• cagdas yunanca'da akil, zeka; deha anlamlarina gelen sözcük.
  • ortaçağ felsefesinde müfekkire kavramı ile karşılanmıştır.
  • ilkçağ yunan felsefesinde en genel anlamıyla "düşünme edimi ya da yetisi"; aklın duyulardan bağımsız olarak anlama, kavrama yetisi; "düşünü".

    platoncu çizgide dianoia, doksa (kanı; sanı) ile noesis (sezgisel bilgi) arasında yer alan; düşünceye, akıl yürütmeye dayalı bilme türüne karşılık gelir (devlet, 510d-511e). aristoteles'te ise kavramlar arasında karşılaştırmalar yapma, onları ayırma ve birleştirme türünden çok daha genel bir düşünsel etkinliği ifade eder. aristoteles'te dianoia sezgisel bilginin karşısında yer alan gidimli, tasımsal akıl yürütmeye karşılık gelir (ikinci çözümlemeler ii, 100b). aristoteles dianoia'yı alt türlere de ayırmıştır: episteme, salt kendisi için ulaşılmak istenen bilgi; tekhne, bir şey üretmek için kullanılan, uygulanan bilgi; phronesis, nasıl davranacağımıza, eylememize yol gösteren bilgidir (ikinci çözümlemeler i, 89b). terim, stoacılıkta ise hegemonikon yani ruhun yönlendirme, yol gösterme yetisi ile aynı anlamda kullanılmıştır.
hesabın var mı? giriş yap