• kıyı müzik'te yeni başlayan program. ağırlıklı olarak ortadoğu ve kuzey afrika'dan alternatif müzikleri çalıyor. dokunulmamış, büyülü sesler keşfe değer.
    http://www.kiyimuzik.com/dogunun-limanlari/
  • gerçekten güzel, okunası bir kitap. söyleyeceklerim şu kadar ne istedin bizden sevgili amin maalouf. ne gerek vardı bu kadar acıya.

    alakasız not: neden herkes kitabın orijinal adı altındaki başlığa yazmış? bir sebebi varsa bana da söyleyin.
  • genel olarak yazarlari ve kitapları kotulemekten hic hoslanmam ancak bu bir istisna olsun: simdiye kadar okuyup bitirdigim (dayanamayip yarim biraktigim kitap sayisi ucu gecmez herhalde) en yüzeysel; kurgusu, dili en bozuk roman acik ara. yuz yillik yalnizlik tadinda, belki daha da otesi olabilecek bir oykunun icine nasil sicilir, cok guzel bir ornegini vermis yazar. sig adam diliyle daha da maalouf okumam.
  • --- spoiler ---

    hayat, insana bıkkınlık verecek kadar uzun değildir.

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    hayat, bıkılacak kadar uzun değil!

    --- spoiler ---
  • yarısı hayatın verdikleri diğer yarısı aldıkları üzerine kurulu hüzünlü bir hikaye.

    baba ile kız ilişkisi hüzünlü. clara ile isyan'ın hikayesi hüzünlü. isyan'ın hikayesi baştan başa hüzünlü. bir yerde ben her şeyi uzandım ve aldım ama hayat isteme ihtimalime karşı onu orada hazır etmişti gibi bir bölüm var. hayat hiçbir zaman alacaklı kalmıyor sanırım...

    ırkıçılığın olmadığı bir dünyanın güzelliğine dair tatlış fikileri var. bir devrim güzellemesi olduğu inkar edilemez.

    semerkant'tan sonra merak etmiştim. elbette bir semerkant olmasa da gayet başarılı. dönemi daha çok yansıtması beklentim vardı ama daha ziyade kahramanların iç dünyası üzerinden ilerledi.

    “yüreği aklını çelmişti”

    “yıllar ve yıllar geçti ama zaman, bir yansımadır: geçmiş saatler ve günler, haftalar ve yıllar sonunda aynı kül yığınına sahip olurlar. gelecek, sonsuzluğa kadar gitse de, saniye saniye yaşanır.”

    “gelmemenin bir vakti yoktur. insan coşkuyla beklerken ne kadar zaman geçerse, o büyük günün yaklaştığına o kadar inanır. bir yıl mı geçmiş? ne yapalım, dersiniz, hazırlanması en az bir yıl sürerdi zaten...iki yıl mı geçmiş? gelmesinin eli kulağındadır..."

    “bazıları, geleceğe olan saygılarını kaybetmedikleri için sabrederler. bazıları, işi bitirmeye cesaret edemediklerinden. korkaklık hiç kuşkusuz hor görülesi bir şey ama gene de yaşamın düzenine dahil. tıplı boyun eğmek gibi, o da hayatta kalmanın bir aracı.”

    "onunla her şey zor hissedilir adımlarla ilerliyordu."

    “ve sonra, gittim.”
  • arkadaşım hediye ettiği için okuyorum bir türlü ilerlemiyor, sarmıyor. bitirirsem editlerim.

    edit: orjinal adı (bkz: les échelles du levant) olan kitap.
    edit 2: bitti, dediğim gibi arkadaş hediyesi. spoiler da verelim; abartılmış basit bir aşk hikayesi mutlu sonla biten.
  • tarihsel roman veya avantür desen değil, tahlil yoğunluğu var desen o da yok. ahbaplar tavsiyesiyle okundu ancak pek sığ bulundu. bu sukut-u hayâl üzerine yılların bitirtemediği (bkz: moby dick) bitirildi ve roman nasıl yazılırmış iyi bir hatırlandı. öyle bir işe yaramışlığı vardır hani.
hesabın var mı? giriş yap