak bugün ellerine aldıkları sopalarla düğün basıp vatandaşlarımızı dövdüler. artık bunlara dur demenin zamanı geldi. devlet bu soruna biran önce çözüm bulmasını gerekiyor. aksi takdirde çok kötü olaylar yaşanacaktır" demisler.

    ilgili haber:
    http://www.insanhaber.com/…a-yarali-var-h21787.html
  • bazen üçüncü kişiler tarafından ''dağdan getirip bağdakini kovdurtmak'' şekline dönüştürülen eylem.

    (bkz: #41676744)

    yok bu siniri bir şekilde atmam lazım benim.
  • öyle bir anda olmaz bu. bir bakmışsınız ki bağdan fersah fersah uzakta, elinizde bir salkım üzümle mal gibi kalakalmışsınız.

    ay çok tatlı.
hesabın var mı? giriş yap