*

  • melis sokmenin oze donelim adli albumunde yer alir. sozlerini kimin yazdigi merak edilen sarkilardandir. insani derinden yaralar.

    sehire ince ince yagmur yagiyor
    yuregim kan renginde seni agliyor
    seni son gordugumun resmi duruyor
    gozlerin ask icinde bana guluyor
    yapayalniz anilarla kalakaldim
    dayanilmaz acilar
    olur olmaz hayallerde seni buldum
    yalnizim yalnizim ah yalnizim
    caliyor kapimi iste eski dostum huzun
    geliyor gozlerimin onune giderken yuzun
    geliyor ah yuzun geciyor ah yuzun
    hep huzun

    merhaba eski dostum, merhaba huzun
    her veda aksaminda merhaba sana
  • melis sokmen'in oze donelim albumunden harika bir duygusal sarki. sozleri leyla tuna'ya, muzigi ve duzenlemesi ercument vural'a aittir.
    klibi de vardi bu sarkinin; almanya'da yasayan bir turk'un oglunu bir dazlak oldurmus, adam da katilin izini suruyordu. ve klipte de en az sarki kadar etkileyici fotograflar vardi. basrolde mehmet bilmemne diye bir komedyen oynuyordu, hani su cem yilmaz'in ilk gosterisinde "ikna yoluyla guldurmeye calisiyor" diye laf attigi adam.

    ek: klipte oynayan adamin ismi mehmet esendi.
  • (bkz: françoise sagan)' in gendas kultur'den cikan ve tum dunyada 80 milyondan cok satan son kitabi.
  • yalin ve detaysiz bicimde saf ayriligi anlatan mukemmel $arki.
  • kanalturk'teki funda arar'in canli performans adli programinda melis sokmenin konuk olup canli seslendirdigi ve neleri yillar gectikce unuttugumuzu, kacirdigimizi anladigim, sessiz bir melankoli yaratan guzel sarki..
  • beklenmedik bir anda terkedilmişsindir bütün sevdiklerince
    suçlamak istemesen de hiç kimseyi üzünçle yanmakta yüzün
    adını bile koyamadığın bir boğunç dolmakta şimdi yüreğine
    ve usulca ağmaktadır gözlerinin peteğine ağulu bir hüzün
    >ahmet telli<
  • klibini suradan izleyebileceginiz bagimlilik yapan inanilmaz sarki:

    http://www.youtube.com/…rqxdljkxfuw&feature=related

    inanilmaz bir ses ve inanilmaz bir yapimin birlesimi..
  • ismini görünce gülümseyebildiğim kitaplardanmış kendisi.

    aslında konusunu bile hatırlamıyorum sadece sesil'i ve o'nun içime işleyen düşünceleri hatırlıyorum. babasına olan bağlılığını; iş işten geçtiğinde kafa karışıklığının soylu davranışlardan o'nu mahrum bıraktığını sanmasını ve bir soruya karşılık tam olarak ne düşündüğünü.

    'sorunun ne kuzum?'
    -bunu soracağına keşke beni soru yağmuruna tutsaydın da, her şeyi sana olduğu gibi açıklamak zorunda kalsaydım!

    ne garip bi'kelime şu hüzün, hissettirdikleri sevincin yanında ne kadar da dolu. mesela, için içine sığmazken bi'şeyler yazmaya çalıştığında ne sen kendi yazdığından tatmin oluyorsun ne de okuyan birinin içine, işliyor söylenen.. ne zaman bir yanın acısa oysa, senin hissettiğini hisseden birileri muhakkak ki çıkıyor. ne gariptir acıların yaratıcılığı kampçılıyor olması.

    herhalde mutluluğa 'baba' deseydim, keder anne olurdu, doğurgan olurdu, kalıcı olurdu; hep olurdu. babalar giderdi ama anneler hep kalırdı.
hesabın var mı? giriş yap