denniz pop

• nasıl olur da sözlükte hakkında hiç bir entry olmaz merak ettiğim, 90 lı yılların ünlü müzik prodüktörü ve şarkı yazarı. kendisi isveçli olup ne yazık ki 1998 yılında genç yaşta aramızdan ayrılmıştır. ülkemizde de epey sevilen ace of base , dr alban , backstreet boys gibi grup ya da sanatçıların başarılarında çok büyük paya sahiptir. katkıda bulunduğu en önemli iki şarkısı ace of base in all that she wants ı ile dr alban'ın it's my life ıdır. nur içinde yatsın.
• 35 yaşında mide kanserinden ölmüş prodüktör.
• max martin'in ustasıdır. max, denniz'in yanında yetişmiştir. nasıl max, 2000'ler popuna yön veriyorsa, denniz de 90'lar popuna yön vermiştir.
• backstreet boys’un show me the meaning of being lonely’de şarkının ona ve kaybettikleri diğer kişilerin anısına diye bu abimizden bahseder.
• dr alban'ın, no coke parçasında övgüyle bahsettiği yapımcı. (bkz: rip)
  
  --- spoiler ---
  
  mi have one friend, them a call him denniz pop
  him have a little son, them a call him daniel
  he live a two room inna stockholm city
  one colour tv, two stereo
  he's dj producer of higher quality
  he no deal with booze and abuse of drug
  that's why mi give him thanks
  and praise jah jah know
  
  --- spoiler ---
• erken yaşta bu dünyadan göçmeseydi günümüz müzik dünyası gangsta rap ve kalitesiz pop müziğin tecavüzüne maruz kalmazdı. yaşıyor olsaydı günümüzde ace of base ayarında grupların parçalarını dinliyor olabilirdik.
  
  onun aramızdan ayrılması dünya tarihini değiştirmiştir.
• "yaşıyor olsaydı şöyle olurdu" şeklindeki düşünceye katılamıyorum. sonuçta ondan daha yeteneksiz olmayan ortağı (kalfası) max martin yaşıyor ancak malesef bu durum gangsta -ki aslında getto rap ve kalitesiz pop müziğin kulak ve hayatlarımıza tecavüzünün önüne geçemiyor.
  
  bu bir yolculuk hali. zaman meselesi. imkan meselesi. buradaki en önemli iki etken:
  
  - azlık, imkansızlık
  - yetenekli müzik insanları
  
  denilebilir bence. herkes müzik yapamamalıydı. dijitalleşmemeliydik, iyi şeyler duymak için sabretmek ve elimizde olanı tüketmek zorunda olmalıydık.
  
  ve karşımızda denniz gibi max gibi lundin gibi besteciler olmalıydı. aynı şey türkiye için de geçerli tabi.
  
  bu yıkım olacaktı, oldu.
  
  o yüzden de "oldies but goldies" demeye devam ediyoruz, edeceğiz.