• north carolina kolejinin basketbol takımın koçlugunu yapmıs kişi. michael jordana çok hakkı geçtigi söylenir. boris yeltsine çok benzer *
  • sözlük gibi basket gurularının olduğu bir ortamda hakkında sadece bir yorum yapıldığını gördüğümde çok şaşırdım. kendisi north carolina basketbol takımını 1961-1997 yılları arasında çalıştırmıştır. bu süre zarfında 879 galibiyet, 254 mağlubiyet (%77.6) gibi inanılmaz bir galibiyet yüzdesi tutturmuştur. bu rakamlarla kendisi ncaa'de en çok maç kazanan koçtur. takımıyla, 1982 ve 1993 yıllarında ncaa şampiyonluğu yaşamıştır. bunun yanında, 1976'da olimpiyatlarda altın madalya alan usa basketbol takımının başında yer almıştır. 1983'te hall of fame'e kabul edilmiştir. 2000'de nabc tarafından yüzyılın en iyi koçları değerlendirmesinde john wooden'dan sonra ikinci sırayı almıştır. istatistikleri bir kenara bırakalım, çünkü bu daha uzayıp gidecek başarılarla dolu bir listedir. dean smith'in en önemli özelliği yetiştirdiği öğrencilerinin basketbol dünyasına olan etkileridir. ncaa'de 1970'lerde john wooden'ın ucla'inin, 1990-2000'lerde mike krzyzewski'li duke'un yaptığını smith 1980'lerde yapmış ve north carolina'yı bir oyuncu fabrikasına çevirmiştir.en önemli eseri şüphesiz michael jordan'dır. michael jordan'ın yetenekli bir lise oyunculuğundan, nba'de 30 sayı kariyer ortalamasına uzanan, 6 şampiyonlukla taçlanan basketbol hayatında en büyük paye, bizzat kendisi tarafından dean smith'e verilmektedir. smith'in basketbol anlayışını anlatmak için önümüzde canlı bir örnek bulunmakta. larry brown 1960'larda smith'in öğrencisiydi. onun yönetiminde 2004'te nba şampiyonu olan detriot pistons'ın sloganı "oyunu doğru şekilde oyna" idi. bu smith'in basketbol ekolüyle tam olarak örtüşmekte. rakip kim olursa olsun akıllı oynamak, zevk almak..2004'te detroit, adı sanı duyulmamış oyuncularla dört hall of fame adayı oyuncusu olan lakersı yenmişti. smith'in 1993'teki şampiyonluğunu hatırlarsak, yine eric montross, donald williams, brian reese, derrick phelps, kevin salvadori gibi adı sanı duyulmamış oyuncularla michigan'ın chris webber, juwan howard, jalen rose gibi hala basketbol dünyasında birer yıldız olan fabulous five ekibini yenmiş olması bu benzerliğin altını çizmektedir adeta. yetiştirdiği oyuncular ve asistanlarından önemli olanları şöyle bir sayarsak; michael jordan, larry brown, bob mcadoo, george karl, mitch kupchak, james worthy, sam perkins, brad dougherty,kenny smith, j.r reid, rick fox, rasheed wallace, jerry stackhouse, vince carter, antawn jamison, gregg popovich, maurice cheeks,....son olarak, 1983 yılında, north carolina state ncaa turnuvasını kazandığında, sivri diliyle ün yapmış jimmy valvano'nun şampiyonluk sonrası sözleriyle yazıyı bitirelim: "bu north carolina eyaletindeki en büyük haber. yani dean smith yarın emekli olmaya kalkmazsa, yılın haberi bu".
  • north carolina tar heels'a 36 yıl head coach'luk yapan büyük basketbol adamı..
    bu sureç içersinde north carolina'ya 11 kez final-four oynatmış 2 kez ncaa şampiyonluğu kazandırmıştır..
    geçenlerde espn tarafından son 25 yılın en iyi coach'u seçilmiştir ve bu liste sadece basketbol coach'larını kapsamaz..
    ayrıca 1997 sports illustrated sportsman of the year ödülünün de sahibidir..
  • michael jordan'ı basketbol sahasında durdurabilecek tek ki$i diye bahsedilirdi kendisinden.
  • aslen teksas'lidir.. cok disiplinli olmasiyla meshur bir antrenordur. yillarca north carolina'da oturttugu sistemde oyuncular takimin hiyerarsisine uyarlar, isimleri, lisede aldiklari mr basketball odulleri artik coptedir, takimin birer parcasidirlar.. senior'lar her turlu hakka sahiptir smith'in takiminda, freshmen'larsa her turlu cileyi cekeceklerdir, ayrica buyuklerine saygi gostermekten tutun, top idmanda disari kactiginda, gonullu ball boy degil, onlar kosup getireceklerdir (isimleri michael jordan bile olsa).. her turlu degeri oyuncularina verir, ve bu jenerasyonlar boyu devam eder.. belli konularda cok katidir ama sonucunda oyuncularina cok deger verir, basketoldan para kazanamayacak olan oyunculara is bulur, kariyeri boyunca oyuncularinin %60'indan fazlasi okuldan mezun olmustur. dine duskundur, pazar gunu takimi kiliseye goturur..

    programindaki siki disiplin sahaya da yansir, kati kurallar icerisinde cok yetenekli oyuncular bile takim sistemi icerisinde oynadiklari icin yeteneklerini sinirli olcude sergileyebilirler, bu da onlari izleyen nba scoutlarinin fazlasiyla zorlanmasina neden olur, north carolina'dan oyuncu secmek gercekten zordur, hatta bu jordan'in da 3. siradan secilmesinin nedenlerinden biri olarak gosterilir..

    hiyerarsideki katiligine en iyi orneklerden biri jordan'in freshmen senesinde yasanmistir, inanilmaz performansiyla ilk 5 e girmeyi basaran jordan'in kendine guveni ust seviyededir, smith bunun icin kaygilanmaktadir, cunku onun programinda oyuncularin, ozellikle freshmen'larin havaya girmesine musade edilemez, sezon oncesi turnuvalarda muthis basarili olan north carolina ilk besini sports illustrated kapak yapmak ister, kapakta ilk 5 yerine 4 kisi cikar, jordan yoktur, cunku bi freshmen ulkenin en cok satan spor dergisinin kapaginda olmayi hakedecek hicbisey yapmamistir henuz.. ayni kadro sene sonunda sampiyon oldugu zaman tekrar kapaktadirlar ve bu sefer 5 kisidirler..
  • (bkz: rip)
  • vefat etmiştir. michael jordan'ın onun hakkında demeci.
  • kariyeri boyunca beraber çalıştığı oyunculara 200 dolarlık çek yollatmış ve "son kez" yemek ısmarlamış. adam resmen king, vasiyeti bile kalite kokuyor.

    http://trendbasket.net/…oads/2015/03/dean-smith.jpg
  • ameliyat olan oyuncusunun ameliyatına önlüğü ve maskesiyle bizzat girip doktor gibi odada bulunan, ameliyattan sonra başında bekleyen, bir final maçında son molada rakip takımın "hücum setini çizen" basketbolun rahmetli ordinaryus profesörü ve kişilik abidesi.

    yukarılarda belirtildiği üzere jordan'ı jordan yapan 1 numaralı etkendir. sahip olduğu disiplin, liyakat ve sadakat anlayışının bir benzeri basketbol dünyasında artık olmadığından dolayı kişiliği bozuk içi boş ve züppe oyuncu güruhları oyunu domine etmektedirler. rasheed wallace gibi sıradışı bir örnek bile onun okulunda mum gibi bir oyuncu olarak okuldan ayrılmıştır. bizim gibi 80-90'lar basketboluna yüreği yanmışlar için kendisi bir süper kahramandır.
  • kendisini vefat edene kadar tanımadım, ne kadar önemli bir basketbol adamı olduğunu bilmiyordum. ama kendisi hakkında tesadüfen denk geldiğim bir hikayesi ve dedikleri o kadar etkiledi ki beni(ki bana göre bu bir hayat felsefesi) paylaşmadan edemeyeceğim.

    hikayenin orjinali şöyle ama türkçesi şu şekilde;

    "onu benim açımdan tanımlayan bir hikaye var. bunu daha önce de anlatmıştım, ama yeniden anlatma ihtiyacı duyuyorum. 1981'de onun pek gönlü olmasa da benimle gazete için röportaj yapmayı kabul etti. bana sürekli oyuncuları hakkında yazmamı söylüyordu, ben de ona onlar hakkında yazdığımı söylüyordum. sonunda kabul etmişti.

    hikayesi için röportaj yaptığım isimlerden biri de robert seymour idi, kendisi 1958'de chapel hill'e geldiğinden beri smith'in binkley baptist kilisesindeki papazı. seymour bana chapel hill'deki restoranların ayrı olmasından(siyah-beyaz)dolayı smith'in duyduğu üzüntüden bahsetti. o ve seymour'un aklına bir fikir gelmişti: smith restorana kiliseden bir siyah üye ile girecekti.

    "hatırlarsın" dedi reverend seymour "o zamanlar, o dean smith değildi. asistan koçtu. fazlası yok." smith kabul etti ve kendisini tanıyan bir restorana gittiler. o ve yanındaki oturdular ve yemeklerini yediler. bu olay chapel hill'in birleşmesinin başlangıcıdır. bu konuyu smith'e açtım ve ondan daha fazlasını duymak istedim, bana kızgın bir şekilde baktı ve "bunu sana kim söyledi?" diye sordu.

    "reverend seymour" dedim.

    "keşke söylemeseydi."

    "neden? böyle bir şey yaptığın için gurur duymalısın."

    sandalyesinde doğruldu ve kısık sesle bana asla unutamayacağım bir şey söyledi: "doğru şeyi yaptığın için asla gurur duymamalısın. sadece doğru olanı yapmalısın."
hesabın var mı? giriş yap