• batının çakma trajedilerinden sadece bir tanesinin yardımcı erkek oyuncusu.
    endüstriyel toplumun, sadece biraz farklı olduğu için yalnızlaştırdığı insanların içinde yuvalanan karanlığın çok açık bir örneği aynı zamanda.

    http://youtu.be/madbyi6cica
  • columbine lisesi katliaminin iki failinden biri olan pic kurusu.
    (bkz: bowling for columbine)
  • annesi bir süre önce konu hakkında ted'e konuşmuş, columbine katliamını gerçekleştirenlerden biri
    https://www.ted.com/…r_this_is_my_story?language=tr

    --- spoiler ---

    sue klebold, columbine lisesi'ndeki katliamı yapan 2 nişancıdan biri olan, 12 öğrenci ve 1 öğretmeni öldüren dylan klebold'un annesidir. sue yıllarını aile hayatının detaylarına dalarak , oğlunun şiddetini nasıl engelleyebilirdi diye düşünmekle geçiriyor. bu zor ve sarsıcı konuşmada, klebold akıl sağlığı ve şiddetin bir yerde kesiştiğini keşfediyor, ailelere ve profesyonelleri, intihar ve cinayetin arasındaki bağlantıyı incelemelerini destekliyor.
    --- spoiler ---
  • katil. yardima ihtiyaci oldugu kesin. ailesi ve cevresindekiler kadar okulda bullylere
    izin verenlerin de elinde kan ama oldurdugu masum kisilerle kendini hakli cikaramaz.
    dun de bir kiz sirf bunlara ozendigi icin oldu. akil almiyor.
  • ne zengin bebelerine mesaj vermek isteyen bir sınıf savaşçısı ne de akran zorbalığı üzerine dünyaya mesaj vermek isteyen bir aktivist. kendisi 13 masum insanın hayatını kaybettiği columbine lisesi katliamı'nın iki failinden yancı olanıdır. esas oğlan için: (bkz: eric harris)

    harris'ten farklı olarak klebold bir psikopat değil. özgüveni çok düşük ve sürekli birilerinin onayına ihtiyaç duyan bağımlı, edilgen, uyum sağlayan bir kişiliğe sahip. günlüklerinden anlaşıldığı üzere katliamdan önceki son iki yıldır intihar etmeyi düşünüyordu. yani kendisi bildiğimiz bunalımlı ergen.

    klebold'un en büyük şanssızlığı bu kadar edilgen bir kişiliğe sahipken hayatının en bunalımlı, yani en etkiye açık döneminde gerçek bir psikopat olan eric harris'in etkisi altında kalması. harris ile hiç tanışmasa belki de hiç eline silah almayacak, prozac kullanarak bu bunalımlı dönemini atlatacak ve ileride bir beyaz yakalı olarak hayatını devam ettirecekti. ama o eric harris ile yakın arkadaşlık kurarak edilgen kişiliğini silah tutkunu bir psikopat ile tamamladı. onay bağımlılığı ile kendini bir psikopatın kararlarına tabi tuttu. birlikte zorbalığa uğradıkları için harris ile empati kurdu ve sonunda da harris'in arkasına gitti.

    şansi fikrim dylan klebold da eric harris'in kurbanlarından bir diğeridir. tıpkı katliamın diğer kurbanları gibi klebold da harris'in eylemlerinin sonucunu hayatı ile ödedi. hayatıyla ödemese özgürlüğü ile ödeyecekti.

    edit: ölüm sayısındaki düzeltme için kenjin'e teşekkürler
  • zamanında oldukça ses getirmiş olan columbine okul baskınını gerçekleştirmiş olan iki öğrenciden birisi. diğeri eric harris'tir. bu katliamı tasarlayan beyin de eric'tir. dylan klebold ise uğradığı bully saldırıları sonrası içinde nefret biriktirmiş özgüveni düşük bir gençtir.

    annesinin ted konuşması.

    bu da olayı anlatan film: (bkz: zero day)
  • günlüğünü yazdığımdan şüphelendiğim okul shooter'ı. eric gibi onun hakkında da detaylı bir şeyler yazmak için burayı editleyeceğim.

    edit: adını dylan thomas 'dan alan ve günlüğü eric harris'inkinin aksine silah değil kalp çizimleriyle dolu olan dylan klebold o günlüğünde sahip olduğu iyi şeylerin farkında olduğundan bahsetmiştir. iyi bir aile, iyi bir ev, arkadaşlar vs...yine de büyük bir varoluş sancısı içindedir, sadece sevmeye ve sevilmeye odaklanmıştır ama kızlardan, daha doğrusu bazı kişiler tarafından hayal ürünü olduğu iddia edilen sevdiği kızdan ilgi göremediğini yazmıştır. ona yazdığı aşk mektubunu da hiç göndermemiştir. 15 yaşından beri gizli gizli ölmek istediğini, kendine zarar vermekte olduğunu yazmış ancak kimseye bir şey anlatmadığı için annesi sue klebold'un bunlardan, katliamdan aylar sonrasında haberi olmuştur.

    dylan, evet, utangaç ve içe kapanıktır ancak eric'e oranla daha çok arkadaşı olmuş ve genel anlamda daha çok sevilmiştir. eric çoğu arkadaşını dylan sayesinde edinmiştir ve bazı ortak arkadaşları dylan ve eric çok yakın oldukları için eric'le sorunları olsa da görmezden gelmişlerdir. utangaç da olsa uyumlu ve naiftir dylan ve iyi bir aileden geldiği için arkadaşlarının aileleri tarafından da sevilmiştir. öğretmenleri tarafından da derslerde uyuması hariç ailesine herhangi bir şikayet gelmemiştir.

    sue klebold'un “a mother's reckoning” adlı kitabında yazdığına göre küçüklüğünden beri meraklı ve kendi kendine yeten birisi olmuştur hep. birkaç puzzle'ı aynı anda çözmeyi sevmiş ve matematiğe küçük yaşta ilgi duymaya başlamıştır, üstelik annesinin kendisine anlattığı şeyleri ikiletmeden öğrenmiştir. lisede notları düşmeye başlamış olsa da arizona üniversitesi'ne kabul edilmiş ve geleceğini planlamaya devam etmiştir.

    böyle bir çocuğunuz olsaydı endişelenir miydiniz? annesine göre “uzun, sakar ve gözlüklü” olarak tanımlanan, arkadaşları tarafından sevilen, şiddete eğilim göstermeyen içedönük sıradan bir genç. lisede yaptığı hataları kabullenmiş, cezalara uymuş, işleri düzelteceğine dair söz vermiştir. şahsen ebeveyni olsam ben de kontrolün elimde olduğunu hissederdim.

    onunla ilgili anlamadığım şey daha çok son güne kadar her konuda rol yapmasıyla ilgili olmuştur. eric ile ikisinin bir şey belli etmemek için dikkatli olmasından falan bahsetmiyorum. mesela, bir kız arkadaşı ile gittiği (hemen araya gireyim, kızın adı robyn anderson'dı ve dylan'ın arkadaşı brooks brown'un kitabında yazdığına göre robyn dylan'dan hoşlanıyordu. 18 yaşında olduğu için eric ve dylan'a saldırıda kullandıkları silahları onların ricasıyla bu kız satın almıştı. yine de herhangi bir ceza almadı.) okul balosundan sonra dylan annesine hayatının en güzel gecesini geçirdiğini ve hayatını düzelteceğini annesine kanıtlayacağını söylemiş ve üç gün sonra katliamı yapmıştır. sue klebold'a göre bu, oğlunun ona yaptığı en büyük acımasızlıktır. dediğim gibi bu şekilde dylan'ın sık sık günlüğüyle çelişen davranışlarını görüyoruz. sadece belli etmemeye çalışmıyor, üstüne yalanlar uydurup insanları hayatını toparladığına ve olgunlaştığına ikna edecek davranışlarda bulunmak için çabalıyor. eric ile önceden yaptıkları kamyon soygunu olayında polis tarafından doldurmaları istenen kağıtlarda eric kadar dürüst davranmamış ve intiharı düşünmediğini, depresif hissetmediğini falan işaretlemişti. her şeyi korkunç derecede kendi içinde yaşıyordu ve tamamen şeffaf olduğu, düşündüğü gibi davrandığı tek zaman hayatının son birkaç saatiydi.
  • her kahraman pelerin takmaz.
  • başlıkta kendisine kahraman da dendiğini gördüğümüz, masum çocukların katili bir orospu çocuğudur kendisi.
hesabın var mı? giriş yap