• palyacolugu cok belli olmasa da deliligi araliklarla ortaya cikan pek bi sevgili sozluk yazari.
  • (bkz: pennywise)
  • gördügüm ilk anda içindeki ateşi hissettigim insan. hep beni anlayan, kosa kosa alt kata inip aglayabilecegim, dertleşebilecegim, sevincimi kapısına gidip paylasabilecegim özel insan oldu sonrasında. kısacık saçları ve güzel yüzü ve gülüşüyle renk kattı karanlık günlerin pek çoguna.
  • arkadaşlarımla aldığımız 1 büyük altınbaş votkası arkadaşlarım tarafından iğrenç bulunduğundan birer yudumu, benim tarafımdan da yazık olmasın şefkatiyle kalanı sahipleniği için üstüme başıma ve deli palyaçoya 24 saatten bile daha kısa süre önce ördürdüğüm saçlarıma (ki saatler sürmüş bi işlemdi bu) kustuğum için bana haklı olarak sinirlenmiş (hala gülüyorum, hatırladıkça gülüyorum) yazar.
    sıyırmadan (ben) önce uzunca bi süre takıldığım arkadaşım, güzel insan.
  • çocukların çevresini sarıp oyun oynamak isteyecekleri için, gayet ciddi bir tehlike olarak gördüğüm, ruh sağlığı bozuk palyaço işi sahibi kimse. özellikle sirklerde kafes içerisinde sergilenmesi tavsiye edilir.
  • hayatımın 2.5 ayını (mart-mayıs 2003) adadığım ama tutturamadığım "hatun"..
  • pek bi zevkli pek bi sevgili iş arkadasi*.

    iddia ediyorum el becerileri cok gelismistir, cunku çevresindeki insanları iyiye donuk sekilde etkiliyebiliyor, ve onlara guzel şekiller veriyor. simdi kurdum, beraber oturup vişneli browni ve hamur oynama zirvesi yapsak... kimler gelir acaba?
  • kendini aç arkadaşlarını doyurmaya adayıp bi iftar çadırı da o kurmuştur yurdunun altına. fasulyeyi girebileceği en güzel formda gördüm, bununla kalmayıp da yedim.. fasulye yedim yahu daha ne olsun*
  • aksam aksam hem de bu kadar zorken hersey hem de belliyken zorlugu ve pembe degilken, eline en paslanmisindan bir nester alip once yavasca gogus kafesimi acmis sonra da kucuk bir cocugun umarsizligiyla camurla oynarkenki kalbimin ustune sekiller cizmis sanki klozette otururken sikintidan duvarlari cizen bir cocuk gibi... oldu mu simdi?
hesabın var mı? giriş yap