• electro-
    convulsive
    therapy
  • bilateral ve unilateral diye ikiye ayrilir. unilateral beynin sagina veya soluna uygulandiginda farkli bilissel yan etkiler gosterir. hala en etkili yontemlerdendir. ancak cesitli ilaclarla desteklenmelidir.
  • an itibarıyle en son 5 yıl önce sözlüğe yazmış görünen ikinci nesil yazar...
  • (bkz: ekt)
  • elektrik akiminin kaslari calistirici ozelliginden yola cikilarak olusturulmus bir tedavidir.
  • deyim yerindeyse adama beyin amciklatmasi gecirten bir sozde tedavi metodu. acik acik beyni tahrip ettigi bilinmesine ragmen tum dunyda senede yaklasik 1 milyon insan ect gormekte.

    once bir suna bakalim:

    http://www.antipsychiatry.org/ect.htm

    bi de suna

    http://en.wikipedia.org/…/electroconvulsive_therapy

    amerika bas cerrahi (surgeon general) her ne kadar kesinlesmis yan etkisi yoktur buyurmus olsa da ect insanlik sucuna yakin bir sey. "tedavi" goren agir depresyon hastalarinin yuzde 60-70 kadari semptomlarinda azalma yasadikalrini ifade ediyorlarmis. bunun yaninda sizofreni, katatonik sizofren ve manik bozukluklarin da tedavisi icin kullaniliyor falan.

    ancak, ve ancak, ve ancak, ect gecirmis hastalarin otopsilerinde beyin dokusunda ciddi hasar tespit edilmis. oyle boyle degil yani. en temel yan etki aslinda kisilik degismesi ve uzun donem hafiza kaybi. agir depresyonundan ect vasitasiyla kurtulanlar kotu hissetmelerinin sebeplerinin ortadan kalktigini degil hangi sebeple kotu hissetiklerini hatirlamadiklarini falan soyluyorlar. yani bir nevi reset atma islemi. adama basiyorsun elektirgi, depresyona girmesine ve agirlasmasina yol acan tarihceyi ortadan kaldiriyorsun. (kaybolan sadece anilar degil ayni zamanda duygular da. yani sadece dun ne yedigini degil, nasil hissettigini falan da unutuyorsun. kimi agir vakalarda duygusal hafiza kaybi acayip. ect den sonra evlendigi kiliseye, cocugunun dogdugu hastahaneye falan goturulup mekani hatirlayan ama mekan hakkinda hic de ozel seyler hissetmeyen hastalar falan var.

    kisacasi, ect windows hata mesajini acaba sebebi nedir deyip inceleyip tamir etmektense restart tusuna basmaya benziyor. ect tecrubelerinin en unlulerinden birisi kuskusuz motorsiklet tamircisi zen ustasi robert pirsig. katatonik sizofren teshisiyle yatirilmis, ect ye tabi tutulmus ve sonucunda da phaedrus tan olmustur, onunla bir daha tanisamayacak olmanin, varligini sadece onceden yazip cizdiklerinden bilebilecek olmaktan falan bahsetmis. yani kisacasi ect ile benliginin bir kismini tamamen, bir daha geri gelmemek uzere kaybetmis.

    bir baska ect kurbanimiz ise tedavinin daha da ilkel zamanlarinda denk gelmis olan ernest hemingway. zaten adamcagiz belki intihar edecekti ama basarili olan son intihar denemesinin de ect seanslarindan birinin az zaman ardindan geldigini soyleyelim. ernest amca da ect hakkinda biyografisini yazan hotchnere asagi yukari sunlari soylemis: tek sermayem olan zihnimi mahvedip hafizami silmenin ne anlami var ki? beni issiz birakacak. dahiyane bir tedavi ama maalesef hastayi kaybettik.

    ect nin bu adami benliginden kopartici yan etkilerine ragmen hala kullaniliyor olmasi psikiyatrik tedavilere birey yonunden degil de toplum acisindan bakiyor olmak belki de. sonucta baska bir adama donusse, benliginden olsa, gecmisini, kim oldugunu hatirlamasa da ect "tedavisi" goren insanlar tekar topluma cikacak hale geliyorlar. (ayni sey lobotomi icin de gecerli elbette, cok sukur lobotomi kalmadi pek) topluma cikacak hale geldikten, toplumda is gorecek kadar toparlandiktan sonra bireye. benlige ne oldugunu fazla takmiyoruz galiba. bir de elbette agir vakalarda ect genelde istege bagli degil. yani akil hastahanesine yatirilirsaniz ben kafama yildirim yemek istemiyorum deme sansiniz pek yok. amerikada sadece wisconsin'de ect hastanin rizasina bagli. turkiyedeki durum bilmiyorum ama hala anestesisiz ect uygulandigina gore, riza sarti falan hak getire diye tahmin ediyorum.

    kisacasi uzak durun, iki doz elektrik ver kafa yapiyim diye dusunmeyin efendim
  • requiem for a dream'de sara goldfarb'a son çare olarak uygulanmış tedavi yöntemi.
  • yazar olmak isteyince kendisinin de buralarda olmasını istediğim 9 yıldır entry girmeyen bir eskiden çok eskiden yazarı.

    murat başlığı altına ilk entry i o girmiş ve 'dayımın adı' yazmıştır. yıllardır aklımdan çıkmadı bu entry. bir yandan; ''nasıl olur ya? format bu değil ki ama?'' gibisinden düşünceler ile geldi aklıma, bir yandan da; ''ya şu sözlükte ne şükela adamlar var'' diyerek olayı derinleştirip bir sürü anlam çıkardığım oldu.

    kendisi, yıllardır neden yazmadığını öğrenmek istediğim kişidir ayrıca.
hesabın var mı? giriş yap