*

  • ya da deprem üçlemesi. abbas kiyarüstemi'nin minimalist bağımsız çalışması. köker köyünde geçmektedir.

    khane-ye doust kodjast
    zendegi va digar hich
    zire darakhatan zeyton

    http://alihasar.blogspot.com/…i-koker-uclemesi.html
  • muazzam isimlere sahip abbas kiyarüstemi üçlemesi. üstkurmacanın en güzel örneklerinden.

    sıralama şöyle:

    1.hane-i dost kocast (arkadaşımın evi nerede?)
    2.zendegi ve diger hiç (ve yaşam sürüyor)
    3.zir-i dırahtan-i zeytun (zeytin ağaçları altında)
  • ilk filmi olan "arkadaşımın evi nerede"yi izledim ve diğer iki filmi de bir an önce izlemeyi planladığım üçleme film.
  • abbas kiyarüstemi ‘nin şiir gibi film üçlemesi. nuri bilge ceylan ‘a belkide en yakın yönetmen.
  • beni muazzam duygulandırmış film üçlemesidir. en iyiler listeme girmiş, zirveyi tutmuştur.
    yalınlık, belgesel havası, insan doğallığı gibi unsurlar kiyarüstemi'nin sanatsallığı ile birleşince, her biri ayrı diyarlara götüren düşünceler alemi yaratıyor.
    bunu gecenin bir vakti yazıyorum. düşünmekten uyuyamadım. denk geldiğim ortam, denk geldiğim samimiyetsizlikler beni öyle çok üzüyor ki.. filmlere, kitaplara sığınarak buluyorum kendimi. izlediklerim ve okuduklarımdan sonra kendi hayatıma dönüş buhranlarım bir an olsun yalnız bırakmıyor beni.
    uzun cümlelerle böyle kafiyeler yapmayı nerden öğrendim bilmiyorum. neyse, kiyarüstemi'ye teşekkür ederim.
  • (bkz: #120169902)
  • arkadaşımın evi nerede? (1987), ve yaşam sürüyor (1992), zeytin ağaçları altında (1994), hepsi de kuzey iran'daki köker köyünde geçtiğinden, köker üçlemesi olarak adlandırılır.
    ilk film olan (bkz: hane-i dost kocast) (arkadaşımın evi nerede?) küçük bir çocuğun kendisinin sanıp aldığı arkadaşının defterini komşu köyde oturan arkadaşına geri vermek için arkadaşının evini arayışını konu alır.

    ikinci film olan (bkz: zendegi ve diger hiç) (ve yaşam sürüyor) 40 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği 1990 iran depreminden sonra ilk film arkadaşımın evi nerede? yönetmeninin filmde oynayan oyuncuları bulmak için deprem bölgesine gitmesini konu alır. belgesel tarzda çekilen bu filmi izledikten sonra fransız yönetmen (bkz: jean-luc godard), "sinema d.w. griffith ile başlar ve abbas kiarostami ile biter" demiştir.

    üçüncü film (bkz: zir-i dırahtan-i zeytun) (zeytin ağaçları altında) ikinci film olan ve yaşam sürüyor'un çekim aşamasını konu alır. sonunda yer alan açık uçlu sahne çok tartışılmıştır ama yönetmen sonu tamamlamayı seyirciye bırakmayı sever. 1994 yılında, iran tarafından yabancı dilde en iyi film dalında yarışmak üzere oscar'a gönderilir fakat beş aday arasına girememiştir.

    yaşam, ölüm, çaresizlik, umut, değişim ve devamlılık gibi temaları işlediği bu filmlerde gücünü saf gerçeklik ve doğallıktan alır (bkz: abbas kiyarüstemi). üçleme, 1990'larda fransa, hollanda, isveç, almanya ve finlandiya gibi ülkelerde başarılı oldu.
    yönetmen kiyarüstemi ise, bu filmlerin bir üçleme oluşturmadığı; ancak, ve yaşam sürüyor ile zeytin ağaçları altında'nın 1997 yapımı kirazın tadı ile bir üçleme oluşturabileceği görüşündedir. bunun nedeni ise, bu üç filmin aynı temayı, yani, "yaşamın değeri"ni işlemesidir.
    kiyarüstemi çektiği filmlerle iran sinemasına bugün dünyada sahip olduğu uluslararası itibarı kazandırmıştır.
  • yönetmenin filmin filmini çektiği üçlemedir.
    iran filmlerindeki o pür "aşk"ın önünde gene saygıyla eğildim.
  • köker üçlemesi:

    *koker, kuzey iran'ın gilan eyaleti rüstemabad şehrinde yer alan bir köydür.

    *bölge hazar denizi kıyısında ve ılıman iklime sahip bir yerdir.

    *bölge, 1990 yılında gerçekleşen 7,4 şiddetindeki mencil-rudbar depremi ile büyük hasar görmüştür. depremde 40.000 den fazla insan ölmüş, yüzbinlerce insan evsiz kalmıştır.

    *köker köyünde çekilen ve bu nedenle köker üçlemesi olarak adlandırılan üçlemenin ilk filmi (arkadaşımın evi nerede) depremden önce çekilmiştir.

    *abbas kiarostami, söz konusu filmleri bir üçleme olarak görmediğini belirtmiştir. (en üçleme üçlemeye, üçlemeyi yaratan yönetmenin “bu üçleme değil” demesi insanı yıpratıyor…)

    *üçleme, deprem üçlemesi olarak da adlandırılır. (kim takar yönetmeni)

    *kiarostami’nin diğer birçok eserinde olduğu gibi, köker üçlemesinde de minimal bir pencereden olabilecek en doğal hallerle, belirsizlik, sonuçsuzluk, arayış içinde olma ama bir yere veya duruma varamama hissini iliklerimize kadar hissederiz.

    1.film
    arkadaşımın evi nerede
    yapım yeri ve yılı: iran / 1987
    süre: 83 dk

    *
    filmde, filmin çocuk kahramanı ahmed, komşu köyde oturan ve okul defteri yanlışlıkla kendisinde kalan arkadaşı nematzadeh’e defterini verebilmek için bir arayış içerisine girer. eğer arkadaşı o gece defterine ödevini yapamazsa okuldan atılacaktır…

    kerpiç evleri ile köy hayatının doğal ve şiirsel yansımasını, çocuk masumiyetini, taşranın seslerini, yaşanan toplumsal değişimin bir zanaat üzerinden aktarımını, yokluğun, hüznün, masumiyetin, dostluğun en saf halini iliklerimize kadar hissederiz. (şüphesiz şarap içip sarhoş olmak için yeterli bir “ilik” düzeyiydi)

    2.film
    ve yaşam sürüyor
    yapım yeri ve yılı: iran / 1992
    süre: 95 dk

    *
    yarı kurgu yarı belgesel bu filmde, bir film yönetmeni (ilk filmin yönetmeni) ve oğlu, deprem sonrası büyük zarar gören köker köyünde yaşayan “arkadaşımın evi nerede” filminin oyuncularını aramak için yola çıkarlar. belirsiz bir sonla biten ve en büyük korkumuz olan ölümün nasıl sıradan bir durum olduğunu, hayatın her şartta devam ettiğini anlatan filmde biricik ahmedpourumuzu göremeyiz belki ama en azından öldüğünü de duymayız. (şüphesiz şarap içip sarhoş olmak için geçerli bir sebepti)

    3.film
    zeytin ağaçları altında
    yapım yeri ve yılı: iran ve fransa / 1994
    süre: 104 dk

    *
    bu film, üçlemenin ikinci filminin çekimleri, oyuncu seçimleri ve ikinci filmin çekim hikayesini anlatan bir belgesel gibi başlar. tahereh (tahire oluyor sanırım) ve hüseyin depremin ertesi günü evlenmiş bir çifti oynamaktadır. gerçek hayatta hüseyin, tahireye vurulmuş fakat karşılık alamamaktadır.

    hikayesinin sonunun nasıl bittiğini izleyiciye bırakan birçok film var… sanırım bunlar içinde benim için en güzeli bu filminkiydi… “evet” dedi bence. (şüphesiz şarap içip sarhoş olmak için geçerli bir cevaptı, hayır denildiği düşünülüyorsa fermente gruptan çıkarak %40-45’lik etil gruba yönelmek gerekir (yatırım tavsiyesi değildir)).
  • bir adaya düşsem yanıma alacağım üç film. hep bir şeyler aramak üzerine kurulu, aylardır etkisinden çıkamadığım filmler. aramak ve en ufak detaylarda hayata tutunacak bir şeyler bulmak. bir arkadaş, bir çocuk, bir sevgili. keşke o zamanlar yaşasaydım da bir aşk için birini ikna etmeye çalışıp, zeytin ağaçları altında koşup, göçüp gitseydim buralardan.
hesabın var mı? giriş yap