• 3 flim devamlı tipi sınemalar dakı mecburiyet*
  • her gün okula gitme zorunluluğu gibi bir durumdur bu.. strese sokar adamı..devam mecburiyetinin kapladığı süre yıl sonunda her zaman sınıra dayanmış durumda olur..
  • yoklanmak suretiyle devama mecbur bırakılma durumu. *

    (bkz: yoklama)
  • bir universitede olmasina sastigim kural.
  • okulun amacının bir konuda uzmanlık sağlamak değil okulda vakit geçirtmek olduğu sanrısının sonucudur.
  • yıl boyunca okulu gerekli gereksiz günlerde asmış, 19,5 gün` : veya son haddine kadar` devamsızlığı olan öğrencilerin, herkesin okulu asıp eğlendiği son haftada, okulda hapsolmalarının başlıca sebebidir.
  • lanet edilesi, ama bir o kadar da yararlı olay. tatsız öksürük şurubu gibi işte.**
  • üniversitelerde devam zorunluluğuna takmış kişilerin çoğu, yoklama yapmasa o sınıfı dolduramayacak nitelikte olanlardır. zaten çok güzel ders anlatan bir kişi asla bu korkuyu taşımaz ve derse devam konusunda yoklamayı bir intikam aracı gibi kullanmaz. ne acıdır ki; yoklamaya düşkünlüğü gözlenenlerin, devamsızlık hakkı üzerinden sadece bir saat geçtiği takdirde bile acımadan öğrenciyi bırakanların çoğu, kitaba bağımlı ders anlatanlardır. hatta sizin katılımınızı yüzde yirmi gibi bir oranda not ortalamanıza bile yansıtır, aa gelecek bir dersten çok daha düşük bir ortalama yapmanıza neden olabilirler. yoklama hastası olanların içinde, bu yaşa dek, öğrenci dostu diye tabir edilenine ve öğrenciler tarafından da sevilenine hiç denk gelmedim. istisnalar vardır mutlaka ama çok az olduklarına eminim. (okulun yoklamayı şiddetle zorunlu tuttugu ya da yoklama alınmasa devam edecek öğrenci sayısının çok az olduğu bazı durumlar hariç)
  • okulumuzda* olmama sebebini bir hocamız, "kazık kadar adam oldunuz hala çobanlığınızı yapacak halimiz yok. zaten hangi yaşta olursanız olun koyun olmayın; bişeyler için dürtülmeyin, sürülmeyin. devam etseniz de kendinize, etmeseniz de kendinize" sözleriyle açık ve net bir şekilde açıklamıştı.

    ben de bu sebebi çok mantıklı bulmuş ve kantindeki king partilerine, sportif faaliyetlere, çimlerde yapılan alkolik hareketlere itinayla katılım göstermişimdir. şimdi hesaplansa, 4 yılda**, bu aktivitelerde yaptığım devamsızlık sayısı bir elin parmaklarını geçmez.

    ha dersler mi? bir ay kafa göz yarınca hepsinden geçiliyor.
  • üniversitenin yönetmeğinde sabitlenerek, ders zamanı sağda solda laylay heyoo heyyo gibi aklı bir karış havada gezen öğrencileri o sıraya oturtarak dersi dinlemeye mahkum eden zorunluluk çeşididir. üç şekilde etkiler öğrenciyi:
    -derslere devam edilip iki üç dersin dışında fire verilmez. not tutulur, garantili ve sağlıklıdır.
    -derse devam edenlere yavşanır. icabında bir bardak kahve ısmarlanarak o kişinin senin yerine imza atması sağlanır. (hoca sınıfı sayıyorsa bu şık risklidir.)
    -'bu hocanın dersimi dinlenir beee siterim...' denilip sağdan soldan köpek gibi not toplanarak sadece sınavlara girilir. imza attırılmaz. dönem sonunda hocanın insiyatifine göre devamsızlıktan bırakılarak bir dahaki döneme diğer iki şıkkı uygulamaya zorlar.
hesabın var mı? giriş yap