• ilk kez 1890 yılında "lippincott's monthly magazine" adlı dergide yayımlanmaya başlayan, sonradan kitap haline getirilen ve oscar wilde'ın yayımlanmış tek romanıdır. zamanında “ahlaki ve ruhsal çürümenin zehirli kanıtı” gibi saldırgan eleştiriler alan, yazarının kitap olarak basılmadan önce cinsellikle ilgili yapılan eleştirilerden dolayı sansür uygulanmasına izin vermek zorunda kaldığı, dorian gray'in ruhsal değişimini büyüleyici bir şekilde anlatan eserdir.
  • ntv yayınlarının basımını yaptığı bir çizgi romanı da vardır.

    link
  • bir de radyo tiyatrosu oyunu versiyonu var. yine etkileyicidir. arkası yarın lardan 3 perdelik bir oyun. tabii ki kitap kadar harika değil ama seslendirenler başarılı oldukları için güzel bir şey.
  • oscar wilde'ın çıkış noktası olarak, antik yunan'da geçen hadrianus'la genç antinous'un aşkından ilham alarak kurguladığı muazzam eserin adı.

    rivayete göre genç oğlan, yaşlanmakta olan hadrianus için kendini nil nehri'nin azgın sularına bırakarak, kalan ömrünü sevgilisine armağan eder. tıpkı yaşlanmaktan korkan dorian'a verilen sonsuz gençlik gibi...

    not: everst yayınları'dan çıkan sansürsüz basımı tavsiye edilir.
  • dorian gray'in portresi, irlandalı edebiyatçı oscar wilde'ın yayınlanmış tek romanıdır.

    "toplumun ahlaka aykırı saydığı kitaplar, topluma kendi ayıbını gösteren kitaplardır."

    --- spoiler ---

    kitap esas karakter dorian ile dostları basil ve henry ' i anlatıyor. oscar wilde bu karakterler için: " basil hallward ben olduğumu sandığım kişidir; lord henry dünyanın ben sandığı kişidir; dorian ise benim olmak istediğim kişidir, belki başka bir çağda..." diye not düşmüş.

    lord henry, dorian'a okuması için bir kitap verir. dorian o kitabı defalarca okur ve o kadar etkilenir ki bu kitap dorian'ın kişiliğini, hayatını ve geleceğini tamamen değiştirir; işte bana göre o kitap dorian gray'in portresi kitabıdır.

    sonsuza kadar genç ve yakışıklı kalmayı dileyen dorian bunun için ruhunu şeytana satmaktan kaçınmaz. bilhassa lord henry ile ettiği sohbetlerden etkilenen dorian'a göre zevk ve heyecan hayatın yegane özüdür oysa zevk, haz, heyecan kötülüktedir. zamanla içindeki iyiliği büsbütün kaybeden dorian bambaşka bir insan olmuştur. yaptığı her kötülük, arkadaşı basil'in yaptığı kendi portresine yansır ve başlangıçta muhteşem olan portre giderek bayağılaşır. sonuçta insanın ruhu ve kalbi suretine yansır. kitabı okurken dikkat çeken bir başka husus ise dış görünüşün, fiziksel güzelliğin, estetiğin insanlar üzerinde nasıl bir etki bıraktığıdır. dorian o kadar yakışıklıdır ki, topluma göre böyle birinin kötü olması mümkün değildir. çünkü toplum, sadece çirkin insanların kötü olabileceğine ihtimal verir.

    --- spoiler ---

    “bu gece günceme yazacağım.”
    “neyi?”
    “ateşten eli yanan çocuğun ateşi sevdiğini.”

    "çünkü birisini etkilemek, ona ruhunu vermektir. "

    "erkek yorulduğu için, kadın da merak ettiği için evlenir, sonunda ikisi de düş kırıklığına uğrar."

    "bilmek her şeyin sonu olur. çekici olan bilmemektir. sis, her şeye harika bir güzellik katar."

    "insan aşık olduğu zaman kendini aldatmakla işe başlar, başkalarını aldatmakla sona erdirir."

    "bizim neslimizde cesaret tükenmiştir. belki de hiçbir zaman ona sahip olamamıştık. toplumun ahlaki kaideler üzerinde sürdürdüğü zulüm ve tanrı'nın dinin gizleri ile yarattığı korku... işte bu ikisi bize hükmeden şeydir."
  • oscar wilde'ın zamanında ayıplanmış kitabıdır. benim içinse 'favori kitabın ne?' sorusunun cevabıdır.
    aynı isimli pek bilinmeyen bir filmi de vardır. yalnız ben oradaki portre görselini sevemedim. fikirden çok görsele odaklanılmış.

    --- spoiler ---

    içindeki karakterlerden elbet birinde kendinizi bulabilirsiniz. kimileri sanatçı ruhludur, basil olur; kimileri hedonist düşüncededir, henry olur; kimileri ise toplumun hiç görmediği sapkın bir ruha, iğrenilesi bir iç dünyaya sahiptir, dorian gray'in kendisi olur.
    --- spoiler ---
  • konusunu okuyayım derken farketmeden sonunu okuduğum kitaptır.

    kim gidip "konu" adı üzerinde kitabının sonunu yazdıysa ona buradan selamlarımı gönderiyorum...
  • ya bu homofobiklik nedir abi ne kadar büyük tepkilerle karşılaşıyor bu roman hala,şaşıp kalıyor insan.nefisti,ruh tahlilleri çok etkileyici ve her ne kadar çok uzun sürede okuyanlar varsa da sürükleyiciydi.bir başucu kitabı da olabilir açıp aradan bir fırt şiirimsi dize de çekilebilir tabii...bugün haaaala saçma sapan kitaplar yazıp bize eziyet ediyorlarken o kadar yıl önce adam neler yazmış pessss.ve oskır bebeğim güzelliği ve güzellikten alınan hazzı o kadar hissederek yazmışsın ki evet seni henri sanabilirdim,basilim demişsin e o da zaten güzelliğe kapılıp gitmedi mi?grey de değilsin - eminim şu an bile-.çünkü bence hepsi sensin bir kişi olamayacak kadar çoksun.
hesabın var mı? giriş yap