edmund allenby

• birinci dünya savaşı'nda ingiliz-mısır seferî kuvveti başkomutanı.
  allenby'nin adının okunuşu 'en-nebi'ye benzediğinden; ingilizler, muhiddini arabi'ye atfen "mısır'dan ennebi çıkacak, nil'in suyunu çöle akıtacak, araplık kurtulacak' diye bir rivayet uydurmuşlar ve bunu propoganda vesilesi olarak kullanmışlardır.
  ne yazık ki bu cehalet sadece 'karşı propoganda' olarak belimizi bükmemiş; bizim propogandalarımızı da tesirsiz kılmıştır, şöyle ki:
  geçtiğimiz yüzyılın ilk çeyreğinde amerika'da basılan birinci dünya savaşı ansiklopedisi'nde; 'cihad çağrısı hezimeti' adlı bölüm, osmanlı imparatorluğunun cihad çağrısına 'araplar'dan karşılık görmemesine bu cehaleti sebep gösterir.
  zira, o zamanki araplar bu çağrıyı da, işin vehametini de değerlendiremeyecek derecede iletişim ve bilgi kaynaklarından yoksundular. bu kaynaklara haiz olan araplar ise; osmanlı idaresine diş bileyen arap milliyetiçileri idiler!
  yani duyanlar umursamadı... duymayanlar ise kendilerine ne dendiyse ona inandı.
• 1917'de kudus'e girdiginde selahaddin eyyubi'nin mezarini tekmeleyip, "kalk selahaddin, kalk da milletinin halini gor" dedigi rivayet edilir.. bilinmez tabii, boyle seyler kulaktan kulaga yayilip, form degistirir genelde..
• 9 aralık 1917'de 730 yıl müslüman hakimiyetinde kalan kudüs'ü alarak "kudüs fatihi" ünvanını alan parlak ingiliz mareşal.
  alman mareşal liman von sanders komutasındaki türk ordusunun büyük hezimete uğradığı savaşta uyguladığı teknikler, 1930'lu yıllarda alman askeri okullarında okutulmuş, 2. dünya savaşında alman ordularının uyguladığı yıldırım savaşının öncüsü kabul edilir.
• bu zat 1918 yılında eski bir osmanlı köprüsü'nün üzerine bir köprü yaptırmıştır ki o köprü halen allenby bridge olarak bilinir. köprü, işgal altındaki batı şeria ile ürdün sınırıdır. ürdün nehri üzerindeki bu köprünün bir yanında israil checkpointi diğer yanında ise ürdün sınır kapısı vardır.
  batı şeria'dan (ve gazze'den) yurtdışına uçakla gidecek filistinliler bu kapıdan ürdün'e geçip seyahat ederler çünkü israil tel aviv'deki ben gurion havaalanını kullanmalarına izin vermez.
• lord edmund allenby savaş günlükleri ve yazışmaları londra king's koleji liddell hart askeri arşiv merkezinde saklanıyor.
• balfour deklarasyonunda belirtilen amaçlara ulaşmak için osmanlı türk ordusunu yenip 1917 de kudüse giren ingiliz generaldir. 30 yıl sonra israil devleti resmen kurulmuş olacaktı. bu düzenin bir parçası yerine getirilmiştir. ancak kendisi bu kuruluşu göremedi 1936 yılında öldü. işin en garip tarafı, hıristiyanların ve yahudilerin armageddon savaşı dedikleri o garip vuslatın başlayacağı yer olan megiddo vadisi, ingilizler ile osmanlı türk ordusunun kapıştığı yer olmuştur. yani arnageddon savaşı resmen başlamıştır.
• selahaddin eyyubi'nin mezarını tekmelediği ve bu esnada "kalk selahaddin, biz yine geldik" diye bağırdığı şeklindeki iddialar '30'lu yıllarda katıldığı bir radyo programında kendisine sorulmuş, allenby bu iddiaları kesin bir dille reddetmiştir. zaten batılılar, selahaddin eyyubi ile diğer müslüman hükümdarları bir tutmazlar. selahaddin'i şövalyelik ruhunun bir temsilcisi olarak görüp büyük saygı duyarlar. o nedenle mezarına hakaret ettiği iddiaları pek de akla uygun değil. diğer yandan bu heriflerin kendilerince iyi, güzel ne varsa kendilerine mal etmeleri, kendi değer yargıları üzerinden açıklamaya çalışmaları da ayrı bir konu.
• ayrıca israil ve siyonizm için önemli bu zat'ın adı israil'deki en merkezi caddelerden birine verilmiştir.
  
  bu cadde, siyonizmin baş finansörünün adının verildiği rothschild caddesi ile kesişmektedir.
  
  ortadoğu'ya yeniden şekil veren bu generalin bölgede en büyük desteği araplardan almaları ve nihayetinde bu adamın önderliğinde kazanılan toprakların israil devletinin temeli olması paradoksunu bizim ümmetçiler bir görebilse keşke.
• arap coğrafyasında ve özellikle mehdi bekleyen kitleler arasında "el nebi" olarak pazarlanmıştır.
• tarihle hesaplaşmayı sevenlerden biri. israilli general.
  “eyyyy seşahattin biz geri döndük” demiştir.
  franchet d’esperey gibi istanbula beyaz at üstünde giren bir fransızdan farkı ne.
  görüldüğü üzre yaşananlar ve yaşanmakta olanlar müteessir edici.