dindar olmak

• kelime anlamı; dini inançları güçlü ve dine bağlı olmaktır.
  
  maalesef, günümüzde ise dindar olmak, türlü çeşitli pislikleri, itlikleri yaparken, iftiralar atarken, bunları bir başkasına mal edip, sıyrılırken başvurulan en büyük sıfatlardan biri haline geldi.
  
  "bak şunlar böyle pis insanlar, bunlar böyle ahlaksız adamlar ama ben dindarım!"; hangi dine mensup olduğunu bilmiyorum ama; bilinen tüm ilahi dinlerde, senin yaptıklarının karşılığı ya günahtır, ya ayıptır, ya da ikisi birdendir.
  
  son bir düzine yılda, türkiye'de türeyen - zaten mevcut olandan bahsetmiyorum - dindar kesimin neredeyse tamamı, samimiyetsizdir, menfaatçidir ve günahkardır. hepsi değil ama büyük kısmı.
  
  şurada burada vır vır konuşuyorlar, yalan ve mesnetsiz nice habere, karalama kampanyasına alet oluyorlar "dindarım ve mağdurum, öhü bühü" diye. sadece ekşi sözlük yazarları ya da siyasetçiler değil; işadamları ve bir çok sivil kimseler de buna başvuruyor sık sık.
  
  yahu, kisvesi altına girdiğin, sana iyiliği emreden dine ve yaşadığın toplumun yazılmamış ahlak kurallarına ihanet ediyorsun, ondan sonra çıkıp bik bik konuşuyorsun.
  
  insanlarda "din fobisi" yarattı bu yeni ve samimiyetsiz dindar kesim.
  
  nice türk "gerçek müslüman" biliyorum ki, bu yeni güruh yüzünden dinden soğudular. bunlarla bir anılmamak için, ibadetlerini, zikirlerini daha gizli, daha örtülü icra eder oldular. çıkıp da bik bik etmeyin, bunlardan benim hem ailemde hem çevremde var, gayet objektif bir gözlem ile sabittir bu.
  
  elhamdülillah müslümanım ancak içkiyle, evlilik öncesi ilişkilerle vs. hiç bir zaman dindar bir adam olmadım; ancak, kimsenin dindar olması da beni rahatsız etmedi. bunlara dayanarak benim inancımı sorgulayacak olanlar da olacaktır elbet, ki bu da anlatmak istediğim noktayı beni daha fazla uğraştırmadan ıspatlamış olacaktır.
  
  bu dindar kesim, 5 vakit namaz kılmayanı da direkt "ateyiz, dinsiz" ilan ediyor. ve bir kez daha kendi diniyle çelişiyor.
  
  çok merak ediyorum, eskaza ateist bir başbakanımız ldu diyelim ileride, bu bahis konusu nesil ya da onların evlatları ne yapar? oturup mısır pörtleğiyle izleriz artık.
  
  aslında dindar olmak kisvesi altında son yıllarda yenilen haltlara daha çok örnek verilebilir ama ne benim bunların hepsini sıralamaya vaktim var, ne de bu eleştirilerimi yönelttiğim kesimin bunlara tahammülü var.
• toplum baskısının sonucu. tabi %100 değil bazıları cidden dindar ama genel olarak inanların olayı tamamen toplum baskısı.
  
  şimdi ailemden örnek vereyim. bizim evde buzdolabına asılı bir bereket duası var ve aylardır ters duruyor alksjfaslfkja. ne annem ne babam farkında değil ben de bakıp bakıp gülüyorum. annem ramazanda oruç tutar namaz kılar ama o kadar. babam da ramazanda sadece alkol almaz oruç tutmak zaten sağlığı için tehlikeli. bir de bayramlarda herkes dedemin mezarında dua eder falan. ah babam rüyasında kötü bir şey görürse ya da ağır hastalık geçirirse cumaya gider alksfjalksfjal.
  
  ben ve kardeşim küçükken camiye gittik tüm sureleri öğrendik. benim zamanımda farklıydı camiler. biz genel olarak tüm mahalle oyun oynamaya gidiyorduk. caminin 2. katından yere atladığımı falan bilirim ben. o yüzden über inançlı büyümedim. sonradan ateist olcam hevesim geldi bir şeyler araştır falan derken genetik okuduktan sonra her şeyin sonunda enerjiye inanan biri olup çıktım. annem durup durup gevur der mesela bana kendisi mükemmel bir dindarmış gibi ama genel olarak inanmadığımı biliyor ağzını açıp inanacan da demiyor.
  
  yani annemle babamın inanması tamamen toplum baskısı. ha aynı baskıyı bize göstermediler biz de kendi kafamıza göre takılıp gidiyoruz işte.
• insan teotrofik(dine yatkın) bir varlık değildir. insan, yaşamını sürdürmek ve acıyı dindirmek için her türlü yöntemi kullanacak bir varlıktır. din de bunlardan biridir; ideoloji, idealizim, milliyetçilik gibi