• giden sevgili tarafından yapılır.
    (ara: giden sevgili)

    ekşi sözlük'te yer alan aşklar ve ayrılıklar üzerine bir nevi blog çeşitlemem. (moderatörler format skinden silmezse sevinirim)
  • kolluk kuvvetlerinin ateş etmesiyle sonuçlanabilecek eylemdir.
  • 'bos durani allah sevmez haci, hadi tutma beni kactim, byeeee' ile süslenirse ihtar edenin de durup kalabileceği eylem şekli
  • ayrıldıktan ve o eşyalarını alıp gittikten hemen sonra ben de taşındım; duvarlarına binlerce acı-tatlı hatıranın sindiği o evden. kaçar gibi ama kurtulur gibi bir kaçma değil; canını kurtarmak gibi diyelim. can çekişirsin hani, o sırada can havliyle bir kalkar gidersin ya, öyle...

    tabakları, bardakları, kapkacağı o mutfakta bıraktım. çarşaflar, nefresimler, yastık kılıfları... her şey... elinin değdiği, teninin değdiği ne kadar az şey götürsem, o kadar iyiydi. (sık sık giyindiği birkaç tişörtüm vardı, onları bırakmaya kıyamadım)

    kedilerle birlikte, yeni eve taşındığımız ilk iki gün toplu depresyona girdik. hepimiz bir odada ağlıyorduk, yemiyorduk, sürekli yarı uyanık uyukluyorduk dizlerimizi karnımıza çekmiş halde. üçüncü gün salonda dolaşmaya başladık, yeni duvarlara ve manzaraya alışmamız gerekiyordu. neyse, artık aynaya bakabiliyordum uzun zamandan sonra.

    bir apartmanı, mahalleyi, semti, şehri, ülkeyi terk etmek yetmeyecekti gidebilmek için. eşimden ayrıldığımda, yanı diğer yanımdan; biz ikimiz ayrıldıktan sonra yeterince uzaklaşmam için eski kendimden biraz da; kıta değiştirmem gerekecekti.

    ilk birkaç hafta çok zor geçti. kendimde dışarıya çıkıp uzun zamandır haberleşmediğim dostlarla buluşacak gücü bulduğumda en azından hayat devam ediyor diyebildim. iyiymiş gibi, her şey geçmiş gibi davrandım, onlar da yedi.

    bir pazar sabahı, birkaç ayda bir yaptığım gibi buzdolabını iç-dış temizlemeye koyuldum. buzdolabı kapısındaki kulpun arkasından; işte oradan miray'ın kırmızı ojeli tırnaklarının izlerini silerken ben çok ağladım.
hesabın var mı? giriş yap