• drakon'un hazirladigi kanunlardir.

    i.ö 600’lerde attika toprakları az sayıda zengin aristokratrın elinde toplanmıştı. karşılarında çok kalabalık bir fakir halk belirmişti. zaruret içerisindeki fakir kitlelere önder olan birinin tiran olabilme ihtimalinden dolayı durum tehlike arzetmeye baslamisti.

    atinalı arsitokratlar bu tehlikeli gelişmelerin karşısına önce kuvvet silahıyla çıkmışlar , i.ö 624’te de drakon’a çok ağır bir ceza kanunu hazırlatmışlardır. bu kanunlarla amaçlanan aristokratların haklarını şiddetli cezalarla korumaktır. atina kanunlarını ilk kez br sisteme bağlayan drakon, esas olarak adam öldürme ve tecavüz suçlarına verilecek cezaları belirtmiştir , verilecek cezalar ise oldukça ağırdır. bu nedenle drakon için, “kanunlarını kanla yazdı” yakıştırması bile yapılmıştır*
  • m.ö. 594 yılında yerini solon tarafından hazırlanan daha ılımlı kanunlara bırakmıştır.
  • solon kanunları ve reformlarına kadar yürürlükte kalan ağırlıklı olarak kısasa dayanan, çok fazla ölüm cezası verildiği için ilerleyen dönemlerde atinalılar tarafından eleştirilecek kanunlardır.
  • atina'nın ilk yasa koruyucusu olan drakon,atina'ya uzun süre boyunca geçerli olacak yasalar verir.drakon ilk olarak intikamı yasaklar,katillerin belirli mahkemelerde yargılanmasını,eylemlerinin kasti olup olmamasına kasıtlı olarak farklı şekilde cezalandırılmaları gerektiğini kararlaştırır;drakon ayrıca bir insanın öldürülmesinin meşru sayılabileceği,yani cezanladırılmasına gerek olmadığı spesifik örnekler konusunda düzenlemeler getirir.

    mö vıı.yüzyıl birçok yunan şehri için siyasi iktidar sahibi ve adalet yönetiminden sorumlu ariktokrasi ile halk arasında şiddetli toplumsal gerilimlerin yaşandığı bir yüzyıldır;bu gerilimleri mısralarına yansıtan hesiodos,işler ve günler'de hâkimlerin yolsuzluğundan (hakimler bundan dolayı andres dorophagoi,yani ''rüşvet yiyici kimseler''olarak bilinir) ve ihtilafların çözümünde sergiledikleri keyfilikten yakınır.bu ihtilafların çözümü büyük ölçüde yasa koruyucuların (nomothetai) işidir;herkes için eşit olan herkesin erişebileceği,önceden tespit edilmiş,genel yasaları yazanlar da onlardır.bu kanunlaştırma hareketi magna graecia ve sicilya'daki adalarda başlar-farklı kökenlere mensup,dolayısıyla farklı geleneklere sahip bireylerden oluşan halklar için yasalar geliştirme ihtiyacı burada daha çok hissedilir-ve kısa sürede anavatana da yayılır.atina'da bir yasa koruyucu vardır ;aristoteles'in athenaion politeia'da (atinalıların devleti) anlattıklarına göre drakon bu alandaki çalışmasını aristaikhmos'un döneminde,yani mö621/620'de gerçekleştirir.

    drakon'un katılığıyla ünlü,hatta mürekkep yerine kanla yazıldığı söylenen yasalarının atina'nın toplum ve yurttaşlık hayatını bir çok yönden düzenlendiği sanılır;ancak tam olarak hangi alnaları kapsadığı söylemek mümkün değildir,çünkü birkaç yıl sonra, solon(mö y.640-560)tarafından yazılan yeni yasalardan dolayı feshedilir.ancak drakon'un gelişridiği yasaların tamamını ortdan kaldırmaz,çünkü solon cinayet(phonos) konusunda selefenin yasalarını muhafaza eder;bu yasalar ilk versiyonlarına göre fazla değişiklik göstermeden mö ıv.yüzyılda bile geçerli olmaya devam eder ve dönemin hatipleri tarafından yasaların en iyi ve en saygın olanları olarak övülür.

    drakon'un cinayetle ilgili yasalarının biçimi ve içeriği konusundaki bilgiler,logografik ve felsefi başta olmak üzere birçok edebi eserdeki atıflardan ama asıl 1843 yılında atina'da metropolis kilisesi kazılarında bulunan ve günümüzde epigrafi müzesinde muhafaza edilen mermerlerden bir stelin üzerindeki yazıttan kaynaklanır.

    drakon'un yasalarından önce adam öldürmenin cezası kurbanın akrabalarının inisiyatifine bırakılır,hatta onlara intikam alma hakkı ve görevi verilir.katiller intikamdan kaçınmak için gönüllü olarak sürgüne gidebilir-bu tür sürgüne aeiphygia,yani daima kaçış adı verilir-veya öldürdüğü kişinin akrabalarına tazminat (poine)sunabilir;ölenin ailesi tazminatı kabul etme(bu durumda intikamdan kesin olarak vazgeçerler)veya reddetme (bu durumda intikam alma amaçlarından vazgeçmezler) hakkına sahiptir.drakon tarafından belirlenen yeni kurallarla,yüzyıllardır pekişmiş olan bu sistem tamamen ortadan kalkmaz ama intikam uygulaması düzenlenir,hangi durumlarda bireyin adaleti kendi sağlayabileceği-ama kendi inisiyatifiyle değil,toplum tarafından yetkilendirilmiş aracı rolünde-hangi durumlarda şehrin kurumlarına başvurması gerektiği belirnelir.

    drakon'un cinayet yasasının yenilikleri:

    drakon tarafından cinayet suçuyla ilgili getirilen bu düzenlemenin ilk yeniliği,bir insanın öldürülmesinden sonra akrabalarının şehrin en üst düzey memurları olup davayı mahkemeye getirecek olan arkhonlara (yönetici)başvurarak adam öldürenlere karşı bireysel işlem (dike phonou) başlatması gerekliliğidir.böyle bir davayı görmeye yetkili olan mahkemenin belirlenmesi için cinayetlerin kastılı mı kasıtsız mı işlendiğini değerlendirmek gerekir.bu durum drakon'un yasasına bir başka temel yeniliğini oluşturur,çünkü daha önceden aracı,şartlarından veya zihinsel durumundan bağımsız olarak cezalandırılırdı.

    kasıtlı adam öldürmenin nedenleri (yunancada phonos ek pronoias,yani ''taammüden adam öldürme.''bu durumda ''kasıt''kavramının sadece önceden planlamasıyla sınırlı olduğu,dolayısıyla da günümüze göre çok daha dar olduğu düşünülebilir),atina'nın en eski ve en saygın olan mahkemesi ve cinayete teşebbüs,zehirleme ve kundaklama gibi davaların görüldüğü areopagos'ta tartışılır.zanlının suçlu bulunması durumunda öngörülen ceza,ölüm ve mallarına el konmasıdır;idam cezası başlangıçta kurbanın akrabalarına bırakılırken sonradan bu sürece ''on birler''adı verilen bürokratlar dahil edilir.ancak ölüm cezasına nadiren başvuruluyor olması mümkündür,çünkü mahkemenin sonucunun aleyhte olmasından korkan zanlıya genelde gönüllü olarak sürgüne gitme imkanı tanınır;sürgün bir ceza değil,hükümden kaçınmak için bir çözüm olarak görüldüğünden,zanlı bu sürgünden hiçbir zaman dönmemelidir.

    cinayetin kasıtlı veya planlı olarak gerçekleştiğine dair hiçbir kanıt bulunmadığı takdirde zanlı kasıtsız adam öldürme (phonos me ek pronoias,phonos akousios) suçlamasıyla yargılanır; palladion mahkemesinde oturan ve ephetes ( ceza mahkemesi üyesi) adı verilen 51 hakim,zanlıyı yargılar ve suçlu olduğuna karar verdikleri takdirde onu sürgüne gönderir.zanlının sürgünden geri çağrıldığı da olur;böyle bir durumda ölenin akrabaları onu oybirliğiyle affeder(aidesi).peki ama affetme hakkı hangi akrabalara tanınır? drakon'un kasıtsız adam öldürmeyle ilgili yasasının bir kısmının muhafaza edildiği stelin yazıtında ( bu suçtan yazıtın başında phonos me ek pronoias,önceden planlanmamış adam öldürme,diye söz edilir) bu konuda da önemli bilgiler mevcuttur.metinde affetme hakkına sahip akraba grupları sıralanır,birinci grup,ikinci dereceden akrabalarıdır(baba,oğul,kardeşler);ikinci grup,altıncı dereceden akrabalara kadar uzanır(kuzenler ve kuzenlerin çocukları);üçüncü grupsa ortak bir atanın soyundan geldiklerini iddia eden bütün bireyleri içeren daha geniş aile grubu olan ''phratria''nın on üyesidir.

    drakon'un kasıtsız adam öldürme suçundan,taksir ve önceden planlanmamış olmak şeklinde iki farklı kasıtsızlık derecesi belirlendiği sonucuna varmak gerekir.adam öldürmenin iki şeklinin ortak cezası sürgündür,ama af olasılıkları farklıdır: akousios(kasıtsız adam öldürme) durumunda af olasılığı mümkündür,daha ciddi olan phonos me ek pronoias(kasıtlı adam öldürme) durumundaysa bu olasılık daha sınırlıdır(bu durumda affedenler ancak ailenin altıncı derece kadar akrabalarıdır).

    drakon'un yasalarında meşru adam öldürme:

    drakon'un yasalarında phonos dikaios,yani ''meşru adam öldürme'' olarak tanımlanan bir cinayet şekliyle ilgili düzenleme de yer alır;drakon,belli şartlarla adam öldürenlerin diğerleri gibi cezalandırlımasına gerek olmadığına karar verir.demosthenes(mö 384-322)aristokrates'e karşı söylevinde çeşitli phonos dikaios örneklerine yer verir,oyunlar sırasında rakibin kasıtsız öldürülmesi ;bir askerin arkadaşın yine kasıtsız öldürülmesi;yolda insanın karşısına çıkan eşkıyanın öldürülmesi.

    adam öldürdüğünü kabul eden,ama bunu meşru olarak iddia edenler delphinion(apollon adına yapılmış tapınaklara verilen addır,katillerin yargılandığı mahkemelerin toplanma alanı) hakimlerinin karşısına çıkarılır;bu mahkemede gerçekleşen yargılama bazılarına göre bir formaliteden ibarettir,çünkü ancak her iki tarafın da adam öldürmenin meşru olduğunu kabul etmesi durumunda zanlının beraatıyla sonuçlanabilir.ancak delphinion'dakinin gerçek anlamda yargılama olduğunu ve zanlının yargıçlar tarafından aklanmasının,yasalarla öngörülen muafiyet şartlarının varlığını teyit ettiğini iddia edenlerin tezi daha inandırıcıdır;aksi takdirde zanlı,adam öldüren diğer herkes gibi,eyleminin kasıtlı veya kasıtsız olmasına bağlı olarak ya ölüm cezasına çarptırılır ya da sürgüne gönderilirdi.(umberto eco,antik yunan)
  • """" drakon kanunları, atina’nın ilk kanun koyucusu olarak kabul edilen ve atina’da m.ö. vıı. yüzyılda altı yargıçtan (arhon) biri olarak kabul edilen drakon tarafından yazılmıştır.

    batı dillerinde aşırı katı bir kural veya tedbiri nitelemek için kullanılan “draconian/draconien” sıfatı aracılığıyla ününü korumuştur. daha önce, atina’da yazılı kanunlar bulunmadığından soylular, eski töre ve gelenekleri kendi çıkarlarına göre uygulamakta ve keyfi davranmaktaydı. bu nedenle drakon, toplumsal düzeni sağlayacak sistemli kurallar ve kanunlar oluşturmakla görevlendirilmiştir.

    drakon, kan davalarını sona erdirmek için önlemler almış, çok sert ve şiddetli cezalar içeren bir ceza kanunu oluşturmuştur. ancak toprakların ve idarenin çoğunu elinde tutan soyluların haklarını gözeten ve diğer sınıflara eşit şekilde uygulanması mümkün olmayan, küçük suç işleyenlere dahi ölüm cezası öngören bu kanunlar halkın diğer kesimlerini hoşnut etmemiş ve eleştirilmiştir.

    drakon kanunları, alt tabakaya çok ağır cezalar getirmesi ve soyluları koruması ile belleklere kazınmıştır.

    drakon kanunları esas itibariyle ceza alanın ilgilendirmektedir. sadece kasten cinayet için değil, düşük önemdeki hırsızlık suçları için dahi idam cezası öngörülmektedir. plutarkhos yunanlıların drakon’un kanunlarını mürekkeple değil kanla yazdığını söylediklerini nakletmektedir. bununla birlikte bu kanunlar -bilhassa taammüden cinayet, kasten öldürme ve taksirle öldürme arasında ayrıma gitmeleri sebebiyle- ailevî intikama dayalı önceki hukuka nazaran bir iyileştirme getirmekteydiler. dahası alenen ilân edilen bir yazılı hukuk olması sayesinde tüm atinalılar kanunu bilebilecek duruma gelmekteydiler.

    soylu bir aileden gelen atinalı yasa koyucu drakon atalardan kalma töresel yasaları kaldırarak işlenen suç karşılığında para ödeyerek kurtulma yöntemini uygulamadan kaldırmış, irade dışında adam öldürme ile bile bile adam öldürme ayrımını getirerek, kişisel sorumluluk kavramını yürürlüğe sokmuş, modern yasalarda da yer alan kasıt ve kusur kavramlarına tarihsel bir kapı aralamıştır. drakon kanunları cezaî hükümlerin yanı sıra özel hukuk kuralları da içermekle beraber bunların somut içeriği belirsiz ve tartışmalıdır.

    drakon kanunlarının yerini m.ö. vı. yüzyıl başlarında solon kanunları almıştır. solon’un hazırladığı kanunlar drakon kanunlarından daha esnek ve yumuşak olmakla bilinmektedir. solon, köylülerin bütün borçlarını silmiş, borçlarını ödeyemedikleri için köle durumuna düşmüş kişileri bu durumdan kurtararak bu yöntemle kölelik uygulaması yapılmasını kaldırmış, doğuştan gelen soyluluğa son vermiş ancak sınıf ayrımını ortadan kaldırmayarak gelir durumuna göre halk sınıflandırması yapmış, halkı gelir düzeyine göre ”dörtyüzler meclisi” veya “halk meclisleri”’nde yönetime katılmaya hak sahibi kılmıştır. ""

    (bkz: http://hukukbook.com/drakon-kanunlari-m-o-621)/
  • mö. 600'ler atina'sında sınıflar arasında derin uçurumlar oluşmuştur. geniş topraklarında yetiştirdikleri, şarap ve zeytinyağı gibi yüksek kar getiren ürünleri, deniz ticareti ile birçok yere ulaştıran soylular oldukça zenginleşirken; tahıl eken çiftçiler tam anlamıyla borç batağında yüzmektedirler. üstelik soylulardan aldıkları borcu ödeyemeyen birçok köylü de borç kölesi konumuna düşmüştür.

    alt tabakaların durumu o kadar kötüdür ki mö. 632'de kylon adlı bir atinalı önderliğinde ayaklanırlar. bu ayaklanma bastırılır ama devamının gelmeyeceğinin garantisi yoktur. aristokratlar gelecek isyanları önlemek için, oldukça sert maddeler içeren drakon yasaları'nı yazdırtırlar.

    tarihte hiç kimse ya da topluluk alttan gelen isyan dalgasını sert yasalarla, saf şiddetle, (en azından uzun süre) önleyememiştir. drakon yasaları da aynı kapıya çıkar. ayrıca artık isyan edenler sadece yoksullar ve çiftçiler değildir; yunan kolonizasyon dalgasının sağladığı yeni pazarlara açılarak iyice zenginleşen tüccarlar da bu isyan dalgasına katılmaktadır. bundan sonra atinalı soylular şiddet yerine ılımlı davranmayı tercih edecek ve kendisi de bir soylu olan solon'u yasa yapıcı olarak seçeceklerdir. (bkz: solon yasaları) solon bir çok yasa yapar ama belki de en büyük reformu; borç yüzünden köle olan atinalılara özgürlüklerini geri vermektir.
    edit:imla ve ekleme.
  • cezaların sertliğinden başka konuşulacak hiçbir yanı olmayan yasalar.
    -aristotoles
hesabın var mı? giriş yap