• dün akşam harbiye açıkhava'da oynanan oyun. oyun değil aslında; sanki oyuncular kendi aralarında eskileri yad edip taklitler yaparak, şarkı söyleyip dans edip eğleniyorlarmış da biz de öyle onlara katılmışız gibi.

    söylenene göre darülbedayiden günümüze kadar mevcut kostümlerden kullanmışlar. rengarenkti, görsel açıdan hoştu. fakat eskiyi yad ederek, eurovision şarkıları söyleyerek pek yaratıcı olamamışlar açıkçası. keşke o kostümlerle efsaneleşmiş oyunlardan bölümler oynansaydı (bu şekilde kantocu'dan bir bölüm vermişler mesela, çok hoştu), arkadan da o tiyatrocuların fotoğrafları, varsa oyunlarından bölümler filan verilseydi derim. darülbedayi dediniz, tiyatro dediniz fakat biz sadece popüler kültür gördük. fonda dönemlerin siyasi-kültürel gelişmeleri sahnede erol büyükburç, cem karaca, barış manço, tarkan, sezen aksu... ve en önemlisi de tuğrul (sen neymişsin be abi). şarkılar hoştu, eşlik ettik. sarı gömlekli bıyıklı abinin hastası olduk. bolca güldük eğlendik fakat son dönemde buna benzer nostalji gecelerinin filan sıkça düzenlenmesinden olsa gerek, fikir sıradan geldi, çok birşey katmamışlar gibi. gerçi, oyuncular hakkını vermiş o ayrı.

    not: demeden geçemeyeceğim, ben bu oyunda bir kez daha gördüm ki tiyatro ne esaslı sanattır arkadaşım. adamlar şarkıcı gibi şarkı söylüyor, dansçı gibi dans ediyor, herşey! saygı duyuyorum.
hesabın var mı? giriş yap