destroy the opposition

• aşmış/yarmış dying fetus albümü. praise the lord, epidemic of hate ve justifiable homicide gibin inanılmaz şarkılar bulundurur içinde.
  
  aynı zamanda, albümün ikinci şarkısı. (bkz: albüme adını veren parça)
• sözlerini de yazayım tam olsun:
  
  who does the earth belong to
  the human termites spreading lies
  the people have to make a decision
  but they're too busy dying to try and realize
  
  who controls their future
  and money flows above their heads
  just give them all a chance to make contact
  and the last ones shall rise up to seek revenge
  
  there was a time, when the weak would suffer
  the ones in power would crush all who dissent
  just look around, because nothing's changed
  no longer kings, they wear a suit and tie
  
  those who survive, have no conviction
  just follow trends, until they're born again
  so who will live, and who will die
  it's up to us to carry on the fight
  
  rising up, from the ashes to the challenge
  face to face, it's not too late to start resisting
  all around; we have a chance to change the world
  believe in us, tomorrow's dreams are fire in our blood
  
  bred to buy, not to think
  tell more lies, make them weak
  nothing's real, except the mindset you've created
  to the left, avoid the path that they've been paving
  
  mainstream lies, unleashed through waves that mold behavior
  we've had enough, their greedy fucking system's going down
  
  bred to buy, not to think
  tell more lies, make them weak
  
  without hesitation, i will kick the tv in
  sick of all these fuckers with their prozac grins
  always selling shit, that no one wants or needs
  choking up the planet with their get rich schemes
  
  a mediated world, what a sick reality
  wake the fuck up, smell the shit, then you will see
  what's good for them isn't good for everyone
  the future starts now, for a past yet to come
  
  just ask them one question
  and they'll tell you fifteen lies
  they're judas, hitler, stalin, and brutus
  all combined
  
  the world is false-constructed
  just to satisfy their needs
  if we keep obeying orders
  we’re like lambs to the slaughter for their feast
  
  handed down, the final call
  rise to fight, destroy them all
  it's too late to accomodate
  the game is lost, because no one is thinking
  
  born with a chance to facilitate
  the end of a time that's defined by hypocrisy
  just like rats, they will multiply,
  and run with the pack without ever seeing
  
  out of the womb to be crucified
  we challenge the doctrine they've been preaching
• 2000 yılı çıkışlı ve relapse records etiketlidir.
• hayatımda dinlediğim en iyi 10 death metal albümünden biridir. davul ve gitar virtüözite sınırlarına dayanırken, hard core tabanlı rifflerin özerine serpiştirilen vokaller; müziği benzersiz kılan en önemli unsurlardandır. her şarkısı birbirinden güzel olan bu albüm, otobanda 160'la giderken insana anormal bir haz vermektedir.
• gerçek bir klasik. bu albümün müzikal zenginliğini tarif etmek için kelimeler yetmez. böylesi bir enerji, müzisyenlik, duygu yoğunluğu, teknik, varyasyon, gelişim nasıl olmuş da aynı albümde bu kadar kusursuz buluşmuş, gerçekten de death metal dinleyicileri için tam bir şans. bu şaheserde death metal, grindcore, hardcore'un kusursuz karşımının yanında, kimi yerlerde blast beat'lerle süslü nefis ataklar, kimi yerlerde daha yavaş ama tümüyle sert ritmler, deli sololar, her enstruman üzerinde sergilenen ayrı ayrı devasa performanslar görülebilir. “destroy the opposition” zamanının ötesinde, “kusursuz death metal” olarak adlandırabileceğim birkaç albümden biridir. bu albümü ne kadar sevdiğimi anlatmam gerçekten çok zor. okuduğum onlarca kritikte bu albüm için “ultimate death metal album of the new millenium” (yeni bin yılın en üstün death metal albümü) ifadesini gördüm. bu gerçekten de doğru. ve bu klasiğe çıktığı zamanlarda, bire bir şahit olmak da death metal sevenler için büyük bir lütuf.
  
  sadece death metal olarak bile değerlendirilemeyecek bu çalışma, türünün en önemli ve kaliteli birkaç yapıtından biri. grubun tüm üyeleri albüm boyunca tüm özel hareketlerini ve combo'larını sergilese de, özellikle davulun başındaki manyak kevin talley'in performansından bahsetmeden edemeyeceğim. gene hoglan, richard christy, sean reinert, flo mounier, pek çokları... death metal olağanüstü davulcularla doludur ve herkesin favori davulcusu farklıdır. benim en favori davulcum kevin talley değil. ancak bu albümdeki davul performansı belki de hayatımda duyduğum en iyi death metal davulculuğunu içeriyor. (sadece “epidemic of hate”in ilk 40 saniyesini dinleyin yeter.) böylesi kusursuz bir teknik, nefes kesen ataklar, deliliğin sınırlarında gezinen hızlara çıkış ve dinlemeden anlaşılamayacak bir yaratıcılık. böylesi değişken ve teknik bir müziğe ancak bu kadar kusursuz davul partisyonları yazılabilir. sürekli karmaşa ve en zor olanı çalma arayışı yok bu albümdeki davullarda. sadece bu müziğe her şeyiyle en iyi olan partisyonları çalma ve ortalığı adeta yıkıp geçme var.
  
  başından sonuna kusursuzluk.
• kağıt üzerinde hiç sevmediğim bir türe ait olsa da enteresan biçimde kaç zamandır dinletiyor kendini bu albüm, çözemedim nedir sırrı. çok pis de gaz veriyor oy oy böle kemikkıran cinsten.
• hayatımda dinlediğim en iyi ikinci brutal death metal albümü. birincisi için:
  
  (bkz: none so vile)
  
  çok yakın bir ikinci ama, söylemeden geçemeyeceğim.
• death metal tarihine geçmiş akıl almaz bir davul performansı içeren bir teknik brutal death metal başyapıtı.