*

  • eski yunan’da, bereket/üreme/çoğalmayı temsil eden phallus’u kutlama törenleridir. dionysos etkinlikleri, sınırsız bir karnaval ve halk eğlencesi biçimindeydi.

    yunan mitolojisinde yaşamın, umudun, coşku ve şarabın simgesi olan dionysos, sınırların dışında bir tanrıdır. evrensel bir kaynaşma ve birleşme ritüelini içinde barındırır. dionysos şenlikleri ‘ben’den uzaklaşarak evrensele bağlanmayı gerçekleştirmiş; kutlama, şenlik, şarap, üzüm, coşku ve cinsellik gibi ögelerle bir tür katharsis işlevi sağlamıştır. dionysos insanı gülen, oynayan, coşkulanan ve hüzünlenen trajik bir varlıktır. bu insan içinde yer aldığı evreni “gündelik gerçeklik” ve “dionysosça gerçeklik” olarak ikiye ayırır. dionysosça gerçeklik evreninde hep yeniyi arama ve arınma özlemi vardır.

    (alıntı: toplumsal eleştiri söylemi olarak mizah ve gülmece / artun avcı)
  • gülme ve mizahın tarihsel kökeni olan “komedya” bu şenliklerde doğmuştur. aristo’ya göre komedya, bu phallus törenlerindeki şarkılardan doğar. komedyanın kelime kökeni köy ve şehirlerdeki eğlencelerde söylenen ‘komos’ şarkılarıdır. atina’da düzenlenen dionysos ve lenaea festivallerinde tragedya yarışmaları yanında komedya yarışmaları da yapılmaya başlanmış, kentin yöneticileri bu yarışmalarda hicvedilmiştir. dionysos şenlikleri'ne ait bu özellikler aynı zamanda eski komedyanın asal ögesini oluşturuyordu.

    (alıntı: toplumsal eleştiri söylemi olarak mizah ve gülmece / artun avcı)
  • roma, m.ö 220 'ler.

    tiber nehri kıyısındaki ağaçlık alanda uzun yıllardır yapılan ve şarap ile seksin sınır tanımadığı dionysos şenlikleri giderek göze batmaya başlıyor.

    romalı tarihçi livy; "bu şenliklerde her birey, doğasına hakim olan tutkunun etkisiyle, meyilli olduğu zevk her neyse onu yaşıyordu ve erkekler sık sık birlikte olurlardı" diye yazar.

    aslında normalde sadece kadınların katıldığı bu kutlamalar (tapınım, festival), bir rahibenin oğullarını getirmesiyle birlikte genç erkeklere de açılmıştı ve davullu zurnalı, çalgılı bu eğlenceler yılda üç günden o devirlerde ayda beş güne çıkmıştı.

    soylu senatörlerin oğulları da bu etkinliklere katılmaya zorlanıyorlar, direnenler tehtid ediliyor hatta öldürülüyordu. koruluktaki eğlencelerde tuhaf şiddet gösterileri ve cinayetlerin işlendiği kulaktan kulağa yayılmaktaydı.

    işler şarap tanrısı ve bağbozumu kutlamalarından bir çeşit mafyatik mezhebe, kara büyü, şantaj ile dolandırıcılık çetesine doğru kayıyordu.

    m.ö 216'da yapılan ve kartaca'lı hannibal'in 50.000 romalı asker öldürerek kazandığı zafer (cannae savaşı) sonrası roma neredeyse elden gidiyordu.

    konsül postumius hemen bir suçlu bulmuştu. dionysos şenlikleri ve mezhebi.

    ona göre bu mezhep, soylu aebutius gibi gençleri bünyesine katarak, takipçisi olan binlerce romalı genç erkeği "kadınsallaştırmış" ve savaş meydanlarında yeterli güçle savaşamamalarına sebep vermişti. belli ki postumius postunun derdindeydi (bkz: göt korkusuyla gündem değiştirmek)

    oysa daha eski yunan'da ordu içi eşcinsel ilişki, şahsi sevgiyle birbirine bağlanmış genç erkeklerin savaş alanında sevgililerini ölümüne koruyacaklari ve yalnız bırakmayacakları iddiasıyla örgütlü olarak uygulanırdı (epey farklı da olsa bir tür badi sistemi).

    mesela m.ö 370'lerdeki 150 çift erkekten oluşturulmuş 300 kişilik meşhur "kutsal thebai takımı" buna örnektir (300 spartalıyla karıştırmayalım).

    gerçekten de 338'de bunlar ll.phlip ve oğlu iskender ile yaptıkları savaşta birbirlerini bırakmamış ve 300'ü de cesurca savaşmalarına rağmen öldürülmüştür. hatta philip hikayelerini duyunca oldukça hüzünlenmiş vs.

    neyse konuyu dağıtmayalım,

    bizim bu üçkâğıtçı romalı konsül, dionysos şenlikleri ve takımını "müstehcenlik tapınağı" olarak tanımlıyordu.

    sonuçta senato, postumius'a söz konusu mezhebin ve şenliğinin kökünün kazınması için sınırsız yetki verdi.

    italya genelinde iki yıl süreyle toplam 7.000'den fazla kişi bu nedenle mahkemesiz katledildi. erkekler hemen infaz ediliyor, kadınlar ise cezalandırılmak üzere ailelerine teslim ediliyorlardı.

    arada sıklıkla toplu intiharlar oldu. roma o güne kadar gördüğü en sert dinsel baskıyı görüyordu.

    iş bittiğinde, şenliklerin aleniyeti ortadan kalkmış, mezhep dağıtılmıştı.

    uzun zamanlar boyunca hoşgörü gösterilen bu şenlikler ise roma'da böyle sonlanmıştır.
  • dionysos, halkın üst sınıfa göstertidiği tepkinin tezahürü. daha sonra propaganda aracı haline gelerek tiyatroya ve şölenlere dönüştürüldü.

    dionysos şenlikleri siyasi antik yunan tarihinin asıl noktasıdır.

    dionyso s bayramları ve şenlikleri üzerine yapılmış iyi bir çalışma
  • üçüncüsü tatsız bitmiştir.
  • şenliklerin yapılmasındaki gerekçenin altında yatan bahane, devlet baskısı.
    baskıcı ortam insanları siyasete meyletmeyip gününü gün etmeye sevkediyordu. şimdiki zamanla endeksler isek orgy partilerinden farkı yoktur. pek çok bahane insanların haddi aşmasına yardımcı olmuştur.
  • bugünkü; çağdaş cengiz "toplumsal mücadele ve sanat" sunumunda dionysos şenlikleri'ni çok güzel anlatmıştır.
  • bu şenliklerde dionysos'un büyüsüyle yalnızca insanla insan arasındaki bağ yeniden kurulmuş olmaz: yabancılaşmış, düşman ya da boyunduruk altına alınmış doğa da, kaybolmuş oğluyla, insanla barışma şenliğini kutlar yeniden.

    yeryüzü gönüllü olarak sunar armağanlarını, barış içinde yakınlaşırlar birbirlerine, kayaların ve çöllerin yırtıcı hayvanları.
  • dünyanın en eski şenliğidir.

    2557 yıl kutlamalarına izmir sığacıkta katıldığım şenliktir.

    şenlik programı;

    “-16: 00 şenlik korteji (sığacık sağlık ocağı başından başlayacak)

    -16: 00-19.00 yetişkinlere ve çocuklara atölyeler (seramik, keçe, ahşap oyma vb) (balıkhaneler sokağı)

    -18.00-19.30- yan sahne etkinlikleri

    -ürkmez kadın tiyatrosu-zeytinime dokunma (sığacık atatürk büstü önü)

    -grup sembol konser-(girlen mevkii)

    -21.00 oyuncular sendikası sanatçılar teos’ta oyun (sığacık kaleiçi)

    -21.30 izmir devlet opera ve balesi konser (sığacık kaleiçi)

    -22: 30 dj ozan akçiçek (sığacık kaleiçi)”
hesabın var mı? giriş yap