• birleşik krallşık dışişleri bakanı genç şahsiyet. daha önce de çevre,gıda ve köy işleri bakanlığı yapmış. 65 doğumlu, temmuz sonunda görevi devraldığı düşünüldüğünde halen hakkında enry girilmemesini ilginç bulacağım kadar genç ve daha önemlisi genç görünümlü.
  • omrunu london school of economics'te ders vererek gecirmis marksist teorisyen ralph miliband'in oglu olan ingiliz disisleri bakani. dun lse'de babasi adina duzenlenen ralph miliband dersleri serisinde profesor david held tarafindan "ayni aileden ilk defa iki bakan cikiyor" deyip dinleyiciler arasinda bulunan annesine "cocuklarinizi neyle beslediniz?" diye esprili bir girisle takdim edildikten sonra uzun bir sekilde babasi hakkinda konusmus, babasinin simdi verdigi dersi dinleyemedigi icin uzuntusunu dile getirmis, aralarindaki gorus ayriliklarindan bahsetmis, ve hala yayinlanan okul gazetesi beaver'in 50'lerde bir sayisinda babasi icin "ogrencilere cok yakin, herkesle iyi iliskiler kuran ve ogrencileri dusunmeye tesvik eden, sevilen bir hoca" seklinde yazilan bir yaziyi okuyarak hem babasina duydugu hayranligi dile getirmis hem de dinleyici kitleye sempatik gorunmeyi basarmistir, ki iyi bir politikaci da boyle olmalidir zaten.

    ayrica "hala insanlar bana babamin kitaplarindan cok etkilendiklerini ve babamin kitaplarini okuyunca hayatlarinin degistigini soyluyor. ama ben bir politikaciyim ve benim isim konusmak, ancak konusmalar insanlar uzerinde hicbir zaman kitaplar kadar etkili olmayacak. 16.000 ingiliz diplomatin basi olsam da kimsenin hayatina bir akademisyen kadar etkim olmayacak" gibi laflarla salondaki cogu akademisyen veya akademisyen olma hayali kuran kitlenin iyice gonlunu kazanmistir. salonun kenarlarinda oturanlarin kendisini net goremedigini farkedip, ki bunu farkedebilen cok konusmaci yoktur, arada saga sola hafif hareketlerde bulunmus, sorulara icten/icten gorunen bir sekilde cevap vermistir ve yaklasik 100 ceo 200 politikaci 300 burokrat/teknokrat 400 profesor dinledigim lse'de ilk defa birinin soruyu soranin gozunun icine bakarak cevap verdigini, 3-5 soru ayni anda alinip toplu cevaplanan durumlarda soruyu soranin yerini unutup goremeyince "neredeydin?" diye sordugunu, soru sorana soru sorup olayi diyalog, hatta interaktif hale getirdigini gormusumdur; politikaci dedigin de boyle olmalidir, aferimdir.

    yasi ogrenilmeden once "olm var ya ingiltere'nin yeni disisleri bakani 35 yasindaymis lan, biz neredeyse o yasa gelecez hala bir baltaya sap olamadik iyi mi" gibi heyecanli diyaloglara konu olmustur. 42 de bir ulkenin disisleri bakani olmak icin genc bir yastir dogrudur, ancak kendisi yakindan televizyonda gorundugunden de cok daha genc, 32-33 yasinda gibi durmaktadir ve her ne kadar genc gorunse de anti-fotojeniktir; cunku fotograflarinin aksine yakindan gayet yakisiklidir. (yakisikli deyince akillara ilk olarak david cameron gelir ki yakisikli politikaci orani yakisikli ingiliz oraniyla paraleldir, yakisikli politikacinin cok olmasi dogaldir.)

    londra senfoni orkestrasi'ndan bir kemanciyla evlidir ve iki erkek evlatlik cocugu vardir. yahudi bir aileden gelmesine ve "yahudi politikacilar" basliginda listelenmesine ragmen tanrinin varligina inanmadigini ve ateist oldugunu soyler.

    ingiltere'deki lise bitirme sinavlari "a-level"larda 3 b ve 1 d almis ancak oxford universitesine girmistir ki, bu notlarla oxford'un en dandik kolejine bile girilebilmesi pek mantikli degil, burda da babasinin etkisini ve okullarin elitistligini goruyoruz. (kiyaslamak icin; bugun lse'ye basvuru icin minimum sart 3 a sahibi olmaktir.) sonrasinda ise kennedy bursiyeri olarak mit'de master yapmistir.

    lse'de enerji uzerine yaptigi konusmada karbon emisyonlarini dusurmek icin uygun sartlar yaratildigi takdirde is dunyasinin da gonullu olarak yer alacagini ve uluslarasi ortak calismalarin artacagini soylemis, david held tarafindan "technology optimist" olarak nitelendirilmistir. konusmasiyla ilgili bir diger takdire deger yan da daha once lse'de konusmasini dinledigim yukarida bahsi gecen 1000 ustun basarili insanin yapmadigi bir seyi yapmis, lse'de daha once konusma yapan/ders veren kisilerden bol alinti yapmistir, ki politikacilarin konusmalarini kendilerinin hazirlamadigi bilinen bir gercek olduguna gore burda isi bilen insanlarla calistigini anliyoruz. yoksa lse'de her konusmaci alkislanir ancak sahneden indikten sonra bile devam eden alkisi almak, orada o iletisimi kurmak herkesin yapabilecegi bir sey degil.

    isi turk disisleri bakanina gore cok daha kolay, ama amerikan disisleri bakanindan daha zordur. esprilidir, iyidir hostur, jack straw'un agir ancak esprili havasindan sonra margaret beckett doneminde hissedilen boslugu doldurmustur.

    son yerel secimlerdeki dusus uzerine iyice catir catir catirdayan isci partisi lideri gordon brown'a karsi olup olmadigi, rakip olmayi dusunup dusunmedigi sorusuna ise "gordon brown'u destekliyorum, yanindayim, karsit bir seyim yok" seklinde cevap vermistir.
  • yaninda muhafazakarlarin solcu gorunebildigi insan.
  • az once yaptigi bir konusmayi (israil'in, dubai'de kullanilan britanya pasaportlarindaki roluyle ilgili konusmasini) dinledim. tek kelimiyle mukemmeldi. boyle bir disisleri bakanimiz olsun, gerisi mhpli olsun gam yemem. saka lan saka, gam yemek ne demek, kederden olurum ulan.
  • haziran 2010'da gordon brown seçimleri kaybedip alaşağa edildikten sonra işçi partisinin yeni başkanı olma ihtimali yüksek şahsiyet (bkz: demedi deme ibrahim)
  • bu adam haziran 2010'da hizini alamayip tr'nin basbakani olsa sasirmam. o derece yani... (bkz: demedi deme necmettin)
  • az önce twitter aracılığı ile "i'm running for the labour leadership. key for me is to build labour as a movement for change. sign up at davidmiliband.net" diyerek labour party başkanlığına adaylığını açıkladı ki bu son seçimlerin tek iyi yanı olarak kayda geçebilir.
  • kardesi ed miliband ile kapisabilmek icin 'new labor gecmiste kalmali, bir sonraki labor'a ihtiyacimiz var' diyen kisi. http://bit.ly/d98q75
    kimi konularda thatcher'dan farkli olmayan blair'in kankasi olmasi sebebiyle su an ne kadar inandirici oldugunu bilemiyoruz. miliband ve miliband kapissin bakalim ne olacak. yedek kopyada fayda vardir belki.
  • işçi partisi'ndeki başkanlık yarışında en büyük rakibi gordon brown'un sağ kolu olan ed balls olacak. özellikle sosyal devlet politikalarının hayata geçirilmesi ve brown hükümeti döneminde blair hükümetinin piyasacı mirasının kökünü kazımak için uğraşanlar arasında başı çekiyor ed ball. miliband'in gençliği, karizmatik kişiliği ve dışişleri bakanlığı tecrübesi, işçi partisi'nin başına geçmesine yetmeyebilir..

    ha bi de ed ball'la beraber diğer aday da kardeşim ed miliband.. yani iki ed'le mücadele edecek yani sevgili david.
hesabın var mı? giriş yap