domates
-
eğin/kemaliye'de domatese lollik derlermiş.
şavşat ağzındaki yuvarlanmak eşdeğeri loliklenmek ile ilintisi olmalı. ısparta, konya - beyşehir çevresinde kafeta veya kafete denirmiş. konya, karaman tarafında manadura; antakya, adana yöresinde banadura denişi var. konya ve bursa'da eğrim/egrim biliniyor.
domates ve biber ayrılmaz ikili, her zaman birlikte olmalılar. adeta melez gibi; domaber veya bibetes adlandırması halinde.
domatesin en iyisi "yayla domatı"dır. patatesin eş söylenişlisi ise pattes.
patlıcanın kürtçesi padılcanı reş/rej; domatesinki ise padılcanı sor. reş siyah; sor, sorik kırmızı demek oluyor.
arnavut/balkan kültüründe eskiden domates sadece turşu olarak değerlendirilirmiş. domatesin erip kızarmasına alışkın değillermiş. kızaracak olursa çürüdü diye çöpe atıyorlarmış. arnavutlar domatese patlıcan, patlıcana ise kara patlıcan anlamında zi patlıcan derlermiş. kürtçe söyleyişe yakın.
kitaptan değil bilgili abilerden aldığıma göre; patates, domates ve tütünün anavatanı amerika ama patlıcanın anavatanı hindistan. aynı aileden ama patlıcan asyalı. abimizin büyük ninesi domatese "frenk patlıcanı" dermiş. yani patlıcan yerli, domates ona benziyor anlamında. adlandırmalara bakınca avrupa'ya patlıcan domatese göre daha geç ulaşmışa benziyor; emin değilim.
safranbolu'nun 150 yıl uykuya dalan domatesi maniye yeniden yetiştirilmeye başlanıyormuş. bildiğim bir domatese benziyor, maniye adını bilmiyorum, 150 yıldır yetişmeyen demek işi 1860'a taşır. gerçekten 150 yıldır yetişmiyorsa millet iyisini bulduğundan, o türün bir özelliği olumsuz olduğundan bırakmıştır. batıl gavur o zamanlar sadece siyasi baskı yapıyordu, kültürel ve ekolojik baskı 1950'leri bekleyecekti.
beri yandan aynı kara oturak fasille gibi "kara oturak" domates vardır, etli, suyu az, koyu kıvamlı bir tür, benim çocukluğumda yaygınlığı yarıdan az ama seçenekti, sonra birden ortadan kaybolmuştu. biz fethiyeliler/güneyliler de onu geri getirsek, bulsak fena olmayacak. diğer başlıca bildiğimiz domatesler cırtlak domates ve mor domates oluyordu. etlilik bakımından mor ile oturak domatesler yakındır. salçaya iyi gelirler. cırtlak domates bol sulu olur ve salataya* iyi gelir.
halk imgeleminde am/amcık simgeleri çoğunlukla içeren/kapsayan eşya ve nesnelerdir. mercimeğin verildiği fırın örneğin. ayakkabı, ki halktaki söylem karşılığı "sağlam ayakkabı değil." bir tanesi de çanta ve para cüzdanıdır. ıçine bir şey konduğuna göre tamam. bizim köyde ve genel kırsalda domates- patlıcan veya domates -biber ikilileri am-sik (eril-dişil) eşlemesi için kullanılır. en yeni öğrendiğim eşdeğer simge ise dut oldu. dut aşağı dut yukarı. şekerli tatlı, sulu, kuru, minyon; hem etkin kadına hem emekli kadına uygun. (bkz: am/@ibisile)
kocakarı kız gibi
amı domatis gibi
gel içeri amuğa yandım
hala amı buz gibi
(bkz: eşek siken/@ibisile)
(bkz: domat/@ibisile), domata, tomatiz
(bkz: gafete), kafeta, kafete, kavata
(bkz: manadura), banadura, eğrim, pamidor
(bkz: domates salatası)
(bkz: domates salçası)
(bkz: domates turşusu)
(bkz: domates reçeli)
(bkz: salla domat)
(bkz: pomodoro tekniği), pomodoro
(bkz: dip dökeni)
(bkz: umami/@ibisile)
(bkz: oturak/@ibisile), maniye
(bkz: fasulye/@ibisile)
(bkz: kabak yemeği/@ibisile)
(bkz: al bana mor sana)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap