• alkole karşı olan tavrı aktroll zannedilmesine neden olmuştur lakin aktrollükle yakından uzaktan alakası yoktur gözlemlediğim kadarıyla.
  • körü körüne japon ve japonya düşmanı,
    abd'de içkinin sokakta utanıldığı için bir şeye sarılarak içildiğini iddia eden,
    yurtdışına çıktığında müslüman bir ülkeden geldiği için ayrımcılık gördüğünü, hatta ve hatta ülkeye girişte sorgulandığını iddia eden,
    türkiye'nin suriye'de "güvenlik ve barış" için bulunduğunu sanan,
    domuz eti yiyen türk başlığındaki entrysi ise tamamen evlere şenlik olan (orgy mi yapmadığımız kalmış, köpek etini de yiyormuşuz, gayrimüslim arkadaşlarımızla alkol de alıyormuşuz vs),
    bana göre inanılmaz derecede tek pencereli bir yazar.

    ilk defa birisini ve başlıklarını engellemek zorunda kaldım. çünkü entryleri bilgi vermek yerine hep başkalarının önyargılı ve düşmanca ağzından çıkanları tekrar ediyor.
  • uzakdoğu ülkeleri başlıklarını düzenli olarak eleştiri bombardımanına tutan yazardır.

    işi gücü yok sanırım, bütün gün oturup japonya'ya çamur atıyor.

    madem o ülkeyi sevmiyorsun niye o kadar yazmak için kasıyorsun.

    iki entryde bir deytas yazısı. gözüm kanıyor artık, yeter.
  • fikirlerine katılan insanlar gördükçe götüme kazık sokmak istediğim, klavyesi olan kişi.
  • arkasindaki psikolojik sebepleri cok merak ettiren bir sekilde kafasini japonya'ya takmis bir yazar.
    bazi yazdiklari gercekten de bilgilendirici ve dusundurucu.
    boyle oldugu icin de daha kotu niyetli, daha "zehirli" zaten.

    hic japonya'da yasamadigini, sadece 1-2 kez gittigini yazmisti zamaninda ama demek ki unutmus.
    ve yazdiklarinin ne kadar guvenilmez oldugunu tekrar gostermis.
    "yaşadıkça her şeyi daha iyi anlamaya başlıyorsun." (bkz: #70836984)
  • 2004 senesinden beri sozlukte okurum yazarim, farkli hesapla uctum geri geldim.. tum bu sure boyunca hunharca bir zevkle engelledigim ilk yazar. bana bu engelleme deneyimini yasattigi icin kendisine tesekkur ederim.
  • japonya`nın kotü bir ülke, japonların da ırkçı birer faşist olduguna bagnazca inanıp, "bilgisi olmadıgı halde" kendi inancını destekleyecek bilgileri wikipedia`dan seçmece buraya kopyalayıp düzgün bir imla ile yazılmış ama aslında zırva olan girdileri ile hazırlıksız yakalanan potansiyel okurları aldatma peşindeki yazar. tek merak ettigim japonlar buna ne yaptı da 7/24 japonya hakkında yalan yazıyor...
  • herhangi bir ruh hastalığı ve/veya zeka sorunu yoksa japonya nefretinin altında illaki bir sebep yatan suser. kendisiyle başlarda japonya başlığında bol bol sidik yarışına girerdim; her yazdığını çürütür, o da benim her yazdığımı çürütmeye çalışırdı. önceden gerçekten yanlış bilgilere sahip biri olduğunu düşünüp kendimce doğru bilgileri sunarken bir yerden sonra kendisinin bunu tamamen trollük olsun diye yaptığını fark ettiğimde uğraşmayı bıraktım. (kendisi hâlâ benim japonya hakkında yazdıklarıma laf yetiştirmeye devam ediyor o ayrı.) peki ama trollük olsa bile neden? bu adamın artık ırkçılık ve saplantı seviyesine ulaşmış nefretinin sebebi ne? kendisine de bir iki defa sordum, cevap alamadım. muhtemelen bundan sonra da alamayacağım ama aklımda birkaç teori var.

    mesela japon nefretinin kaynağı, öyle ya da böyle japonya'dan sınır dışı edilmiş olması ve bundan dolayı duyduğu garez olabilir. belki japonya'da turist vizesiyle kalıyor ve japon bir hatunla evlenerek bunu oturma vizesine çevirmeyi planlıyordu ama bu gerçekleşemeden hatun kendisine tekmeyi bastı ve türkiye'ye dönmek zorunda kaldı. belki japonya'da herhangi bir işte çalışıyorken kovuldu ve çalışma izni iptal olup dönmek zorunda kaldı. belki yine japonya'da yaşıyorken bir suç işledi ve ceza olarak sınır dışı edildi. belki warabistan'daki illegal göçmen diasporasının bir parçasıydı, yakalanıp geri gönderildi. bilmiyorum, günahını da almak istemem. uçuk olsa da bunlar sadece teori. (bu arada fark ettiğim kadarıyla kendisi her zaman olmasa da japonya başlığına çoğu zaman türkiye saatiyle sabaha karşı 4-5 gibi uyku saati diye tabir ettiğimiz vakitlerde entry giriyor. bu da japonya'da 10-11 gibi insani bir saate denk geliyor. acaba kendisi hâlihazırda japonya'da ikamet etmekte olmasına rağmen tıpkı alamancılar gibi ekmeğini yediği ülkeye bok atma suretiyle yediği kaba pisleyen bir insan olabilir mi?*)

    ya da başka bir ihtimalle, japonya'da yaşayan batılı expatların "disillusioned" dediği tayfadan olabilir. özetle hayatı boyunca anime, japon oyunları, çevredeki japonya hakkındaki asılsız/asıllı dedikoduları duyarak japonya'ya hayran olmuş ama ülkeye hiç gitmemiş ya da sadece turistik olarak çok kısa süreli gitmiş; daha sonra da japonya'ya yerleşip hiç beklediği gibi bir yer olmadığı gerçeğiyle karşılaşınca kültür şokunun en ileri aşamasını yaşayıp bunu nefret olarak dışa vuran tipleri tanımlamak için kullanılıyor. deytas'ın muhafazakar bir müslüman olduğunu eski entrylerinden biliyoruz. (hoş, aynı zamanda kendisi japon pornocu hatunları da yakından tanıyor.) bu yüzden kendisi disillusioned tayfanın müslüman şubesinden olabilir. şurada bahsetmiştim: (bkz: muhafazakar kesimdeki japon ve japonya hayranlığı)

    şu an nicki aklıma gelmeyen, deytas kadar şiddetli ve tutarsız olmasa da japonlara bayağı nefret besleyen bir suser daha vardı. sözlükte onunla da bu konuda birkaç kez ağız dalaşına girmiştik ancak sonrasında insan gibi oturup konuşunca dürüst olup eskiden japonya'yı, japonları ve japon kültürünü çok sevdiğini ve meraklı olduğunu (hatta nicki japonca bir isimdi) fakat bunları araştırdıkça kendi beklentileri/önyargıları ile uyuşmadığını fark ettikten sonra sevgisinin nefrete dönüştüğünü belirtmişti. deytas'ta da buna benzer bir vaka söz konusu olabilir.

    aklıma bunlardan başka bir ihtimal gelmiyor. yoksa bir insan -kendi iddiasına göre- hiç yaşamadığı bir ülkeye, hiç içinde bulunmadığı bir kültüre nasıl ölümüne kin kusabilir? yukarıda mouse sanitary pad'in de belirttiği gibi deytas'ın yazıklarının bir kısmı ciddi anlamda detay içeren ve japonya hakkında sadece kulaktan dolma bilgilere sahip insanların bilmesinin olanaksız olduğu şeyler. çoğu da spesifik olarak japonya'ya ileri derecede ilgi duymayan birinin oturup araştıracağı şeyler değil. zaten bu yüzden 99 doğrunun içine 1 yalan/çarpıtma sıkıştırması çok basit oluyor ve bunları okuyanlar tarafından yutulması kolaylaşıyor.

    nefret söylemlerini kesmeyecek olsa bile en azından bunun sebebini açıklasa da bazı şeyler açıklığa kavuşsa.

    edit: (bkz: #71396647)
    burada bizzat kendi açıkladığı sebepten de olabilir bak. azeriler kendilerinden dört kat fazla kazanan türklerden bu sebeple nefret ediyorlarsa bir türk olan deytas'ın da türklerden dört beş küsür kat kazanan japonlardan nefret etmesi mümkün. materyalizm böyle bir şey.

    edit2: nickini hatırlayamadığım arkadaş yamada asaemon olacaktı. kendi dediklerini aktarıyorum: "japonya'ya karşı yada japonlar akarşu bir nefretim olmadı hiç. tepkimin nedeni doğrudan dünyanın en aşağılık en acımasız eylemlerini aklamaya çalışanlara idi."
hesabın var mı? giriş yap