*

  • dayak atmak, hırpalamak
    metalleri şekillendirmek amacıyla üzerine bir cisim ile vurmak
  • (bkz: dövüşmek)
  • (bkz: dovme)
  • et ve acının doğrudan buluşması
  • bana ilkel geliyor bu eylem çok. o kadar yıl geçmiş hala yumruk hala tekme hala kafa. en ufak bi yenilik yok. ben ilkokuldayken van damme sağ olsun mesela döner tekme süper hareketti, ama onun bile son kullanım tarihi geçti. bugün döner tekme atan çağı yakalayamamış amele muamelesi görüyor. fakat üstüne yeni ne eklendi? hiç. ne bileyim bir aduket bir yepyep bir taktak çıkmaz belki insanoğlundan ama misal bi tekken çok mu uzağımızda? bazen kumsaldaki bi kum tanesi olduğumuzu düşünüyorum.
  • kıbrıs ağzında spor müsabakalarında kazanmak anlamında kullanılan eylem. cümle içinde örnek vermek gerekirse;

    +cimbom fener'e kaç attı kardaş?
    -cimbom 2-0 dövdü gardaş.

    bir diğer durum için ;

    (bkz: dayak yemek)
  • kibris agzinda spor müsabakalarinda yenmek anlamina gelmesinin sebebi ingilizcede hem dövmek hem de yenmek anlamina gelen (bkz: beat) kelimesidir. ayni mantik almanca'daki (bkz: schlagen) kelimesi icin de gecerlidir ve ordaki türklerden de duyarsiniz siklikla.
  • aslında sessiz düşmesine uğrayan bir fiilimizdir ama kimsenin haberi yok. şahıslara göre çekimi yapılırken döerim, döeriz falan diye okunur/yazılır.
  • bi cogumuzun gerceklestirmek icin yanip tutustugu sey. bir kizsaniz birilerini dovmeniz hos karsilanmaz hatta yas ilerledikce imkansiz hale geliyor. misal bir kizi evire cevire dovmek varken kendimi tutuyorsam buonun sansidir. herhangi bir sinir aninda sac bas girismeniz mumkundur
    bu aralar bana yaklasmasa iyi olur, daha fazla dayanamayabilirim.
hesabın var mı? giriş yap