delege

• (fransızca: délégué) temsilci.
• öğrenci argosunda, "aptal, sersem, ahmak, budala".
• geçimlerini kongre, kurultay ve konferanslara katılarak sağlayan kişiler.
  her ilden halkın güvenini kazanmış üçer adedinin bir ara bir araya gelmesiyle sivas kongresi bile toplanabilir.
• mahalledeki parti üyelerinin aralarında yaptıkları seçim sonucunda delegeler belirlenir
  delegeler; parti ilçe başkanını seçmek için oy kullanma hakkına sahip olurlar
  düşüncelerinizle partiniz ne kadar aynı doğrultuda olursa olsun, partiye ne kadar faydanız dokunacaksa dokunsun, siz ne kadar doğru, dürüst, güvenilir bir insan olsanız dahi; delege olabilmeniz için mahallenizdeki partililerinizle aranızı iyi tutmanız tavsiye olunur^*
  
  not:mahallede seçimin hangi gün ve saat yapılacağından emin olun, siz oy kullanmaya gittiğinizde "biz seçimi yaptık bitti" diyemesinler
• devlet, parti, sendika gibi kuruluşları toplantılarda temsil eden kişi
• ülkemiz gibi geri kalmış demokrasilerde ayak bağıdır. tam temsiliyeti engeller. demokrasiyi mikserden geçirir.
  
  kısa formülasyon olarak ben hep "delegeli" bir kurumun içinde "rant" olan bir kurum olduğunu düşünürüm. tatava yapmadan, delegeli sistem varsa rant var. bitti.
• eskilerin murahhas dediği.
• (bkz: oruntag)
  (bkz: pylagor)
  (bkz: pornografik konsolos adları)
• bugun kendileri için oy verdim evet.normalde yüzümüze bakmayan,selam vermeyen şişik egolu tipler delege seçimlerinde yalakaligin dibine vuruyorlar.çıkar meselesi işte..
• türkiye'de satın alınması kolay olan, menfaat ile çalışan tipler.