*

  • "prens genci doğuda çok yakışıklı ve ünlü bir prens
    o kadar özel biri ki kadınlar onu asla paylaşamıyorlar ..
    oysa hayatını karılar gözdeleri ve sevgilileri arasında geçirerek harcıyor ...
    bir gün inzivaya çekilmeye karar veriyor gitmeye ..
    ölümü beklemeye yorgundur ...
    önceleri inzivaya çekildiği eve
    mektuplar davetler vesaire yağıyor
    onu anımsayan isteyen tekrar geri dönmesi için çağrılar ..
    sonra zaman geçiyor
    hiçbirine cevap vermiyor
    azalıyor gelenler
    ve sonra belki bir yıl sonra artık hiç bir ses ulaşmıyor ona eski dünyasından ..
    yavaş yavaş kör olmaya başlıyor ..
    dökülmüş çiçekler köyünün hanımı hep onu uzaktan takip ediyor
    bir gün öğreniyor gözlerinin artık görmemeye başladığını
    şimdi diyor gidersem beni tanımmaz onu görebilirim ..
    ve genç bir köyllü kız gibi giyiniyor
    ve oraya gidiyor ...
    prens gencinin evine sığınıyor
    yağmurdan kaçan bileği burkulmuş bir genç kız gibi ..
    konuşuyorlar ..
    prans genci onu davet ediyor içeri
    gel genç kız diyor bu kör adamdan çekinmezsen
    küçük evimde kal ..
    şöminede kurut eelbiselerini ..
    kız geliyor ve içeride soyunuyor
    prens genci gözlerindeki pusa rağmen görüyor çıplak kadının silüetini ..
    sesini ve güzelliği onu etkiliyor ..
    sonra dökülmüş çicekler köyü hnımıyla konuşmaya başlıyorlar ..
    genç kız olarak diyor ki
    ben sizi görmeye geldim prens genciyi ününü biliyorum ..
    prens genci sinirleniyor ve mkovuyor genç kızı.....
    dökülmüş çiçekler köyünün hanımı uzaklaşıyor üzgün ..
    sonra çok zaman geçiyor
    ve öğreniyor ki artık prens genci gerçekten kör olmuştur
    tekrar kılık değiştiriyor
    orta sınıf bir soylunun karısı olarak ortasınıf parfümü ve konuşmasıyla
    yeniden geliyor
    diyor ki kadın
    arabamın kırıldı
    ve bir gece yanınızda konaklamak istiyorum ..
    prens genci onu kabul eder ve konuşmaya başlarlar
    prens der ki ben prens genci ...
    dökülmüş çiçekler köyü hanımı düşünür içinden geçen sefer onun için gelmiştim şimdi tanımamalıyım
    kadın prens genci mi o da kim ki der ..
    prens genciyi birden derin bir keder sarar
    demek bu kadar çabuk unutuldum ...
    yapabileceği bir şey yoktur ..
    onu sakinleştirmeye çalışırlar ..
    sonra aralarında bir aşk doğar prens genciyle ..
    yanında kaalır kadın ...
    sonra bir gün prens hastalanır ölmektedir ..
    hayatındaki tüm kadınları anlatmaya başlar ..
    ilk eşini ..
    gözdelerini ..
    sevgililerini adları ve onda bıraktıkları imgelerle ..
    genç köylü kızını şöminenin ateşindeki genç silüeti ..
    ve sen der ....
    dökülmüş çiçekler köyü hanımı araya girer peki der biri yokmuydu
    biri adını unutmuş olacağınız ....
    prens genci ölür ..

    bir tek onun adını unutmuştur
    dökülmüş çiçekler köyü hanımının adını ...." * *
  • prens genci'nin hayatından geçen kadınlar arasında hatırlamadığı tek kadın. kadının yağmurdan kaçan kız olarak geldiği halini dahi hatırlıyor genci. hayatından geçen kadınlar arasında ona da yer veriyor. doğal olarak ölürken yanıbaşında olan soylu kadın halini de sayıyor. kadının girdiği iki kılığı da listeye alıyor yani ama genci inzivaya çekilmeden önce sarayında 18 yıl boyunca kendisini sevmiş ve zaman zaman da ziyaretine gittiği dökülmüş çiçekler köyü hanımı'nın adını dahi anmıyor ölürken. unutulan tek isim.
hesabın var mı? giriş yap