• --- unforgiven spoilerı ---
    --- unforgiven spoilerı ---
    --- unforgiven spoilerı ---
    finalde bunu clint abi gene dayı'ya der ağzına tüfeği dayamış halde.
    --- unforgiven spoilerı ---
    --- unforgiven spoilerı ---
    --- unforgiven spoilerı ---

    işte bu replik var ya bu replik, hayatı tek bir cümleyle özetle deseler "ahanda bu, bunu ye" derdim arkadaş. unforgiven'ı sadece bu replikle bile gelmiş geçmiş en iyi filmlerden biri sayabilirsiniz. çünkü hayat denilen kozmik şakayı bundan daha yalın biçimde ifade edemezsiniz. hani herkes hayıflanır hayatının bazı aşamalarında "ben bunları hak etmedim" diye, oysa hak etmenin bununla alakası yok. hayatımızın seyrinin belirli bir şablon içerisinde, bizim dışımızda indirekt olarak gelişmesi fikri çok hoşumuza gittiğinden zaten bize neleri yaparsak neyi hak ettiğimizi anlatan ilahi bir "ilan panosu" fikrini gözü kapalı benimsiyoruz. halbuki alakası yok, hayat çizgimiz o kadar çok tesadüfün bir araya gelmesiyle oluşuyor ki hepsini düşünsek kafayı yeriz. zaten bu kendi hayatımız üzerindeki kontrolsüzlük halini kabul edemediğimizden dolayı "ben bunu hak etmiyorum" anlayışını benimsiyoruz. tabi burada şöyle bir ayırım yapmak lazım, kendi çizginizi kontrol mümkün evet ama o kadar da değil. ne yaparsan yap, istersen dünyanın en iyi insanı ol, bir gün birisi gelip ağzına tüfeği dayayıverir, böyle yani. hak etmenin bununla alakası yok, neyin alakası olduğunu bulsam büyük ihtimalle kafamı sünger kaplı duvarlara ritmik bir biçimde vuruyor olurdum.
  • ülkeler arası ilişkilerde de sonuna kadar geçerli prensiptir. siz süper bir ülkesiniz diye elin oğlu aferin falan demez, dese de fırsatını bulur bulmaz çekiverir kuyruğunuzu.
  • hernekadar bir westernde geçse de hayatın tek cümlelik özetlerinden bir tanesidir.

    gene hackman - i don't deserve this...
    to die like this...
    i was building a house...
    clint eastwood - deserve's got nothing to do with it

    ve clint eastwood bize bu repliği diliyle söylemese de yönetmenliğini yaptığı mystic river ve million dollar baby de izleyiciye tekrardan hissettirir.
    iki filmin sonunda da aynı şeyi söylersiniz.

    "bunun haketmekle bir alakası yok."
  • kağıt üzerinde, senaryoda, sahnede, beyaz perdede geçmeyen, gerçekten yaşadığımız hayata ait olan ve o hayatı anlamlandıran bir replik.

    zaten unforgiven başlı başına bu repliği anlatan bir yapım. filmin başından sonuna kadar kimin aslında iyi, kimin kötü olduğunu anlayamaz izleyici. hala hemen her filmde görülen mutlak iyi ve mutlak kötü yoktur bu filmde.

    başroldeki adamımız bill munny çok matah bir adam mıdır? karısını kaybetmiş, arkadaşına arka çıkan, hayat kadınlarını şiddetten koruyan ama hayatı cinayetle geçmiş, tren soygunlarında tonla insanı öldürmüş, para karşılığı kelle alan bir adam. şerif little bill çok mu kötü bir adam? türlü olaylara karışmış, kişisel kararlarıyla insanları idam ettiren ama kasabasında adaleti sağlamaya çalışan, kendine emeklilik için ev inşa eden bir kanun adamı.

    filmin başında hayat kadınının yüzünü yaralayanlar mı kötü? alkollü halde bir işe karıştığı için kasabaya özür dilemek ve yaşananları telafi etmek için dönen, silahla şiddetle işi olmayan çocuklar.

    bunların hangisi iyi, hangisi kötü? hayatta karşılaştığınız insanlar için de aynı ikilemde kalmıyor musunuz? kim iyi, kim kötü, bütün bu olaylar neden yaşandı, işler nasıl bu hale geldi, gerek var mıydı, bunları hak ettik mi? belki tüm bunların hak etmekle falan alakası yoktur..
hesabın var mı? giriş yap