dabaz

• kaşıntı
• halk arasında uyuz olanların bir kavşakta "ben dabaz oldum havlamaz oldum hav hav hav" diye bağırmaları durumunda hastalıklarının geçeceğine dair bir inanış vardır. bu işlem sırasında bir de çuval kullanılıyordu ama ayrıntısını hatırlamıyorum. tek bildiğim bu söylentiyi ilk çıkaranın zamanında gerçekten çok eğlendiği.
• genellikle bocek, sinek, kumas surtunmesi vb. gibi dissal faktorlere kirmizi deri kabarikligi olarak vucudun tepki gostermesi. (bkz: kedi gotunu gormus yara zannetmis)
• ürtiker
  kaşıntılı bir hastalıktır halk arasında kurdeşen veya dabaz olarak bilinir.
• kocakari usulu tedavisi eski gunlerin uzak anilarinda silinip gitmis bir kasinti turudur. pehlivan necati nin esi anlatmisti bir gun...
  
  rusan dayi nin en buyuk oglu pehlivan necati nin, kasintilarindan cinnet gecirmesi uzerine son care olarak can havliyle kabul ettigi dabaz tedavisinde dolunayli bir gecenin gec saatlerinde mahallenin gungormus teyzeleri ve dedeleri tedavi icin derledikleri alet ve edevat ile o zamanlarin trafiksiz arabasiz bir tepesine pehlivan necati, necati nin karisi, bir iki yakin komsu ile guruh halinde yavas yavas tirmanirlar.
  
  tedavi icin, iki yeni yetme oglanin nefes nefese yuvarlayarak tepeye cikardigi bir varil, bir de yasli nenelerden birinin ayri bir torba icine teptigi telis cuval ortaya koyulur. pehlivan necati ye nenelerden biri " ogul pantulunu, koynegini cikar, bi tecik tumanin kalsin " der. cok uzun boyu ve genis cussesi ile gureslerde nami epey duyulmus pehlivan necati, bu soz uzerine, tedaviden vazgececek gibi olsa da, hatir hatir kasimaktan kanattigi vucudundaki bereleri yine hart hart kasirken, hem bunca milletin bu zahmetine, hem de kasinmanin dayanilmaz cilesine boyun eger ve gruptan biraz ayrilarak, utana bunala pantolonunu indirir, beyaz patiska donu ay isiginda neonlu gibi parildamaktayken, acele acele gomlegini, ayakkabi ve coraplarini cikarir ve bir don bir atlet ortada kalir.
  
  dedelerden biri okur ufler, yan yatirilmis varili isaret ederek " ogul gir ha bu varilin icine " der. necati varile girer. ogul simdi uc kere " haaav haav haav ben dabaz oldum havlamaz olduum " diye bagir der. necati binpisman.....
  
  - yaaawww dede olur mu ole sey ...
  
  - ogul hele sen bi de yaw, yuvarlanirkene de diyecen amma unutma he mi, diyeceksin ki, her dediginde dabazin ucup gitsin ...
  
  - haauuuv hauuuv hauuv ben dabaz olduuum, havlamaz olduumm , ben dabaz olduuum havlamaz olduum, haauuuv haauuv haav, ben dabaz olduuum havlamaz olduuumm haav haav haauuuvvv !!!
  
  cuvali getiren nene elinde tuttugu telisle necati nin yan yattigi varilin basina gelir, egilir ve telisi necati nin kafasina gecirir.
  
  - ogul basini dik tutasin ki, yuvarlanirkene carpmayasin .
  dede' yeni yetme oglanlara isaret eder. oglanlar yokusun basinda duran varili icindeki pehlivan necati ile yokusun ortasina kadar iterler, varil donerek yokustan inmeye baslar, hizlandikca necati can havliyle bagirir;
  
  - hauuuuvvv haaauuuuvvv ben dabaz olduuuummm hauuuuuvv hauuuuvvvv
  
  varil assagilara dogru kayarken, tepedekiler artik yalnizca ' hauuuuv haaauuuv haaauuuuv " seslerini duyarlar....
  
  necati bir hafta sonra, vucudundaki bereler ve agrilarla birlikte dabaz dan kurtulur.
• (bkz: alerji)
• (bkz: ben dabaz oldum havlamaz oldum)
• sivasda merkezde dabaz tekkesi vardır.
  eskiden dabaz olanlar o tekkenin etrafında "ben dabaz oldum havlamaz oldum" sözleri eşliğinde yedi tur atar ve iyileşirlermiş.
  
  yazdan yaza kuzenlerle bir araya geldiğimizde eğlencesine tavaf ederiz tekkeyi. bebeler de kuyruğumuza takılır. teyzem de çarpılacaksınız yeter gelin artık diye çırpınır.
  annem rezil olduk şunlara bak diye utanır.
• bir tür vücut hastalığı. vücutta kırmızı kabarcıklar şeklinde oluşur sanki sivrisinek sokmuştu kabarmış gibi.
• kurdeşen diye de biliyor kanımca. vakt i zamanında çok çektim kendisinden gozüm dudağım tüm vucudum siserdi. gitmedigim sehir doktor kalmamisti ki (herkes stres dedi) bir doktor sende haşimato tiroiti var ondan kurdesen oluyorsun deyinceye kadar. yilların illetinden bi levotiroksin ajanıyla kurtuldum.