decentralization
-
türkçesi için (bkz: adem-i merkeziyet)
-
(bkz: desantralizasyon)
-
eski turkce'de adem-i merkeziyet olarak kullanilan decentralization kavrami gunumuzde, yerinden yonetim olarak adlandirilmaktadir...
-
ingiliz ingilizcesinde decentralisation şeklinde yazılan kavram (bir çok s li ve z li örnekte olduğu gibi).
-
emek piyasaları ve göç süreçleri dahilinde düşünüldüğünde istihdam ve ücret baskısı yaratması önemli bir faktördür. emek piyasaları bağlamında yasalardan, kültürel ortamdan, insan haklarından uzak ve dengesiz çalışma ortamı yaratılmasına ve, aynı zamanda esnekliği ön plana çıkararak uluslararası şirketlerin rolünün güçlenmesine iyi alt yapı oluşturan bir sistemdir.
-
decentralization'ın türkçesi "adem-i merkeziyetçilik" değildir. "adem" bir ön ek olup "yokluk" anlamına gelir bu durumda, merkezin yokluğudur "adem-i merkeziyetçilik". ancak decentralizasyon kavramında "merkez" her zaman vardır ve bu "merkez" oldukça merkeziyetçi olabilir (bkz: türk idare yapısı). decentralizasyonun tam türkçesi olmamakla birlikte, içerik bakımından "yerelleşme" olarak çevirebiliriz. bu tür sistemlerde, federal yapıların aksine, merkezin etrafında kümelenen çevrenin yani yerel yönetimlerin gücü idari, hukuki, mali ve siyasi bakımdan oldukça kısıtlıdır. adem-i merkeziyette prens sabahattin'in de savunduğu gibi, daha federalizme yakın bir yapılanma söz konusudur ki bu yapı, roma hukuk sistemini benimsemiş devletlerde teşkil edilmemiştir.
almanya burada bir istisnayı oluşturmaktadır ki, bunu tarihe bakarak anlayabiliriz. zira almanya, ulusal birliğini, tam olmasa bile, henüz 1990'da tamamlayabilmiştir. bundan önce hep parçalı bulutlu bir yapıdaydı. bu durum dillerine kadar sirayet etmiş, diyalektiklerin fazla olduğu almanca'da bir "hochdeutsche dialekte" (üst almanca) oluşturulmaya çalışılmıştır. idari sisteminde de "lander"ler önemli bir yere sahiptir. bu lander'leri federe devletlere benzetebiliriz, ancak tabiiki, abd'de ki kadar federe bir durum söz konusu değildir. fransa'ya gelince, merkezileşme ve yerelleşme sürecini en iyi götüren devlettir. bu merkezileşme dediğimiz olayı da zaten napolyon, bizzat code napoléon denen kitapta, kanunlaştırmıştır. ınvalides müzesinde, bununla ilgili heykeller de vardır. türkiye'ye gelince, konu çok karışık ve paradokslarla dolu, çok kısaca, türkiye, fransa idari sistemini kopyalamış ve kendine göre uygulamıştır. sonuç ortada: "sıradanlaşamayan ve kurumlaşamayan bir karizma". yani weber mezarında ters döndü. -
"trust is now a protocol with disintermediation by opting peer to peer architectures, aka exiting fraudulent parasitic centralized cartel and mass surveillance system." andreas antonopoulos
-
merkezsizleşme.
millet blockchain teknolojisine gönülden bağlanmış durumda. teknoloji şirketleri senin ne yiyeceğini bilirken sen kalkıpta dünyayı kurtaracak sistemin blockchain olduğuna inanıyorsan, hata edersin. şirketler merkezsizleşmeyi de halka pazarlamaya niyet etmiş durumdalar. -
gücü/kontrolü belirli bir otoriteden alıp sistemin kendisine verme durumu. son dönemde ilk akla gelen örnek bitcoin (ve çoğu kripto para birimi) idir. bitcoin'i kimin yarattığı bilinmemekle birlikte, bunu bilmemiz de gerekmez çünkü işleyişi gereği kimseye güvenmeyi, bir otorite tarafından kontrol edilmeyi gerektirmez. bitcoin'i yaratan kişi ya da kişiler, istese bile bu sisteme bir müdahale edemezler, durduramazlar. zaten en güzel yanı da budur.
-
bitcoin'in örnek verilemeyeceği uygulama.
1) bitcoin'in "decentralised" yani merkeziyetsiz olması defter-i kebirinin ayrık ortamlarda çok sayıda kişilerce kısmi ya da bütün olarak tutulabilmesi ve yine işlem kayıtlarının yapılmasının ve üretiminin bu şekilde olması demek. "merkezi bir otoritenin kontrolünde olmamak" anlamı bu durumun olağan ve zorunlu sonucuymuş gibi, baştan ima edilse de aslında sonradan eklendi. üstelik bitcoin taraftarları şimdi bu yeni anlamı reddetmeye başladılar taktik gereklerle.
2) bitcoin pratikte zaten "decentralized" değil, fiyatı stokçu tüccarları tarafından belirleniyor. bitcoin üretimi de, fiyatının kontrolü de giderek merkezileşti. bitcoin taraftarları bu yüzden "decentralized" yani merkeziyetsiz teriminin "bir otorite kontrolünde olmamak" anlamını reddetmeye başladılar. çünkü ortaya çıkıyor ki bütünüyle kontrolsüz olursa hem volatilitesi yanına yaklaşılmasına imkan vermeyecek kadar fazla olacak hem de fiyatı sıfıra yakınsamaya başlayacak. böyle olunca bir takım stokçu tüccarları taarfından bu kontrolün elde tutulmasının iyi olduğunu ima eder tarzda bu ikinci anlamı reddediyorlar.
(bkz: bitcoin/@naculos reloaded)
bu terim "centralized" yani merkezi yapıları parçalanması uygulaması anlamında kullanılıyor ve zaten bu bakımdan bitcoin'le aslında bir ilgisi yok. pratikteki uygulaması öncesinde devletin sunduğu hizmetlerin özelleştirilmesi ve bu yolla piyasa şartlarında kârlılığa göre üretilmesi/sunulması demek. ör. sağlık, eğitim, güvenlik vb.
(bkz: neoliberalizm)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap