deniz kabuklusu
-
o beni sahilden, kendimi gömdüğüm, sertleşmiş ıslak kumdan aldı,
elledi.
ben, bana düşen acıyı da neşeyi de yaşamıştım, diye düşündüydüm.
içimdeki zayıf hayvan çok olmuştu öleli.
o beni sahilden...
yani yoktu sedefimden başka şeyim.
derin denizlerle, soğuk denizlerle
tuzla, dalgayla boğuştuydum ben, ve hayvanım çıkmıştı benden.
kendi içine kıvrılmış, rüyasını unutmuş
soğuk taş değil miydim artık ben?
o bana bir rüya verdi, inanamadım.
(bademin neşesi, dedi, al bak, dedi, kısacık, dedi.)
o benim sedefime elledi.
birhan keskin* -
şeytan minarelerinin uğultusudur.
-
küçük iskender'in kanlı masalı ile aralarında gönül bağı olduğunu düşündüğüm güzel şiir.
...
uzanıp topraktan çıkarttın beni
tozumu sildin, hohladın, parlattın
ovdun ve okşadın beni
çıktı içimdeki cin;
ondan
-gidecektin,mecburdun,hepsi gibi-
affını diledin
... -
(bkz: umami/@ibisile)
-
görsel
görsel
dibe daldım ve karşıma çıkınca bok var gibi elime aldım. içinden canlı, yeşil bacaklı böceği çıkınca şok oldum. ilk defa gördüm ve koca kabuğu taşıyıcı beni hayran bıraktı. deniz ile tekrar buluştu tabii.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap