• türkiye'de türk-islam sentezinin çok etkili olduğu, alevi düşmanlığının ve kürt düşmanlığının yoğun olduğu, katliamlarıyla meşhur (!) şehirleri içeren, denize kıyısı olmayan bölgelerdir. amerika'daki "ırkçılığın çok yaygın ve baskın olduğu" deep south bölgesine benzetilebilir.

    (bkz: deep south)

    birileri, bu tespitin ne olduğunu anlamamış. "çorum" diyorum, "maraş" diyorum, "sivas" diyorum; ve konya diyorum, kayseri diyorum, yozgat diyorum, çankırı diyorum, kütahya diyorum, kırıkkale diyorum, gümüşhane diyorum.

    kayseri'de bir belgesel çekimleri için kale burcuna bizans bayrağı asıldığında, türk-islam sentezciler gelip belgesel çekimlerini basmıştı. hitler'in ruhuna fatiha okuyup helvasını dağıtmışlardı. bu örneklerden daha beter yüzlerce örnek bulunabilir, arşivleri birazcık deşelemek yeterli.
  • domuzuna sağcıdır buralar, hele alevi nüfusu marjinal derecedeyse...çoğu orta-doğu anadolu şehrinde solun -sol dediğim de chp- aldığı oy alevi nüfusa endekslidir.

    (bkz: sağın kalesi)
  • mobilitenin düşük olduğu, durağan bir hayatın hüküm sürdüğü tüm yerler, coğrafyalar gibi tutuculuğun baskın olduğu lokasyondur. milyarlaca yıllık dünyada en doğruyu kendilerinin bildiğini sanarlar, çünkü başka birşey bilmezler. türkiye örneğinde, akşamları 2 kadeh rakı alsan ya da sosyal demokrat olsan seni sapkın olarak damgalayan yerlerdir. allahıma şükür öyle bir yerde yaşamıyorum. allah muhafaza, oralarda doğmak da vardı. (bkz: erzurum)
  • alevi komşusunun getirdiği aşureyi ve kurban etini çöpe dökmek gibi hasletlere sahiptir bu bölgenin "yaşayan"ları. (defalarca yaşanmıştır.)

    derin anadolu'nun tarihi, celali katliamlarının, kuyucu murat paşa'ların, "alevi kadınları kızları size helaldir, gidin ırzlarına geçin" diyen dinci ebussuud'ların, yavuz'ların, alevi katili insan kasaplarının tarihidir.

    "hoşgörülü anadolu" imiş, peh! "hoşgörü" kelimesi bile kendi içinde sorunlu. "sen kimsin de 'hoş' görüyorsun?! sen ne hakla birilerini 'hoş görme' imtiyazına sahip oluyorsun?!" diye sorarlar adama.
  • nedim gürselin okuduğum en güzel önsözlerden birine sahip gezi-tarih kitabının da ismidir ayrıca.yazar karısına, kundaktaki bebeğine ya da 3 yaşındaki kızına kitabın ortaya çıkışındaki katkılardan dolayı teşekkür etmek yerine ki bunu yapan şuursuzlar vardır,anadolu coğrafayasında yaşayanlara teşekkürü öyle güzel sunmuştur ki etkilenirsiniz.

    durup durup -yola çıkarken- girizgahını okuyorum.
hesabın var mı? giriş yap