• uzun bir süredir ticaretle uğraşan insanların hatırı sayılır bir kesimi şu an türkiye'de ekonomik bir kriz olduğunu dillendiriyor. fakat hükümet yanlısı ve hükümetin baskı altına aldığı iddia edilen medya kanallarında böyle bir içerik görmeniz imkansız. şu anki türk medyasını izlemeye aldığımızda ekonomide bir problem varmış gibi bir tablo çizilmiyor. dünya demokrasi ve medya özgürlüğü standartları açısından çok çok alt sıralarda olduğumuz böylesi bir dönemde, ekşi sözlük gibi çok geniş yazar ve okur kitlesine hitap eden bir platformda böylesi bir veritabanı oluşturmak bana çok mantıklı geldi. böylelikle türkiye ekonomisine dair gerçekçi bir perspektif elde edebiliriz.

    bu başlığın amacı hükümetin ekonomi politikalarını övmek ya da yermek değil. bununla birlikte katılımcılar bu övgü ve yergileri entrylerine yedirebilirler, elbette kendi bilecekleri iştir. benim derdim, "sahiden şu an ülke ekonomisi nasıl gidiyor" sorusunun cevabını bulmaya çalışmaktır. bu konuyu uzun süredir düşünmekte olsam da, az önce karşımda oturan bir müşterinin piyasadan şiddetli bir şekilde şikayet etmesi böyle bir başlığı açmaya itti beni. sizden tek beklentim, aşağıda kriterlerini belirleyeceğim entry modelini baz alarak ve olabildiğince nesnel olarak kendi sektörünüzdeki mevcut ekonomik hareketliliği ya da durgunluğu anlatmanız.

    girilecek entryler en azından;

    - sektör,
    - işin tanımı,
    - entry sahibinin sektörde çalıştığı pozisyon,
    - hareketlilik ya da durgunluğun ne kadar süredir var olduğuna dair genel bir perspektif,
    - sektör içinde yer alan diğer firmaların durumu,
    - iş hareketliliğinin ya da durgunluğun olası nedenleri

    bilgilerini içerirse sağlıklı olacak gibi gözüküyor. bu liste tavsiyelerle geliştirilebilir. aşağıya tamamen hayal ürünü örnek bir entry giriyorum:

    ***
    sektör: gıda sektörü
    işin tanımı: süt ürünleri üretip satıyoruz.
    pozisyon: insan kaynakları müdürüyüm.

    yaklaşık 6 senedir gıda sektöründe çalışıyorum. bu işe ilk girdiğimde kar oranlarımız çok yüksekti. o dönemde de aşağı yukarı aynı rekabet koşullarına sahiptik. yaklaşık 2 senedir sektörde bir durgunluk var. nakit dönmüyor piyasada. çek ödemelerinde de sıkıntı var. sektörde adı iyi bilinen iki firma iflas erteleme talep etti.

    sektördeki bu olumsuz koşulların nedenini hayvancılık politikalarının kötü olmasına bağlıyorum. zira üretim girdileri oldukça yükseldi ve biz bunu fiyatlarımıza yansıtmak durumundayız. fakat bu durum müşteri kitlemizi olumsuz etkiliyor ve merdiven altı üretimi teşvik ediyor.
    ***

    son olarak, ekşi sözlük'te henüz çaylak olan ya da sadece ekşi sözlük okuru olanlar da twitter'da #eksisozlukekonomiraporu hashtag'ı ile, diledikleri zaman tweet atabilirler. sözlük kullanıcıları bu hashtag ile atılacak twitter'ları buradan paylaşarak veritabanımızı zenginleştireceklerdir.

    not: aradım, fakat bu tarz bir başlık bulamadım. o nedenle bu başlığı açtım. umarım katılım yüksek olur.
  • somut sektorel verileri derleyebilenlerin de katilabilecegi yararli basliktir.
  • sektör, giyim
    - ikinci el, sezon ve tasarim satan minik bir butik.
    - butiğin iki ortağından biriyim.
    - herşey 16 temmuz sabahı başladı sanirim bu sektöre girmek için en bahtsiz zamani sectim. temmuzun 15'ine dek son derece guzel guzel gidiyorduk, sokak arasında olmam sonucu kiramin ucuzlugu, aldığım malı çok büyük kar marji ile satmama gerek kalmadan ceviriyordum ve ayrica yaz mevsiminden kaynakli olarak ihracat mali bulmak cok rahatti ve inanilmaz uygun mallar bulup satış yapıyorduk.
    - sektör içinde yer alan binlerce firma var zaten onlar ile mukayeseye girmem ama şöyle bir handikap var caddelerde yüzlerce minik butikler var ve bunlarin toptancıları aşağı yukari ayni ve bu toptancida mali ali axpresten aliyor yani neredeyse her butikte üç aşağı beş yukari ayni şeyler var insanlar değişik mal arıyor ve biz bir şekilde bu değişik mallara denk geldik ama durum bu. hatta trendyol tarzi yerler bile ali exrreste olan mali satiyor.
    - kendi açımdan diyim ki iki tane çok büyük fabrikasi olan ve işe pazarciliktan gelmiş birinin ağzından duyduğum "15 temmuz sonrasi ihracat malinda büyük sıkıntı var" dedi yani bizde farkindayiz, ic pazara baksan hep ayni ve kalitesiz ürün ve insanlar tedirgin ayrica yazın sonunda uzun bayram ve akabinde okullarin açılması masrafi insanlari çok yordu ayrica sezonun uzamasi yani havalarin sıcak gitmesi insanların "10 gun icin kışlık almayayim idare ederim" mantığına yöneltti yani durum bundan ibaret..
  • imalat/hediyelik eşya/istanbul...

    ara ara bu ve 2017 başlığı altına yazıyorum..işler hiç iyiye gitmiyor, iç piyasa açısından en azından. para yok, resmen yok. dükkan sahipleri ile restleşmeden, mallarımı geri alacağım atarı yapmadan (ürünlerim çok beğenilen ve iyi satan bir grup oluyor kendileri) doğru dürüst ödeme alamaz haldeyim.
    çoğu müşteriyle insani ilişkim bozuldu, bozulma arifesinde..
    bir tanesinden alacağım çok yüksek.. adamın mart kirasını ben ödedim. yoksa dükkandan kovuluyordu. umut işte, yapılacak bir şey değil yaptığım..biliyorum.
    biraz işlerini rayına koyarsa borcunu öder, koyamazsa hem alacaklarım hem de mart kirası için verdiğim para da gitti.
    20-25 bin tl net karla kapattığım ayları sanırım artık sadece rüyamda görürüm, o günler çoktan geçti.
    en kötüsü ahlaki çöküntü. insanlar korkunç yalancı, ikiyüzlü olmaya başladı. utanma arlanma, şeref, haysiyet falan hak getire.. bu kadar yüzsüz olunur mu kardeşim.
    şu turistler gelecekse gelsin, yoksa biz gidiyoruz

    kaynak: (bkz: #75684541)
  • sektör: inşaat
    ---
    inşaat sektöründe bir çalışan olarak size rahatlıkla söyleyebilirim geldiğini.

    emin olun şu an iktidar yanlısı dev bir şirketin yaptığı ultra lüks sitenin %60'ı elinde patladı. satışlar var yok arasında, hiçbiri türk değil diyebiliriz. adamlar arap ve suriyeli gelmesi için dua eder haldeler. türklere sektörde ya kiralığa zor oynayan sefiller, ya da sadece bilgi almaya gelen adam tadında bakılıp 'o ev sana gelmez kardeşim, arab değilsen dışarı hadi git kumda oyna' zihniyeti hakim.

    sitenin özel emlakçığını yapıyorum, mahalle emlaklığı değil. burada en düşük 1+1 kira 2500 tl den başlıyor üstüne boyuta göre değişiklik gösteren 400-600 tl aidat var. buna bile yanaşan bulmak çok çok zor. kiradan yana sıkıntı hiç yok ama satılık dedin mi akan sular duruyor. henüz bizden hiç satış yok fakat yetkili ofis zamanında %40 gibi bir kısmını eritti. var komisyonu dert edeni sen düşün. dert mi alıyor eve mi yerleşiyor belli değil adamlar. buna rağmen arap ve suriyelilerden ev sahipleri hiç şikayetçi değil. birçok müşteri bilhassa türk kiracı istemiyor lan!

    o boktan kule sektöründen hiç bahsetmeyelim. yabancı yatırımcının bile ilgisini çekemediler. mecidiyeköy-levent-beylikdüzünden fırlayan saçma sapan kuleler halen sinek avlıyor. gerekçe ise arabın bile deprem kuşağında ev alacağının bilincinde olması. şirketin yaptığı bir kule ve diğer sitede çoğu zaman ön cepheyi gören boş dairelere sahte perdelikler takılıp gece ışıklar açılıyor sabaha kadar. maksat dışarıya hepsi dolu çok iyi işlerimiz diye gözüksün. ben bunu görür bunu söylerim.

    kaynak: (bkz: #74403144)
  • "oncelikle belirteyim kriz mriz yok!

    hemen sinirlenmeyin, sebeplerini asagida cevremden orneklerle aciklayacagim. biraz uzun olabilir kusura bakmayin.

    yurtdisinda yasiyorum ve ulkeme uc dort ayda bir geliyorum. geldigimde her zaman takildigim mahallemize gider arkadaslarla oturur sohbet ederim. uc arkadasi ornek gosterecegim, isimlerinin sadece ilk harflerini yaziyorum.

    1. m. emekci bir arkadasimiz, sihhi tesisat ustasidir. kit kanaat gecinen bir arkadastir. cok efendi,cok sevdigim bir insandir. gecen gelisimde kendisini dusunceli gordum biraz. sordum, bir haftadir is yok, siftah yapmadim dedi.

    bir masada uc kisi iskambil oynuyorlardi, m. oyunu kaybetmis. uc cay 4,5 lira tutuyordu. cebini epey yoklayip bir bes lira cikartirken renkten renge girdi. belki de ertesi gunku sigara parasini kaybetmisti.

    ben sigarayi birakali uzun yillar oldu ama gelirken free shop'tan ese dosta dagitmak uzere biraz sigara alirim. bir paket hediye ettim, tesekkur etti. o sirada televizyonda asrin liderimiz muhtarlara konusma yapiyordu. bu adam buyuk adam dedi, ulkeyi cok kalkindirdi.

    2. a. abimiz, semtimizin eski esnaflarindan. karadenizli bir abimiz, beni cok sever, ben de kendisini severim. cumalari kacirmaz, diger vakit namazlarini da firsat oldukca kilar.

    a. abi eskiden bir kahvehane isletiyordu. ramazan ayinda kahve acik olurdu ama iftara kadar cay olmazdi. iftarda a. abi yemek hazirlatir, musteriler ve hatta semtte isteyen herkesle paylasirdi.

    kahvenin asil geliri kumar paralarindandi. hele ramazan ayinda sahura kadar oyun oynanir, gelir katlanirdi. mudavimlerin cogu semtin esnafiydi.

    gece gec saatte oyunlar bittikten sonra bara icmeye gidilir, hesaba herkes katkida bulunur ama ustunu a. abi tamamlardi.

    a. abinin geliri o kadar iyiydi ki, 50'li yaslarda olmasina ragmen yirmilik kizlar etrafinda fir donerdi.

    a. abi donemin basbakani, simdiki cumhurbaskanimiza asla laf soyletmez, bu adamin kafasi cok calisiyor derdi.

    gel zaman git zaman kahvenin musterileri azalmaya basladi. cogu esnaf olan mudavimlerde kumar oynayacak para kalmamisti. kahve zarar etmeye basladi, once bir ortak aldi, bakti olmayacak sonra debretti kahveyi.

    simdi memleketinden gelen cay paralariyla idare etmeye calisiyor. gece hayati da kalmadi, etrafinda dolasan kizlar da. daha fenasi, semtte herkes abi, abi diyip onunu iliklerken simdi insanlar kendisini umursamiyor. benim kanima dokunuyor bu durum.

    son geldigimde kendisiyle karsilastik, oturup cay icerken televizyonda ne tesaduf yine asrin liderimiz cikti. bu adam dedi, zehir gibi, kafasi cok calisiyor.

    3. m. guneydogu kokenli bir arkadasimiz. bir turku bar isletiyordu.

    o donem bir secim vardi. "vallah bizim millet toyyip'e oy vermezse nankordur ha" diyordu. "bizim mahalleye cuval cuval komur tasidilar"

    ben takiliyordum kendisine, yahu esnafsin, ve senin musteri kitlen bu iktidarin secmeni olan kitle degil. alkole habire zam yapiliyor, sen dukkani nasil ayakta tutacaksin diye.

    bir kac ay sonra dukkani nargile kafeye cevirdi, alkol pahali musteri gelmiyor diye. birkac ay sonra da devretti. sordum, yav nargileyle oranin kirasi cikmiyordu dedi.

    simdi ne yapiyorsun dedim, bir mekanda guvenlikciyim, gecelik 100 dolar veriyorlar dedi. yolumu buluyorum, memlekette calisan adama is var dedi.

    nasil bir mekanmis, guvenlige 100 dolar veriyor diye dusundum. bir arkadas oranin illegal bir kumarhane oldugunu soyledi.

    birkac gun sonra m.'yi gordum. yuzu gozu sargilar icindeydi, bir ayagi da aksiyordu. abi ufak bir tartisma cikti mekanda dedi.

    oturduk bir cay icelim dedik. abi baskanlik gelirse ulke ucusa gececek dedi. sen yurtdisinda oldugun icin bilmiyorsun, normaldir dedi.

    simdi soruyorum, tutturmussunuz bir kriz...

    hani nerde kriz?"

    kaynak: (bkz: #74692202)
  • sektör: eczacılık

    "hamilelik nedeni ile folik asit kullanıyorum. bugün üçüncü defa aldım. ayda bir kutu alıyorum 3 aydır.
    1. kutu- ocak: 28,50 tl
    2. kutu- şubat: 30,50 tl
    3. kutu- mart: 37,50 tl

    söyleyeceklerim bu kadar."

    kaynak: (bkz: #75361624)
  • sektör: kasap / tarım hayvancılık

    "daha bugün yaşadığım olayı anlatıp çekileyim.

    istanbul’da boğaziçi köprüsü’ne arabayla 5 dakika mesafede olan küçük bir semtte kebapçıya gittim. diyette olduğum için yağsız bonfile yemem gerekiyor. kebapçıda bonfile olmayacağını ön görerek çöp şiş istedim, yok dedi, ne var et dedim, et olarak sadece adana ve urfa var çöp şiş gitmiyor dedi.

    şaşırdım bari kasaba gidip kasaptan alıp evde yapayım dedim. 3 kasaba gittim, üçünde de bonfile, lokum, antrikot yok. tezgahlar neredeyse boş, tavuklarla doldurmuşlar, et namına 3-5 kg yağlı kıymalık et var.

    bu kasaplardan birini tanırım, sıkı reisçidir. referandum zamanı tartışmıştık, o gün bugündür gitmiyordum. onun tezgahında kıyma ve tavuktan başka bir şey yoktu “maşallah satışlar iyi heralde et kalmamış” deyince resmen köpürdü adam “yok be abi et gitmiyor diye getirtmiyorum, günde 2 kilo satılırsa şükrediyoruz” dedi. “hayırlısı olsun, ekönömi çoh eyi” deyip çıktım, adam ağzını açamadı utancından.

    2018 ekonomik krizi kebapçının, kasabın dükkanda et bulunduramamasıdır."

    kaynak: (bkz: #75423022)
  • sektör: imalat

    "imalatcıyım;bütün işçileri çıkardım makinanın başında tek başına çalışıyorum.halen kriz yok diyen ya akpden besleniyordur yada çalıyordur."
    (bkz: #74817568)
  • sektör: inşaat , proje , taahhüt.

    daire satışı neredeyse yok buna rağmen insanlar arsa alıyor , proje çizdiriyor. sanırım müteahhitler yazı boş geçirmek istemiyorlar. 6 aydır doğru düzgün çizmiyorduk , son iki ayda yoğunluk başladı. haziran ayında yeni otopark yönetmeliğine geçilecek bunun da etkisi olabilir.
hesabın var mı? giriş yap