• en büyük özelliklerinden biri sınavları okumadan uzunluklarına göre notlamasıdır. hatta bir keresinde sınava girmemiş birine 8* vermiş olması herkese oha dedirtmiştir**...
  • coğrafya dershinin yanı sıra 8. sınıf vatandaşlık derslerine de girer. sınavları sırasında kağıda maç yorumu yazmak modadır.
  • "-hocam bu kar tutar mi?
    -o kar tutmaz ama ben tutar'ım" diyaloğunun kahramanı hocadır kendisi...
  • dursun hocamizin sallama kapasitesinin limitlerinin olmadiği gerçekten de sayisiz denemede test edilmiştir... konuyla ilgili bir animi aktarayim hemen, berkan ve umur almanya üzerine ödev yapmışlar, ödev bitmişken adi herifin teki kenardan soru sorar, soru da çok boktan, kiytirik bişey üzerinedir, mesela:
    "peki almanyadaki gurbetçiler arasında anaokuluna gitme orani nedir acaba?
    berkan: <hiç duraksamadan> yüzde yirmiüç <nasil da salladi hayvan herif>
    dursun tutar: eee aslinda yüzde kirkdört denebir <o da salliyor, bariz>
  • - şimdi çocuklar, her sene kuzey kutbundan bilmemkaç kilometrekarelik bi parça kopup güneye doğru son derece hızlı bi şekilde...
    - ne kadar hızlı hocam?
    - e baya bi hızlı işte canım, alala...
  • (bir gün aşınma olaylarını anlatırken tahtaya kocaman bi yuvarlak çizip için doldurur, çizmekle de kalmaz bunun bi kaya hatta kayaç olduğunu da iddia eder)
    - e şimdi tabi bunun suyu, rüzgarı var.. bu zamanla aşınıyo.. (kenarlardan biraz siler)
    (...)
    - e yani hava şartları, gece soğuk gündüz sıcak vs.. (biraz daha siler)
    (...)
    - e tabi mümkün yani bunun çeşitli etkenlerle aşınması, yok değil böyle şeyler.. (son kez siler, çünkü artık ortada kaya kalmamıştır)
    - hocam nooldu kayaya?
    - ee.. e evat kayayı yokettik.. ahahah!
    - hocam nereye gitti koskoca kaya?
    - e o çıkar biyerden.. bi çanakta toplanır o..
  • uninvited de değinmiş hocamizin siraya dayama huyuna, ama gözden kaçmasin diye ben biraz detaylayayim... şimdi, dursun hocamiz kendisiyle özdeşleştirdiğimiz, her dönem değişen koyu yeşil, zeytuni takim elbisesi ve yeleğiyle gözümüzün önünde... işte, kendisi gelmekte, elleri cebinde, en ön siraya hafifçe dayamakta ve sallanmakta... işte budur kisaca...
  • ulan nası unutuz asıl kral hikayeyi? biz ** yedinci sinifta falaniz, geldi dursun hocam derse, gözü mosmor... ama nasil morluk, bariz dayak yemiş kendisi... hmm biraz piçlik mevcut, sorduk biz yine de, "hocam ne oldu gözünüze*?" dursun hocam yanit ile kendini aşar:" şofben düştü".... *
  • ben 6. siniftayken gecirdigi beyin ameliyati sonrasinda beyni yavaslamis olan, kopya yakalamakta hakikaten 1 numara
    -hocam gazte masanin üstünde dursun mu?
    -gazte de dursun ben de dursun
    -!!!!
    diyalogunun kahramani
    galatasaray lisesi simalari ndan..
  • bu hocamız'a bir de şarkı yazılmıştır(melodisi "neler oluyor hayatta,bir de şu rüya gerçek olsa olsa.."daki gibi olacaktır)

    -cepten daldırmak kolay
    sıralara dayamak olay
    olm amma konuştun bea!
    zaten beşin kırkbeeşten...
    llalalalalala
    dursun
    lalalaalalalalalla
    tutaaaaaaaar
hesabın var mı? giriş yap