duldalanmak

• dul kalmak ama bunu reddetmek anlamında. "ben bugün duldalandım." - refik halit karay
  
  ayrıca vurmalı çalgılarda bir ölçü birimi. davulu duldalamak gibi.
  
  argoda ise bir ünleme olarak kullanılır. "dul da lan, bana mı dul?" şeklindedir ki literatürde nymphomanie olarak adlandırdığımız ablalar için kullanılır. ^*
• korunaklı bir yerde kalmak, bir yere sığınmak anlamına gelen sözcük.
  dulda kelimesinden türetilmiştir.
• bir yerin altına girip kendini korumak, güvenceye almak. genelde duldalamak ile karıştırılır. o da bir şeyi korumak, siper olmak. bazen daldalamak, daldalanmak şeklinde de yazılır.
• sığınmak, korunmak, saklanmak.
  
  “bir kedi çıkıyor ansızın sabahın er saatinde karşımıza. kuyruğunu kesmişler. aç. karnını doyurmak istiyor. ama insanların en ufak bir kımıltısı karşısında duldalanıyor.”
  bilge karasu, narla incire gazel