*

  • bu filmler halkı bir kilden vazo olacak şekilde kati biçimde eğitmeyi planlardı... aklımda en diri kalanlardan bir tanesi de trende geçenidir... o zamanlar trende çok mu vatandaş soyuluyordu nedir yabancılardan karpuz, ayran, pina colada falan almayın gibi bir mesaj taşıyordu film... çünkü bunlara şırınga ile uyutucu ilaç enjekte ediyordu kötü adamlar... o zamanlar suçun ne kadar sofistike yapıldığını düşündürür bu kısa metrajlı şaheser...
  • bunlardan birisinde de, adamın birisi yediği portakaların kabuklarını arabasından sokağa atıyor, sonra da bilinçli bir kadın gelip, bu kabukları gerisin geri adamın arabasına fırlatarak bizlere çok güzel örnek oluyordu. orhan kural'a da örnek olmuş olacak ki, kendisi şehir magandaları tabir edilen bir kitle ile benzeri bir diyaloğa girmiş ve hastanelik olmuştu.
  • su isfrafına yönelik eğitici filmler de vardı. "diş fırçalarken boşa akıttığımız sular, traş olurken boşa akıttığımız sular, el yıkarken boşa akıttığımız sular" gibi su harcayarak yapılmışlardı.
  • tutumlu olmayı aşılayan eğitici filmler çok komikti. artan kumaşlardan sandalye minderi, kavanoz kapağı yapan iki kadın vardı. kadınlardan biri kaçan çorapların nasıl değerlendirileceğini anlatıyordu. mesela sadece sol tarafı kaçan bir çorap ve sağ tarafı kaçan başka bir çorap birleştirip üstüste giyilebiliyordu. sarışın olduğunu hatırladığım diğer kadın ise "çorapların aynı renk olması şart mı?" diye soruyordu.
  • (bkz: e ispatla)
  • parkta sevdiği kızın adını banka kazıyan bir genç vardı. iki yetişkin güzelce paylıyorlardı çocuğu. bir de telefon klubesinde jetonlu telefon muhabbeti vardır ki onu burada anlatacak dermanım yok. yalnız aklımda kalan saat 5 bütün işyerleri kapandı cümlesidir.
  • (bkz: soner ağın)
  • trt'de yayınlandığından bu gruba dahil edebileceğimiz filmler vardır birde trt yapımı değillerdir (sanırım bir alman televizyonu için hazırlanmışlar) bi bölümünde amcam gelip sigortaları attırıyodu ve film türkiyede çekilmediği içinde sigortaların üstüne dikkat bunları ben attırdım elektrik prizine elimi sokcam işim var açmayım mealinde bi yazı asıyodu. ama rüzgar boş durur mu hemen esiyordu ve yazı alıp uzaklara götürmekle yetinmeyip meraklı ve almanyada yaşayan türklerden olduğunu sandığımız bir amcayı da beraberinde getiryordu. e haliyle bu türk karakterli insan sigortalar atmış alla alla diye hemen tamir ediveriyordu. sonuç olarak elektrik çarpmış bir adama nasıl müdahale edileceğini öğreniyoduk biz de. evet böyle oluyodu hatta evet evet o adam da cidden türktü galiba.
    (bkz: türksün di mi)
  • her türlü israfın fena,kötü,kaka olduğunu halka benimsetmek amacıyla trt'nin masraflardan kısıp halktan seçtiği insanlara rol vererek yaptığı filmler. ünlü bir tanesini örnek vermek gerekirse; müsrif aile salonda şıkır şıkır bir ortamda otururlarken aniden kapı çalar. müsrif ailenin,bilinçli karı-koca arkadaşları misafirliğe gelmiştir. iki erkek bir kenara çekildiklerinde, bilinçli misafir teyze,ev sahibi hanımı aşağılayarak "aa,komşucum bu kadar elektirik harcamak hoş değil, bilmiyor musun biz kadınlar loş ışıkta daha genç gösteririz" der. müsrif teyze hemen aydınlanır ve kocasının itirazlarına aldırmadan evi karanlığa boğar. akabinde teyzeler gülüşür ve ekran kararır. böylece estetik müdehaleden faydalanma imkanı olmayan kadınlarımıza küçük güzellik tüyoları da veriyordu trt.böyle bir kurumdu işte.
hesabın var mı? giriş yap