• remzi ile seçil çok mutluydular, sonra evlilikleri o kadar boktandı ki; yetmiyormuş gibi bir de "çocuk yapalım" dediler. çocuk yaptılar, çocuğun adı tanberk oldu. lâkin, senaryoda kullanılan dilden anlaşılacağı üzere, tanberk de bu evliliği kurtarmaya yetmedi. işler iyice boka sardı. remzi evden ayrıldı, seçil de "ben onun annesiyim, bende kalacak tabii ki" dedi. boşanmak için mahkemeye gittiler. lâkin ki, annesi tanberk'e; "senin baban bir iblisti yavrum" dedi. tanberkcağız ise, annesine inandı ve onun sözleriyle babasına yabancılaştı (ya da tam tersi, babasının sözleriyle annesine yabancılaştı). işte, burada bahsi geçen ve çocuğun, ebeveyni tarafından programlı şekilde diğer ebeveyne karşı kışkırtılması/yabancılaştırılması durumuna "ebeveyn yabancılaştırma sendromu" adı veriliyor.

    ayrıntılı bilgi için şöyle bir şey mevcut.
  • türkiye'de ve dünyada örneklerine çok sık rastlanan sendrom, manipülatif ve sistemli ebeveyne yabancılaştırmanın yol açtığı hede.

    (bkz: parental alienation syndrome)
  • görsel

    2019 yılında okuduğum kitap. yaşadığım süreçte çok yararını gördüm.
hesabın var mı? giriş yap