• dü$ünüyorum da bu ya$amda ki en büyük doğa olayı nedir, diye...

    ba$langıçta sessizlik ve karanlık vardı,
    dünyada boydan boya...

    sonra rüzgar...ve gökyüzünde delik açıldı,
    yıldırım ve $im$ek çarparak geldi,
    dünyayı ayırdı ve doldurdu...

    en altta ate$, ta$ı eritti,
    yer sallandı ve ufalanmaya ba$ladı...

    ı$ık ve su doldu ve ya$am doğdu
    ve insan...

    deprem, $imşek, ate$, güne$, soğuk, su...vs hangisi bir dü$ün...

    insanoğlu ve onun insanlığı, eylemleri en büyük doğa olayıdır. ama yine de nietzschenin
    dediği gibi:
    -insan hayatı korkunç bir $eydir. ve yine de manasızdır. bir canbaz onun için müsibet olabilir.

    evet bu hayatta her $ey olabilir. ya$am denen sihirbaz her an her $eyi yapabilir ya da en azından bu yetenekli ilizyonistin her $eyi yapabileceği dü$ünülür, bir $eyler yapması beklenilir.

    $öyle bir dü$ünce vardır:
    -hayatta insanlar hak ettiklerini alırlar. evet belki hak ettiklerini alırlar; ama, hayat bu hakları hiçbir zaman adaletli dağıtmaz. ta ki insan gerçekten hayattan bir $eyler koparmaya karar verdiği zamana kadar...

    insanoğlu hep ister, onda doymak bilmez bir isteme güdüsü vardır.ya$amın hazinelerinden tutam tutam almaya çelı$ır ama o yinede mutsuzdur.çünkü her zaman bir eksiklik, bir elde edemeyi$lik duygusu içinde çırpınır, elde edemeyi$lik duygusu durumunu sorgular.

    -sorun ne,der kendi kendine. istemesini ve dilemesini bilmemek mi...evet belki de olay bu, yani neyin, ne kadar ve nasıl elde edileceğinin bilinmemesi.

    adamın biri hem çok yoksul, hem çok yalnız hem de körmü$.

    -tanrım bu hayat nasıl geçecek, bu çaresizlik nasıl bitecek, diye dü$ünür, sabredermiş. bir gece bir rüya görmü$. rüyasında bir melek kendisine:

    -tanrından bir istekte bulun! ama yalnız bir dilek hakkın var, demiş.

    adam ne istesin bilememi$, hem kör,hem yalnız hem de yoksul...biraz dü$ündükten sonra,

    -oğlumun altın tasımdan su içtiğini görmeyi diliyorum, demi$...
  • benim olayim.
  • allahın takdiri, mikail aleyhisselamın kudreti ile canlıların hizmetinde olan bilimsel döngü.
    konu, bakara suresi 164. ayette: “şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, allah’ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.” şeklinde ifade ediliyor.
    ayet açıkça belirtsede ifade edilmesi gerekir ki pek çok şey otomatikleşmiş gibi gözüküyor. aslında bu durumlar allahın takdiri ve takibi ile kıyamete değin devam edecek. ayetin hatırlattığı, doğa olayları kendi kendine gerçekleşmiyor.
hesabın var mı? giriş yap