• fiyatı 8 tl olan dergi.

    halil inalcık, semavi eyice, şükrü hanioğlu, ismail kara gibi yazarları okumak için değer de derginin yaklaşık 23 sayfasına
    yayılmış okkalı reklamları görünce, 8 tl fazla gibi geldi gözüme.

    derin tarih, bildiklerimiz tarih olacak derken kar amacı gütmemeyi(!) unutmuş.
  • dili ağır, seçtiği konuların çoğu ideolojik, osmanlıcı, mustafa kemal karşıtı bir tarih dergisi. incelemek için haziran sayısını satın aldım ancak beni kazanamadı. eğer ntv tarih'le karşılaştırılacaksa, şöyle bir karşılaştırma yapabilirim: ntv tarih, lionel messi'yse; derin tarih, sabri sarıoğlu'dur.
  • genel yayın yönetmeni, zaman gazetesi yazarı olan tarih dergisi.
  • malum araştırmacı tarihçilik bilimsel olduğu için caiz değil. caiz olanı ntv tarihten kotarma hakkaniyetçi bir tarih tarih dergisi.

    kör göze sokulmaya çalışılan ideolojik inceleme konuları üç aşağı beş yukarı şu kıvamda:

    eski bir atasözümüz; at yalanı s.kim inananı
  • haziran sayısının geniş bir kısmı, ibadete açılması görüşünün savunulduğu ayasofya dosyasına ayrılmış yeni tarih dergisi.

    bu dosyadaki yazılardan birinde bediüzzaman'ın referans gösterilmesi ve ayasofya'nın ibadete açılması görüşünün kimi zaman kişi ve isimler doğrudan zikredilerek, sert şekilde savunuluyor olması, derginin nesnel tarih anlayışına sahip olup olmadığını sorgulatıyor.

    bunun haricinde, daha "doğulu" konulara ilgi duyanlar ilgi çekici olabilecek bir yayın.
  • ''tüm bildikleriniz tarih olacak'' sloganıyla yola çıkmış tarih dergisi. anlaşılan bilinen her şeye itiraz edecekler sanırım. hatta yakın zamanda da sırf farklı olabilmek, okuyucu çekmek için tarihin de bokunu çıkarırlar tahminimce.
    hangi bilgilerine güvenip de böyle bir dergi çıkarmışlar anlamak çok güç. nesin yani sen adam? tüm bu tarihi bilgileri alt üst edecek ne biliyorsun?
    zaten genel yayın yönetmeni mustafa armağan da son derece itici, sultan abdülhamit'le kafayı bozmuş, kendisine tarihçi demesine rağmen tek ilgi alanı osmanlı tarihi olan, geri kalan her şeyi kötüleyen tuhaf bir isim. bir el atmadığı dergi işi kalmıştı. ona da el attı.
    derin tarih deyip de tarihin suyunu çıkarmasalar bari.
  • muhafazakar kesimin osmanlı hayranlığını pompalamak amacıyla çıkardığı arkasında sağlam sermaye olduğu için tiraj ve bütçe sıkıntısı çekmeyecek subjektif tarih yayını.
  • 1. 24 satırlık commodore 64 yazısında, başlık dahil beş kere 'commoder' yazan tarih dergisi.

    2. yayımladığı karikatürde, bir ermeni kızının, 2. abdülhamid'e 'bir şey satmaya çalışıyor' olduğunu yazan dergi. evet, neymiş o bir şey... kızın kutusunda fransızca olarak yazıyor... eminim okutmuşlardır... ama yorumlayamamışlardır yanmakta olan 'papier d'armenie'yi...

    3. nevzuhur bir icatla, 9 eylül'de türk ordusunun girdiği ve artık tamamen kontrol ettiği şehri, 13 eylül öğle saatlerinde ermeni çetelerinin yaktığını dosya konusu edinen dergi. yaşar aksoy, yunanlılar yakmamıştır derken sarf edilen 'geride bırakılan bir kundaklama örgütünün de bunu silahlı türk yönetimine geçmiş bir şehirde yapabilmesi imkânsız görünüyor' sözlerinin ermeniler için geçerli olmadığını sayıyor olmalı. tabii müslüman mahalleleri yerine ermeni ve rum mahallelerinin niye yandığı konusunda da bestami bilgiç ilginc bir gerekçe buluyor: meğer ermeniler, vaktiyle -kendi evlerini ilerde yakacaklarını öngörerek- amerikan şirketlerine sigorta ettirmemişler mi?

    3. 'yunan derin devletinin atatürk müzesi'ne bombalı saldırı ve bununla ilişkili olarak istanbul'da patlak veren 6 eylül olaylarını tertiplemesi' diye bir yazı yayımlayan dergi. 'yunan derin devleti için yunanistan uyruklu 17 bin istanbullu içinden olayları başlatmak için birkaç yüz kişiyi bulup görevlendirmek ve gökşin sipahioğlu'nu hediyelerle 2. baskı için teşvik etmek çok kolay'dı diyor mehmet arif demirer. meğer kiliseler başta olmak üzere evler ve dükkânların, izmir dahil, talan edilmesini rumlar başlatmamış mı?

    4. menderes asıldıktan sonra gazinoda, 'o günlerde yağ kuyruğu, şu kuyruğu, bu kuyruğu vardı. kuyrukların başı gitti diye sevinenler vardı komutanlar arasında' diye zihni karışık birinin anlatımını ciddiye alıp aktaran dergi. adam ecevit dönemi sanıyor anlattığı yağ, mazot kuyrukları lafıyla... oysa 'kuyruk' lafı o zaman 'düşük'leri savunanlar için kullanılırdı. adnan menderes'in mahkeme başkanına 'reis efendi hazretleri' dediği de ileri sürülüyor ki, efendi hazretleri lafını kime nasıl kullanacağını bilecek kültürde birine hakaret tabii bu... radyo yayınlarında, 'reis beyefendi' sözleri kulaklarda hâlâ.

    5. 'şerha çekdim dağ yakdım göz göz etdim sinemi/dâğımı seyr eyleyen görsün benim târihimi (göğsümü, yarıklar açıp göz göz edip yaraladım. yaralarımı görenler benim ölüm tarihimi -bu işaretlerden- anlasınlar)' diye beyit ve açıklama yapan dergi. yard. doç müjgân hanım, ilk ve ikinci mısralardaki 'dağ'ı anlamamış olmalı. o kelime yarayı tıbbi bir yöntem olan kızgın demirle dağlamaktan gelir. şair, yaralarını dağladığını, yaraları görenlere değil, dağlanmış yaraları görenlere sesleniyor. kendilerine behçet necatigil'in 'dağ' adlı şiirini öneriyoruz.

    6. bugüne kadar kimsenin (atatürk'ü koruma kanununa takılacağı için) yayımlamaya cesaret edemediği nâzım şiirini yayımlamış dergi. altı ay dava açılmazsa herkes yayımlayabilir. buraya asla yazamayız değil mi yöneticiler?

    7. mustafa suphi'nin öldürülmesi konusundaki bölüme, ara başlık olarak 'bolşeviğe karadeniz'i mezar yaptı' cümlesini koyarak ne kadar bilimsel tarafsız olduğunu gösteren dergi.

    8. bir üniversite tarih talebesinin, 'meclis'tekki son, yassıada'daki tek gayrimüslim: dr. zakar tarver' başlıklı yazısı... dergi yöneticilerini ve bu talebeyi, 1960'tan yakın zamana kadar meclisteki azınlık milletvekillerinin listesini çıkarmaya çağırıyoruz. (aman şellefyan'ı da unutmadan)

    9. tavsiyeler üzerine altıncı sayısını okuduğum dergi.
  • başında mustafa armağan olan bir tarih dergisi, atıyorum fenerbahçe tribünündeki bir amigo futbol konusunda ne kadar tarafsız olabilirse, o kadar tarafsız olabilir.
    başında mustafa armağan olan bir tarih dergisi, adnan hpoca ne kadar bilimsel olabilirse, o kadar bilisel olabilir.

    isimlere değil de içeriğe bak diyen arkadaş;
    yahu, söz konusu adam mustafa armağan.
  • kasım sayısında harf inkılabı,fatih'in yeni bulunan hoşgörü fermanı,dersim'le yüzleşmek ve seyit rıza,tek partinin meşhur cinayeti gibi konuları ele alan;mehmed niyazi,mim kemal öke,kahraman şakül gibi değerli tarihçileri bünyesinde barındıran bana göre şu an da türkiye'de ki en iyi tarih dergisidir.
hesabın var mı? giriş yap