• tüm dunyada ve beslenme kosullarinin bozuk oldugu ülkemizde de yaygin görülen bir anemi tipidir.

    temel nedenleri ;beslenmede demirin yetersiz alimi , vücutta demirin yetersiz emilimi,gebelikte artan demir ihtiyaci, çesitli nedenlerle ve çesitli sekillerde meydana gelmis kan kayiplari seklinde siralanabilir.

    anemi çok yavas gelisir, hemoglobin degerleri düsse bile belirti vermeyebilir.genellikle hemoglobin degeri 8 gr/dl nin altina düstügünde şikayetler başlar.

    el ayası çizgilerinin kendine has kırmızı rengi soluklaşır, soğuğa maruz kalmamışken bile avuç içi soluk bir gorunumdedir.bunun yanısıra halsizlik,yorgunluk,konsantrasyon bozuklugu,bas agrisi,çarpinti ,nefes darligi ,saçlarda seyrekleşme ve dokulme,dudak kenarlarında çatlaklar ortaya çıkar.

    (bkz: demir eksikligi)
  • yorgunluk ve üşüme gibi hafif belirtilerle başlayan, ancak ilerlemesi halinde depresyon ile sonuçlanması mümkün eksiklik. uzun süre yaşamış olanlarda, demir değerlerinin düşüklüğüne dair bir fobi bile gelişebilir. çay, kahve veya fazla miktarda süt yoğurt tüketiminin vücutta demir emilimini azalttığı söylenir ancak, bu eksikliği yaşayan kişilerin zaten doğal yollarla ve sadece gıda yardımı ile tedavisi pek mümkün değildir. bir sürü iğne, ilaç (bkz: ferrum forte) ya da sürekli vitamin takviyesi (bkz: gentle iron) gerekecektir.
  • (bkz: pika)
  • eğer sınırları gerçek anlamda zorlayan bir anemikle karşılaşırsanız görürsünüz ki gerçekten de kitaplarda verilen semptomların hepsi görülebilir tek bir zavallıda.

    --- all characters in the entry are entirely fictional ---
    hele hele pek çok başka sorunu da varsa "konjenital hasta", "defolu android" vb şekillerde tanımlanan bir "müzmin arızalı"ysa söz konusu, kendisinde; uyku düzen bozuklukları, beslenme bozuklukları, havasız kalacam diye klostrofobi, daimi/delirtici baş ağrıları, fotofobi, daimi oksijen açlığı, anlatılmaz yaşanır bir demir bağlama kapasitesi, tükenmişlik sendromu, üşüme/bir türlü ısınamama hali, sarı benizlilik, taşikardi, paramparça benek benek tırnaklar, çatlamış soyulmuş dudaklar/tırnaklar/eller, konsantrasyon kaybı ve dikkatim dağıldığı için şu an aklıma gelmeyen pek çok bulgu daha vardır.
    bu bulguların herbirinin fizyopatolojisi başlı başına birer entry konusu olabileceği gibi zaten birbirleriyle ilişkileri de fazlasıyla komplikedir. keza hastamız da(böyle bir insan mümkünse)** başlı başına bir çalışma konusu olmaya uygundur.
    --- all characters in the entry are entirely fictional ---

    velhasılı kelam yazıktır bu defolu insanlara... sevin, sayın, hoş görün, unutmayın uzaylı da olsa insan insandır.
  • türkiye de özellikle sosyoekonomik düzeyi düşük bireylerde ve vejeteryanlarda sıklıkla karşımıza çıkan gittikçe azalması gerekirken artan anemi türü
  • sabahları keçiboynuzu pekmezi - halk arasında buna harnup pekmezi de denir- içilmesi önerilir. pekmezle birlikte kahve, süt, çay, peynir vs. almayın. 2 çorba kaşığında günlük demir ihtiyacı vardır. günde 1-2 diş sarmısak da bünyeye iyi gelir. çekirdekli siyah üzüm de unutulmamalı. anemi kulak ağrısı da yapıyormuş bu arada. ben de diyorum sol kulağımın içinde neler oluyor! kızılay ya da halk polikliniklerindeki yaşlı doktorlar işin ustası. ama tabii ki, ileri boyutta ise aneminiz, doktora gitmeyi ihmal etmeyiniz.
  • eski çağlarda tedavisinin, çivi batırılıp günlerce bekletilen elmaların yenmesiyle yapıldığı anemi çeşididir.
  • genellikle doğurganlık çağındaki kadınlarda görülür. düzensiz beslenme ve adet düzensizliği temel sebeplerini oluşturur. bu anemi çeşidi demir komplekslerinin alımıyla 3 ay kadar bir süreyle tedavi edilebilir. ilacı bıraktıktan kısa bir süre sonra hemoglobin değeri tekrar düşüyorsa, mide ve bağırsak kontrolleriyle geniş kapsamlı bir araştırma yapılabilir. bu da çekilecek dert değildir o yüzden sınav dönemiydi, stresti, kiloydu demeden beslenmeye dikkat etmek en güzel çözümdür. hayatınız boyunca üşüyen elleriniz, soluk benziniz ve baş ağrınız olsun istemiyorsanız o pekmezleri aç karnına bir güzel içeceksiniz. (bkz: anne nasihatleri)
  • belli bir seviyede olanlar ilaçsız da düzelebiliyorlar bir kaç ay içerisinde. fakat düzelmesi için geçen sürede dökülen saçlarınızın haddi hesabı olmuyor. en iyisi tespit edildiği andan itibaren ilaç kullanmak, üşenmeden doktora gitmektir.

    dökülme duruyor, dökülenler yeniden çıkıyor ama yine de hacimsel azalmayı hissedebiliyorsunuz, yazık.
  • daha 25' inde menopozu iple çektirir bu meret. plaja bile çorapla gitmeye meylettirir, menopoza girsem de şöyle bi ateş bassa, kemiklerim ısınsa dedirtir mütemadiyen.
hesabın var mı? giriş yap