• türkçesi: latin amerika ekonomik komisyonu
  • (bkz: ucla)
  • european classification system
    epo tarafından gelistirilen ipc uzerinde yapilandirilan daha yakin saptama saglayan siniflandirma tipidir.
    an itirbari ile ipc de 8 bolum vaken ecla 9 bolumdur. teknolojik gelistirmeler "y" bolumu olarak eklenmistir.

    ipc 70.000 gurubu kapsarken ecla 134.000 gurubu kapsar. buda nekadar detayli bir siniflandirma yaptigina isarettir.

    http://v3.espacenet.com/eclasrch?cy=ep&lg=en
  • necla'nın n'sizi
  • necla nın ünlüsü
    (bkz: unlu harf)
    (bkz: unsuz harf)
  • aslında "uneclac", yani "united nations the economic commission for latin america and the caribbean". yani "birleşmiş milletler latin amerika ve karayipler ekonomi komisyonu". ispanyolca kısaltması ise "cepal" (comisión económica para américa latina y el caribe).

    fikir babası ise (bkz: raoul prebisch)
  • ispanyolca'sı cepal olan, the economic commission for latin america açılımına sahip, bağımlılık okulu'nun, modernleşme okulu üzerine eleştirel bakış açısından biridir.

    türkçesi: latin amerika ülkeleri ekonomik komisyonu

    birleşmiş milletleri'in de 1948 yılında destek çıkmasıyla, azgelişmişliğe çözüm önerileri sunmak amacıyla kurulmuştur. bunun sebebinin de, serbest ticaret olduğu düşünülür.

    serbest ticaretin birbirine yakın ülkeler arasında olduğunda sorun olmayacağını ama tam tersi bir durum söz konusu olduğundaysa, işe yaramayacağını hatta aleyhine bir durum olduğunu belirtmişlerdir. serbest ticaret koşullarından dolayı, ihracat daha düşük bütçelerle gerçekleştirilecektir ve adil olmayan bu koşulların sürdürülmesi, ülke bütçesinde büyük açıklara sebep olmakta ve sanayileşmeyi de etkilemektedir.

    bu tür sorunları ortadan kaldırmak amacıyla da, çözüm önerisi olarak ithalata dayalı sanayileşmeyi önermektedirler. buna göre, yerli sanayinin kota ve gümrük tarifeleri korunmalıdır. elde edilen gelirlerle, sermaye malları ithal edilecektir ve ithalat oranlarının dengeleştirilmesiyle, ödemeler dengesi korunacaktır ve işsizlik sorununa da çözüm yolu olacaktır.

    yabancı sermayelerle oluşan gelirlerinse, teknolojik gelişmeye hız kazandıracağıdır ama en önemli sorunu, oluşan talepler ve bu taleplerin artışıyla birlikte, ödemeler dengesini etkileyeceğidir. bu da, tekrardan bağımlılığa yol açacağıdır.

    bu konuyla ilgili, (bkz: prof dr. melih ersoy)’un "bağımlılık okulu eleştirisine giriş", (an introduction the critique of dependency school) kitabı iyi bir kaynak olacaktır.
hesabın var mı? giriş yap