• annesi iyi yemek yapan herkes bilir ki annenin o süper korunaklı yemek üssünde en üst, en ulaşılmaz dolaplardan biri esten dosttan gelmiş kullanılmayan tabak çanak - ki bunu da bir ara ayrıntılarıyla inceleyeceğiz- diğeri ise bir çeşit gereksiz alet mezarlığı için ayrılmıştır. bu dolaplar öyle dolaplardır ki iskemle üstüne çıkılsa bile yetişilemez. iskemleye çıkılıp beyin patlatma riskine rağmen mutfak tezgahına da basılması gerekmektedir.

    işte bu dolabın içinde vaktinde annenin modaya*, eş dost tavsiyesine*ve televizyon reklamlarına** kanarak aldığı türlü çeşit gereksiz mutfak aleti durur, tozlanarak bir sonraki taşınmada atılmayı bekler.

    #7914919 no'lu entryde de anlatıldığı gibi annemiz süper pratik ve vakti olmayan bir kadın olduğundan soğanı doğramanın en kolay yolunun mutfak robotunu kullanıp sonra bi saat bıçağıydı tabağıydı temizlemek değil, elle 30 saniyede doğramak olduğunu aletleri aldığı ilk bir haftada farketmiş ve ilgili aleti gözüm görmesin ayak altında olmasın diye bu en üst dolaba bi şekilde atmıştır.

    onca para verilen aletler biraz da "yahu buna bu kadar para verdik halt ettik" düşüncesinin bir sonucu olarak, bir ya da iki hafta içinde ortadan kaybolurlar. buna aslında sizin gayet güzel kullandığınız kettle ya da blender da dahildir. mutfakta aranıp bulunamayan ne kadar elektrikli alet varsa bilinmelidir ki ilk bakılması gereken yer orasıdır.

    tabii ki olayın daha da vahim versiyonu eve gelen kalabalık arkadaş gurubuna çay yapmak için aradığı kettle çaydanlık karışımı tiryakiyi bulamayan kişinin annesini arayıp aletin yazlığa sürgün edildiğini öğrenmesidir.

    with special thanks to depeyi

    evlendikten 2 yıl sonra gelen edit: artık benim de böyle bir mezarlığım var. gururumu anlatmaya kelimeler kifayetsiz.
  • yer darlığı mı malzeme bolluğu mu dersiniz, bir ara en üst mutfak dolabımız ağzına kadar ayakkabı dolu idi. gereksiz şeyler tabi..
  • mutfak dolabinin en üst rafinin hep yetişilemeyecek kadar yüksekte olmasindan ileri gelen ihmal ürünüdür. oraya koyduklarinizi görmeyince, lazim değiller sanirsiniz.
  • her türlü sebze işkence aletinin yanısıra yumurtalar için atlıkarınca tarzı garip icatların da bulunabileceği çocukluk anılarında yer eden esrarengiz bir mekandır.bizimkinde laboratuar tüpleri bile vardı boy boy lavaboda deney yapardım tüm gün*.
  • bende dolap sikintisi da oldugundan o esyalari sergilemek icin ilk hevesle ikea'dan aldigim rafi monte ettirmistim ustune ustluk. simdi ara sira gelen biletsiz sanatseverler, salata kurutmaya yarayan cevirmeli bir alet, havasi olan bir rendegil soyu ve bir kere bile kullanilmamis bir actifry goruntusuyle gonullerini dinlendirebiliyorlar.
  • annemin "onları senin* çeyizine ayırdım" diye açıkladığı yeni ve nispeten kaliteli mutfak gereçlerinin tutulduğu kısım. hala duruyorlarlar aynı yerinde.
  • muz askısı denen aletin de içinde olması gereken mezarlık.
  • anne evinin olmazsa olmazı. satalım dersin olmaz, ihtiyacı olana verelim dersin olmaz. bir değişik versiyonu ise yoğurt, margarin, vs gibi ürünlerin plastik kaplarının saklandığı dolaptır. 3-5 taneye sözüm yok ama bu kadar kap ne için, kim için? dönüşüm kutularını tek seferde dolduracak kadar kap/kase var o dolapta.
hesabın var mı? giriş yap