• gerçekleştirilmesi için en az bir depresyonlu gerekmektedir. tek başınza daha yaratıcı olursunuz. ama grup halinde bayağı eğlenceli olabilir. ben şahsen tek kişilik etkinlikler düzenlerim. örneğin sokağa çıkar apartmanları zillerini çalar kaçarım. zihnim şenlenir. kovarım azıcık sevgili depresyonumu. sonra yıllardır yaptığım bir şey vardır.yazın yazlık evimize geldiğimizde odamdaki örümceğin ince bir işçilikle yaptığı ağına yaraladığım sineği atıveririm. sonra süper bir mücadeleye başlar bu ikili. sineğin hiç şansı yoktur tabi. ama zaten hangi depresyonlunun şansı vardır ki?
  • depresyonun doğası gereği kişi herşeyden ve herkesten sıkılmış halde bir köşede otururken etkinlik başlatma ya da katılımcı olma isteğiyle dolmaz, ama bir süre sonra sıkılmaktan da sıkılır, kimseye bulaşmadan kendini oyalayacak çabalar peşine düşer. evdeyseniz gözleri tavana dikip dolaşan bir örümceği tespit etmek, seri göz kırpmalarla hareket halindeki hayvana ateş etmek aklıma ilk gelen aktivitedir. battlestar galactica saylonlu sineğe karşı...
    eğer yağmur yağıyorsa pencerenin dibine oturup cama çarpan damlaları yarıştırmak da eğlencelidir. benzer zamanlarda cama vurup aşağı akmaya başlayan damlacıklardan birini tutar, onun önce varmasını dilersiniz. ben soldakileri desteklemeye meyilliydim.
    eğer istanbul'da yaşıyorsanız ve kendinizi dışarı atmayı başardıysanız boğaz kıyısında bir banka oturup geçen gemileri saymak da harika bir etkinliktir. böylece belirli bir süre içinde karadeniz'e mi yoksa ege'ye mi daha fazla gemi geçiyor öğrenir, vapurla eve dönerken kazanan deniz tarafında oturursunuz. yaşanan saate karşı yarış heyecanı da cabası. istenirse "onda biter" tarzı bir yol izleyip skora oynamak da olasıdır elbette.
    bol etkinlikli depresyonlar.
  • 07:00 sabah kalkıp kocaman bir gülümeme ile, "günaydın depresyonlu ben!" diyerek yataktan fırlama. akşamdan hazırlanmış olan kahve makinesine tıklama.
    07:15 çiş yapıp yüz yıkadıktan sonra gardrop karşısına dikilme ve bugün ne giysem seansı.
    07:25 kahvaltıya geçiş
    07:35 makyaj, diş fırçalama ve saç toplamanın ardından evden çıkış.
    07:50 servis arkadaşlarına "günaydın!" diyerek iyi bir gün dileme.
    08:30 iş yerine varış ve çalışma
    12:30 öğle tatili
    13:00 öğle tatilinin sonu ve çalışmaya kaldığımız yerden devam
    18:00 ofisten çıkış
    19:00 eve varış
    19:15 akşam yemeği hazırlıkları
    19:45 tv'de bugün ne var seansı, olmadı tavan izleme, vb.
    23:00 yatış.
  • eğer bir silah ya da tüfeğiniz varsa sote bir yerden sokaktaki herhangi birine nişan alıp vurabilirsiniz..eğlenceli olup efkarınızı dağıtabilir.
  • istiklal caddesi'nde yukarı*dan aşağı*ya ve aşağı*dan yukarı*ya yürüyerek ortalama kaç adımda bu yolun katedildiği, ortalama adım uzunluğunuzdan tahmini tur mesafesini, her bir turun ortalama kaç dakika sürüdüğü, bu sonuçlardan bir adımın ortalama atılma süresi hesaplanabilir*...depresyonun derecesine bağlı olarak; başlangıç aşamasında telefon rehberlerinin elden geçirilmesi, orta seviyeli durumlarda telefon rehberinden rastgele sayfa kopartıp çöpe atma, son demde telefon rehberinin sayfalarını un ufak etme denenebilir...
  • klozete oturup alttaki taharet musluğunu hafifce açtıktan sonra gelen rahatlatıcı su sesi eşliğinde nokia telefonda yılan oynamak. evet süper bi etkinliktir, geçici bir süre için de olsa ne dert bırakır ne tasa, mis gibi olursunuz...
  • göksel adlı hanım kızımız bu konuda çok akıllıca etkinliklere girer, bunların tümünü depresyondayım adlı güzide eserinde sunmuştur zaten... saçlarını tarar, dudağını boyar, çok yer, çok ağlar... daha şahane yöntemleri ise banka soymayı, uluorta soyunmayı ve hayatındaki herkesi vurmayı düşünmektir... son olarak en iyi etkinliğini klipte açıklar; bu da elbette dolaba girip sevgiliyi beklemektir... sonuç başarılıdır, sevdicek gelir, depresyonun diğer tarafından çıkılır, hayat bayram olur...
  • lig tv de nostalji maçı izleyip tura çıkmak başlığını uygulamaya geçirmek,grup halinde yapılan ve gayet renkli tepkilere neden olabilecek bir depresyon etkinliği olarak bu listeye dahil edilebilir.
  • sair zamanlarda katilimcilara yapilan son dakika duyurusuyla gerçeklesen etkinliklerdir, nerede ne vakit olacagi bilinmediginden muhabirlerin haber yapma girisimleri de önlenmis oluyor böylece. söz konusu mekanda toplanan depresyonlu bünyelerin bir kismi ölü bakislariyla sadece etrafi süzerler. otururlar öyle, kimildamazlar pek. bir kismi o an icat edilen çesitli mini oyunlarla oyalanir. oyunlara katilim fazlaca olabiliyor zaman zaman. pek bitirilemiyor ama herhangi bir oyun, hep ariza çikiyor. o kalabaligin içinde kimse kimseye dikkat etmiyor pek, zaten hiç kimse de digerlerinin söyledigi seyleri anlamiyor, iletisim sorun oluyor. belki de alana kurulmus ses sisteminden yayilan agir müzigin üstelik yüksek desibelde iletisimi baltalamasinin payi vardir bunda. goldoldakilerin bir kismi sürat yüzünden asagi düsüp yaralaniyorlar. kimse ambülans çagirmiyor. olagan oldugunu düsünüyorlar bunun. hem kim dedi ki bunlara gondol hareket halindeyken amuda kalkin diye, düsüp boynunu kirarsin iste böyle..
hesabın var mı? giriş yap