deniz bağı ^*

• deniz taşıtları oynamaya çok heveslidirler.
  hele hava da kötüyse^***** iyi niyetli gemiler derler ki: "lan bu adamlar korkarlar şimdi, canları da sıkılır. ben en şahanesi az kıvıryım, iki gerdan kırayım da şu adamları az eğlendireyim".
  bu eğlenceye sen kayıtsız kalsan da diğer eşyalar kalmak istemez. durağan hayatlarına renk gelecektir.
  misal televizyon taklalar atarak hiç görmediği 1 kat aşağıdaki mutfağa gitmek isteyebilir.
  ya da kamaranın cefaker sandalyesi "ben de yatacam lan şu yatakta! hele!" diyerek yatağa sen üstündeyken dahi zıplayabilir.
  müzik seti son ses sean paul çalarak, bardaklar ve tabaklarla gangbang'e girmeye kalkabilir.
  tüm bu eşyalara katılacak şampuanlar, diskolardakine benzer köpük şovlara başlayabilirler.
  stagedive yapan içki şişileri ise alkol saçarak ortamı da daha da çılgın hale getirebilirler.
  
  işte deniz bağı; eğlence anlayışı kıt, zevksiz ve kıskanç denizcilerin bu muhteşem orgyleri en başından durdurmak için kullandıkları engelleyicidir. utançtır, zulümdür.
  
  tabi ki aşağıdaki gibi, geminin eğlencede çığır açacğı ortamlarda bu bağlar hadlerini bileceklerdir.
  (bkz: deniz bağı akıllı olsun)
  
  (bkz: http://www.youtube.com/watch?v=iqbn3nnshow)
  (bkz: http://www.youtube.com/watch?v=fx2augg8zk8) (arkada partiye başlamış dosyaların ve kitapların tezahuratları duyulabilir)
  (bkz: #10768660)
  
  ayrıyetten:
  (bkz: lashing)