*

  • şarkıcı kıraç'ın ilk albümünün ismi. içinde oldukça güzel, hareketli parçalar var: dağların kadını, vefasız, makaram sarı bağlar, deli düş... (1-5-2002)

    ayrıca aralık 2003'te piyasaya çıkan bir kıraç biyografisi. kendisi hakkında bilmek isteyeceğiniz hemen her şey bu kitapta. toplam 190 sayfa ve 10 miyon tl'ye satılıyor. mesela en sevdiği tatlının fırın sütlaç, unutamadığı koserinin ise muğlakonseri olduğunu ve bunun gibi bir çok bilgiyi edinebildiğimiz güzel eser. diğer sanatçılara örnek teşkil etmesini diliyorum. (26-12-2003)
  • kıracın en gec kesfettiğim parcalarından biri tek kelimeyle mükemmel ilk kasetinde bulunmasından dolayı coğu kisinin hatırlamayacağı parca daha iyi bir beste yapar mı bilmem ama su ana kadar yaptığı en iyi parça
  • sözleri aşağıdaki gibi olan parça;

    durma koş uzaklara
    uzaktın hep yakınlara
    sorma sorgulama
    koş ilk önce sonra ağla
    yok aslında bir teselli şarkılarda
    unut gitsin sende karış masallara
    sana kim dedi adalet var bu dünyada?
    sonunda işin biter kalırsın buralarda
    hey gönlüm bunlardan mısın?
    diyorsun ezelden yanmışım
    söyle onlar mı ben mi yanlışım?
    hadi anlat sen de derdini
    şu dünyaya bildir haddini
    hadi durma bırak bırak bırak kendini
    tuzaklar var önümüzde
    acılar da peşimizde
    bir deli düş içimizde
    ne kalacak elimizde
    sakın ola dönüp bakma
    geç kalırsın haydi durma
    ayrılıklar hastalıklar
    bitsin gülüm bundan sonra
    bir tek senden benden başka
    izin yok aşka
  • yabancı bir sanatçı tarafından yapılması halinde türkiye'de "vay efendim ecnebileri görüyor musun, adamlar nasıl şarkılar yapıyor! adamlar bu işi biliyor abi!" şeklinde karşılanacak şarkı. ama bu şarkıyı bir türk'ün ve özellikle de belli bir kesim tarafından anadolu rock yapmakla suçlanan(bunun neden suç olduğunu hiçbir zaman anlayamadım) kıraç'ın yapmış olması şarkının tanınması ve takdir edilmesinin önündeki en büyük engeldir.
  • rock müzik çalışmaları olan ve beyoğlunda bazı rock barlarda çıkan yeni bir grup.
  • her ne kadar kıraç'a pek bayılmasam da sırf yavuz çetin'in gitarını duyabilmek için bile dinlemeye değecek olan, kıraç'ın tmc* etiketli, 1998 çıkışlı debut albümü. davuldaki bir adet volkan öktem de ayrı bir güzelliktir pek tabii..

    albüme katkıda bulunan müzisyenler şöyledir;

    yavuz çetin - elektro gitar, akustik gitar
    volkan öktem - davul
    caner üstündağ - bas gitar
    taner keleş - elektro gitar
    oğuz kaplangı - elektro gitar
    çetin akdeniz - bağlama
    ertan tekin - zurna, balaban***
    özcan gök - otantik davul

    ve şöyle de bir tracklist barındırır;

    1 - dağların kadını
    2 - deli düş
    3 - vefasız
    4 - talihim yok bahtım kara
    5 - ben yolumu bulurum
    6 - derik
    7 - bozkırdaki ağaç
    8 - yalnızlığın kapıları
    9 - sevme
    10 - çeşminaz
    11 - neler neler
    12 - kara yılan
    13 - makaram sarı bağlar
  • ''al şimdi götür beni uzak dağlara vur
    parçalanmış leşimi bir suyun başında bul
    ellerinle sar yaralarımı
    başımı göğsüne koy
    ben seni duydum yarim sen de beni duy''

    öyle bir okur ki kıraç burayı, iliklerinize kadar hissedersniz duyguyu.
  • kıraç'in üzerine çıkmayı beceremediği muhteşem albümü...

    bütün şarkıları güzel olan albümler listesine girmiştir. keşke yeniden aynı tarzı aynı soundu yakalayabilse kıraç.
  • kıraç'ın aynı isimli muhteşem albümünde yer alan, çok ama çok fazla şey anlatan enfes şarkıdır.

    ama bu yalnızca bir şarkı mıdır, bir şiir mi, bir roman mı, bir çığlık mı bilemediğimdir.
  • bir dönemime damgasını vuran bir albümdü. 2004'te, üniversitenin ilk yılında, darmadağın edici bir aşk tecrübesinin ardından kasetini almış ve bu yüzden bir hafta sadece yurdun yemek kuponlarına talim ederek yaşamıştım.

    yaş 17, gurbette -bir büyük şehirde - ilk yılım, ilk kez aşık olmuşum, ilk kez flört ediyorum, sırılsıklam aşığım, sonradan aşık olduğum kişi tarafından da aldatılmışım, para yok, pul yok, sadece roadstar marka bir walkman'ım var, onun da geri sarma özelliği yok, cebimde kasetteki sevdiğim şarkıyı tekrar dinleyebilmem içim bir tükenmez kalem, karşıyakaya doğru bakıp ağlamaktayım. sınıfta da kalmışım. çok karanlık bir dönem. çok dinledim o zamanlar, hem de çok...

    sonra duyguları örselemeye karar verdik. bıraktık deli düş albümünü, düş sokağı sakinlerini falan dinlemeyi... aşık olunmayacaktı, dersler toparlanacak ve en yakın zamanda babamın paracıklarını yiyen bu güzel şehirden ayrılınacak, iyi bir iş bulup çalışılacak ve kimseye muhtaç olunmayacaktı. aşık da olmadım, ne flört ettim, ne doğru dürüst seviştim. ders manyağı da olamadım ama evet planımı uyguladım.

    şimdi o yurt da, o güzel büyükşehir de, o deli gençlik de çok uzaktalar.

    işte yıllar sonra bugün yolda bu albümden deli düş şarkısı geldi aklıma. eve gelir gelmez onu açtım dinledim, sonra yalnızlığın kapılarını dinledim, sonra bozkırdaki ağaç şarkısını... eski bir dostla karşılaşmış gibi oldum. içim kırıldı, direncim düştü. şimdi başa sardım tekrar dinlemeye başladım.

    sorun o yıl başlamıştı. ama ben yolumu bulurum ulan!
hesabın var mı? giriş yap