• türkiye cumhuriyeti devleti göz göre göre işgal ediliyor.

    bunun adı demografik işgaldir ve bu insanlar yerleşip çoğaldıkça, üredikçe nüfus yoğunluğu, kültür, sosyal hayat, kısaca herşey dejenere olacak.

    ayrıca,

    sınırılarımızdan kontrolsüz bir şekilde ülkemize giren binlerce afgan mülteci var.
    yakın zamanda kabil havaalanını korumak için türk askeri taliban'la mücadele edecekken,
    kontrolsüz bir şekilde gelen bu mültecilerin arasına terörist sızma ihtimalini düşünüyor mu acaba devletimiz?

    amerika ve nato afganistan'dan çıkmışken,
    türk ordusu kabil havaalanını korumak zorunda iken,
    dünyanın en korkunç terörist örgütünün cirit attığı bir coğrafyadan kontrolsüz bir şekilde mülteci alırsanız,
    yarın sınırlarımız içerisinde her türlü terörist faaliyete karşı vatandaşlarımız korumasız kalır.

    birkaç sene sonra çok pişman olacağımız bir yola girdik.

    demografik işgal
  • içinde bulunduğumuz vaziyet.
  • demografik işgal hızla devam ediyor, türk vatandaşlarında tükenmişlik her geçen gün bir miktar daha artıyor. doğum oranlarında türk toplumu (doğu vilayetleri de dahil olmak üzere) tarihin en düşük seviyesini gördü ve düşmeye devam ediyor. artık avrupa'dan daha az çocuk sahibi olan bir milletiz. yerlerine en az bir o kadar yabancı ve geri kalmış toplumlardan insanlar akın akın geliyor. türkiye, kavimler göçünden beter bir istila ile karşı karşıya.

    türk ulusu, size sesleniyorum. hudutlarda açık kapı politikasına daha ne kadar müsaade edilecek. turan hayaliyle çıkılan yolda bir arap devleti olmak üzeresin. aklınızı başınıza devşirin. zafer partisi gibi oluşumlar hakkında bilinçlenin, çevrenizi bilinçlendirin.
  • ümit özdağ'a ait bu kitabı almanızı tavsiye ederim. ileride torunlarımız "bize nasıl bir ülke bıraktınız" diye hesap sorduklarında, kitaplıktan çıkarıp bu kitabı göstererek "biz bu işgale sessiz kalmadık" diyebilelim.
  • ilk fırsatta alacak olduğum, ümit özdağ'ın kaleme aldığı kitap.
  • 100 yıl önceki işgal döneminden beri anadolu türklüğü bu kadar öksüz ve sahipsiz olmamıştı. anadolu bu demografik işgal sürecinde boğazına ilmeği kendi kendine geçirdi. sonucuna da millet olarak herkes katlanacak ve bedelini ödeyecek.
  • ümit özdağ tarafından yazılmış kitap.

    anadolu'nun tarihte işgal süreçlerini anlatarak başlayıp, ülkenin bugünkü suriyeli ve afgan işgalinin başlangıcını ve sebepleri ile bu işin mimarlarını anlattığı, ülkenin durumunu tespit ettiği ve çözüm önerisi getirdiği kitap.

    normalde bu tür kitaplar, durumu tespit eder ama çözüm önerisi çok muğlaktır. bu kitap ise zafer partisinin göçmen sorununa karşı somut bir çözüm önerisi olarak anadolu kalesi projesinin somut çıktı-hedef şeklinde tasarımını okuyucuya sunuyor.

    tabii seçim sonuçları ile ve dahası toplumdaki bazı kesimlerin göçmenleri ucuz işgücü veya kaçakçılık gibi alanlarda kullandığını gördüğümüz için toplumun bundan çok da şikayetçi olmadığını görsek de, yerli ve milli olduğunu iddia eden halk biraz okuyarak ahahahhaha yazamadım ya….

    not: ümit hocam, burayı okursan; her ne kadar bireysel olarak mhp ile bağlantıların ve bugünkü durumu nedeniyle sana biraz kızsam da sen denedin, yine dene, belki daha iyi yenilirsin :)
  • ümit özdağ tarafından yazılan kitabın adıymış.

    ben henüz okumadım, ama tarihten iyi örnekler biliyorum.

    italya etrüsklerindi, latinler onbinlerce gelip işgal ettiler, latinize oldular.

    bulgaristan türklerindi, slavlar onbinlerce gelip işgal ettiler ve hepsi slavlaştı.

    hindistan'ın kuzey batısı türklerin ana yurtlarından biriydi, afgan ve pakistanlılar doluşup türkmenleri işgal ettiler, bugün urduca denilen dilde yüzlerce türkçe kelime var, ama türklük bilinci yok. gitti.

    kuzey ve batı çin türklerindi, çinliler müthiş nüfus hamlesiyle her yere doldular ve bugün kala kala 10 milyon uygur kaldı sadece.

    sümerliler 2 bin yıl direndi ama, sonunda elam ve akad göçleri ile yıkılıp asimile oldular.

    çok büyük sıkıntı.
  • bir bölgeye göz dikilir. terör aparatı kullanılarak halk korkutulur. göçe zorlanır. önce suçlular ve teröristler o bölgede yoğun yapılanır. sonra terör örgütü ile aynı ideolojideki insanların bölgedeki nüfusları artırılır. yeterli nüfus sağlandığında terör örgütünü savunan siyasetçiler meclislere, mensupları devletin kadrolarına yavaştan yerleşmeye başlar. yeterli sayıda nüfus sağlandığında demokrasinin gölgesi altında parlamentoda çoğunluk sağlanır. bölge orta uzun vadede demografik olarak işgal edilmiş olur.

    en yakın örneği ne yazik ki musul'dur. sonrasında kerkük. bu yerler demografi savaşları sonunda türk yurdu olmaktan çıkmıştır ne yazik ki. bu tehlikenin boyutlarını anlamak için kahin olmaya gerek yok sanırım.
hesabın var mı? giriş yap