• içi kan ağlayan.
  • bu günümü anlatan kelime.

    beynim hala dilime emir verip birilerine soylemeye engel oluyor ama bu defa bitti sanırım. üstelik kalkıp bunu ben istedim.

    dilhunum.
  • kalbi yaralı, dil-hun.
  • keder.

    pek beğendiğim farsça kökenli sözcüklerden. telaffuzu, ahengi ile içeriği bu kadar uyumlu kelime sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor.

    cümle içinde:
    mihnet-i dünyâ ile dil-hûn olan bir ben miyem
    tîr-i gamla sînesi mecrûh olan bir ben miyem - yahyâzâde âsaf
    https://youtu.be/0cfz7gkfook *
  • "dağarcığımın ceplerini
    titizlikle yokladım,
    ne tarifi vardı ne izahı
    temkinli düşüncelerimin.

    ve hayalperestliğim;
    dilhun bir kalemden
    suskun bir kelamdan
    büzgün bir dudaktan ötürü.

    can çekiştiğinden midir
    yoksa canı çektiğinden mi,
    mazeret aradı durdu
    kabul görmeyen acılarım."
  • içi kan ağlayan kederli, keder sahibi kalbi yaralı, yüreği kanlı.

    mükedder, mağmum. (osmanlıca'da yazılışı: dil-hun şeklindedir.)
  • farsça dil “gönül” ve hün “kan” kelimelerinin birleşiminden oluşur.

    çok kederli, çok üzüntülü, kalbi yaralı, içi kan ağlayan anlamlarına gelmektedir.

    dilhun etmek: çok kederlendirmek

    dilhun olmak: içi kan ağlamak
  • eski kelimeler sanki ya aşırı üzüntüyü ya da mutluluğu simgeliyor gibi gelir bana. dilhun kelimesi de okuduğunuzda zihninizde ilk olarak hüznü canlandırmıyor mu? kalbi yaralı, içi kan ağlayan, büyük üzüntü içinde olan anlamlarına gelen kelime dilimize farsçadan girmiş.

    yaşar kemal dizelerinde dilhun kelimesine şu şekilde yer veriyor;

    “seni öyle bir takdim etti ki doktor, herkes beğendi, dinleyenlerin hepsi dilhun oldu. neredeyse hepimizin gözlerinden kanlı yaşlar dökülecekti.”
  • kederli,üzgün,içi kan ağlayan kişidir.
  • tümden gelen içine susup, dışına direnen bir bulantılı hal.
hesabın var mı? giriş yap