el hafızası ^*

• el hafızası denen (aslında dediğim. böyle bişey literatürde var mı bilmiyorum) bişey var.
  varlığından haberdar değildim ama düşününce neden olmasın dedim - koku hafızası, görüntü hafızası var bu niye olmasın - ve biraz çabalayınca da başardım varlığını kanıtlamayı (en azından kendime)
  tam olarak, dokunduğunuz bir şeyin elinizde yarattığı hissi hatırlamak.
  dokunduğunuz şeye dokunduğunuz anı hatırlıyosunuz önce. sonra o anın görüntüsüyle birleştiriyorsunuz kafanızda.
  
  sonra elinizde, avucunuzda o hissi hatırlamaya çalışıyorsunuz: dokunduğunuz şey her ne ise ona dokunduğunuz süre boyunca elinizin yaptığı hareketleri, ona bağlı olarak elinizin hissiyatındaki değişimi filan hatırlıyorsunuz, bir süre sonra ısı da dokunma duyusuna karışıyor ve o zaman, düşünürken dokunuyormuş gibi oluyorsunuz, tam olarak dokunduğunuzu hissediyorsunuz.
  
  fesatlık yapmayın.
• bir nevi matrix tadı aslında. 'if real is what you can touch, smell, see, hear or taste, then real is electrical signals interpreted by your brain'.
  beyni kandırma aktivitesi.
• beş duyumuzun herbirinin hafızasının olabileceğinin bir kanıtı. neden birdil hafızası hatta burun hafızası, ayrı bi konudur ama dudak hafızası olmasın. bence olmalı hatta var. ayrıca fesatlık yapmayın.
• x files season-1'daki bir bolumde, feromon salgilayan amish gorunumundeki uzaylilarla muhattap olduktan sonra agent scully'nin muzdarip oldugu hafiza.
• kasarsaniz bir sure cesitli bolgelerinize deneyimler edinip sonra kendi kendine yeten bir organizma da olabilirsiniz. (yerse)
• hah, tam da literatürde geçen kas hafızası durumunu karşılamasa da, mengüs'ün belki minevra'nın hissiyatları oldukça tutarlıdır, şöyle ki: 'kas hafızası varsa, el hafızası neden olmasın ?', değil mi ama ? ha, yeterli düzeyde kas hafızasına nail olan kişiler iyi dart oynarlar ki bir kere 12'den vurdukları zaman kimse onları durduramaz, kornerden milimetrik paslar atabilirler; biraz cool hatta sıklıkla hafif göbekli olurlar. bakınız entrysi, başlığı dahi varmış; (bkz: kas hafızası), (bkz: omurilik).
• neyzende bi adam vardı zamanında kadir diye , ellerimi çok severdi böle elimi tutup şiir filan okurdu. sonra zaman geçti bu adamla karşılaştık selam verdim sanırım o anda tanımadı. elimi sıkınca birden böyle yüzü aydınlandı "aaa" gibisinden bir tepki verdi.(kısacası tanıdı)
  el hafızası denilen şey bu olabilir sanırım.
• (bkz: dokunmak)
  (bkz: ten)
• (bkz: elim burda durabilir mi)
• 'bu değil, bu değil, bu değil, bu bizim köyden değil'
  repliğinin ortaya çıkmasını sağlayan hafıza..